"14 günlük kapanma yeterli olmayacak"
Türkiye'de koronovirüs salgınında ikinci dalga şiddetlenerek devam ediyor. Bilim Kurulu artışın sürmesi nedeniyle yeni tedbirleri masaya yatırırken, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol'dan önemli uyarılar geldi. Prof. Şenol, "Salgın için 14 günlük kapanma artık yeterli olmayacak." dedi.
Dünya genelinde koronavirüs salgınının ikinci dalgasında vaka sayıları rekorlar kırarak artıyor.
Bu durum Türkiye'de görece daha düşük hasta sayıları olsa da tırmanış yönünde bir gerçeklik söz konusu.
Hal böyle olanca yeni tedbirler alınması da kaçınılmaz görünüyor. Bilim Kurulu bu amaçla pazartesi günü kritik bir toplantı gerçekleştirdi. Hükümete sunulacak bir dizi tedbir yönünde tavsiye kararı alındı.
Hükümete tavsiye edilecek tedbirler resmen açıklanmasa da kulislere düşen bazı bilgiler söz konusu. Kısmi sokağa çıkma yasağı, seyahat kısıtlaması, eğlence mekanlarına giriş kısıtlamaları, paket servis ve HES kodu uygulamaları gibi bir dizi önlem söz konusu.
Toplantı öncesinde alınabilecek tedbirleri değerlendiren ve salgına ilişkin tespitlerini anlatan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, salgının başladığı ilk dönemlerde bile Türkiye'de tam kapanma tedbirlerinin uygulanmadığını hatırlattı.
"TÜRKİYE'DE TAM KARANTİNA UYGULAMASI UYGULANMADI"
"Türkiye ilk baştan beri tam kapsamlı bir kapanma tedbirine başvurmamıştı zaten" diyen Şenol, "Sınırların, okulların kapanması, hareketliliğin azaltılması, hafta sonu sokağa çıkma yasakları ve 65 yaş ve üzerindekilere yönelik kararlar almıştı" ifadesini kullandı.
İlk başta uygulanan bu tedbirlerle koronavirüsün kısmen kontrol altına alındığını hatırlatan Şenol, "Ama gerçekten kısmen almıştı diyorum. Salgın hiçbir zaman istenilen düzeye yani açılma tarihindeki duruma gerilemedi" dedi.
Söz konusu tedbirlerin uygulanmasından sonra açılma düzeyine gelinmeden çok katmanlı bir açılış yapıldığına işaret eden Şenol sözlerine şöyle devam etti:
"Ondan sonra da vaka sayılarıyla ilgili rakamlara ulaşamaz olduk. Şu anda gördüğümüz şeyin sağlık sisteminin tıkanıp tıkanmayacağını ya da sağlık sistemi tıkanmazsa bile iyi bakım verip veremeyeceğini ölçen bir değerlendirme. Aslında toplumdaki salgın yükünün de bir göstergesi. Yani bu, buzdağının altını gösteriyor. Aslında şu an gördüğümüz buzdağının üstü. Ama altına ilişkin de fikir veriyor. Altında ise çok yüklü bir salgın seyri var. Ağır hastalarımız var. Bu ağır hastalarla ilgilenmemiz gereken sağlık sistemimiz var."
"ŞU VEYA BU KADAR KAPANMA OLUR' DİYEMİYORUM"
"Bu görüntüyle çok etkin ve kapsamlı önlemler alınmalıydı" diyerek açıklamalarına devam eden Şenol, "Üstelik bu uyarılarımızı ağustostan itibaren yapmaya başladık. Yaklaşık 3 ay kadar önceden bir kapanma olması gerektiğini belirtti. Acı reçete olsa da insanlar, fiziksel, madden ve psikolojik olarak desteklenerek bir etkin kapanma ve hayatın çok da gerekli olmayan hareketli alanlarının kapanması ve Türkiye'de nerede bulaş oluşuyor, onun anlaşılması ve o bulaşma trafiği izlenerek açma-kapama stratejisinin yürütülmesinin yapılması gerekiyordu. Ama hiçbir metodoloji aslında metodolojinin parçası olarak kapanma süresini anlama ve nereleri kapatacağınızı bilmek için tam kapanmaya alternatif olarak bir metodoloji olması lazım. Biz o metodolojiyi görmüyoruz. Onun için etkin ve kapsamlı kapama diyebiliyorum. Ama şu kadar kapanma veya bu kadar kapanma diyemiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki, 14 günlük kapanma artık yeterli olmayacaktır" ifadelerini kullandı.
Nelerin yapılması gerektiği konusunda gerçek veriler görülmeden hiçbir bilim insanının önerilerde bulunmayacağını savunan Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, "Bu durum biraz şuna benziyor: Bana çok ağır bir hasta var deniliyor. Ama ben bu hastanın kan tetkiklerini görmeden bir reçete yazamam. Ama daha önce tarif edilmiş önlemler var. Bu pandemi süresince kapanmaları yapan ülkelerin tarif ettikleri önlemler var. Hangi aşamada hangi önlemlere başvurulacağına dair formüller bulunuyor" dedi.
"Türkiye'de maske dışında şu anda uygulanan hiçbir önlem yok" ifadesini kullanan Prof. Dr. Şenol şöyle devam etti:
"Onun için alınan her önlemin bir parça faydası olacaktır. Ama bu, salgının kontrol altına alınması gibi bir fayda sağlamayacaktır. Hastane yükünü azaltmak ve süreci yumuşatmak bakımından alınacak her önlemin bir faydası olacaktır. Türkiye'de maske dışında bir önlem yok. Fakat etkin önlemin ne olacağını anlamak için veri dağılımını bilmek gerekiyor."
"TÜRKİYE'DE SALGININ GİDİŞATI KONTROL ALTINA ALINMAK ZORUNDA"
Dünyada yürütülen aşı çalışmalarına da işaret eden Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, koronavirüs aşısının çok yakında dağıtılmasını mümkün görmediğini belirterek sözlerini şöyle bitirdi:
"Gidişat çok tehlikeli cümlesini ifade etmek istemem. Çok tehlikeli durumda çağrısı yapacak durumda değilim. Ancak gidişatın kontrol altına alınması gerektiğini söylüyorum. Türkiye'de salgının gidişatı kontrol altına alınmak zorunda. Bunun yolu ve yöntemi de belli. Polemikler salgın sürecini etkiliyor."