19 yıl önce Türkiye'yi IMF'e teslim etmişti

Türkiye Varlık Fonu'nun elinde tuttuğu Borsa İstanbul'un yüzde 10'luk payını Katar Yatırım Otoritesi QIA'ya satması yine ana muhalefet partisi CHP'yi ve onun ekonomi alanındaki kurmaylarından sözcü Faik Öztrak'ı derinden üzdü. 

CHP'li Ali Mahir Başarır, Katar'ın ortağı olduğu Türk kuruluşu BMC'nin kiraladığı Tank Palet Fabrikası'nın üzerinden "Türk ordusu Katar'a satıldı" şeklindeki küstahlık için cesaret aldığı isim Faik Öztrak'tan başkası değildi. Çünkü benzer cümleleri daha önce de CHP lideri ile birlikte Öztrak da başka kelimelerle ifade etmişti.

O Faik Öztrak BİST'in yüzde 10'nun satılmasında da Katar'a yönelik karşı duruşunu sürdürdü ve "Oldu olacak Türkiye'nin tapusunu da Katar'ın üstüne yapın" dedi. 

Oysa Katar, Türkiye'ye yatırım yapan ülkeler arasında ilk beşte bile değildi. Peki, Türkiye'ye yatırım noktasında 17. sırada olmasına rağmen Katar'a böyle bir tepki veren Öztrak ilk sıradaki ülkeler için benzer bir cümle kurdu mu?

Tabiki hayır? 

Ne arama motorlarında ne de sosyal medya platformlarında tarattığınınza Türkiye'ye yatırımda ilk sırada bulunan Hollanda'yı hedef alan bir cümlesini göremezsiniz Öztrak'ın. 

Ne "Türkiye Hollanda'ya satıldı der" ne de bu ifadeleri ikinci ve üçüncü sırada olan ABD ve İngiltere için kullanır. 

Aslında Katar'ın hedef alınmasının arkasındaki gerçek Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya çalışanların oyunlarını bozulmasında verdiği aleni destektir. 

Aslında Öztrak'ın isteği teslim olmayan Türkiye'nin Katar'la bağının kopartılıp o hiç itiraz etmediği Batılı işbirlikçilerinin karşısında gardının düşmesidir. 

Aynen 2000'li yılların hemen başında Kemal Derviş'le birlikte Türkiye'yi Dünya Bankası ve IMF'e teslim ettikleri gibi bugün de ülkenin IMF'in kucağına düşmesini arzulamaktadır. 

Türkiye'nin IMF'e esir edildiği anlaşma imzalanmadan önce Öztrak'ın yaptığı yazışmalarda gerçek tüm çıplaklığı ile bu gerçek ortaya çıkmıştı.

Dünya Bankası-IMF'nin adamı olan Kemal Derviş ile beraber Türkiye'ye maliyeti 60 milyar dolar olan ve 25 bankanın TMSF'ye devredilmesiyle sonuçlanan o karanlık günlerde 1,5 milyar dolar istedikleri IMF'in talimatı ile milyarlarca dolar değerindeki 4 bankaya el koyabilmişlerdi.

Türkiye'nin milli bankaları bir bir tasfiye edilmeye başlanır. IMF'nin adamları Türk çiftçisinin ve tarımının belini kırmayı da unutmaz. Derviş- Öztrak ekibinin ilk icraatlarından biri tütün ve pancarda kotalar koymak olur.

Bu da IMF'e yetmez "Bankalara el koymazsanız bizden istediğiniz 1,5 milyar dolar krediyi unutun" mesajının Ankara'ya ulaştığı 9 Temmuz 2001 günü mali yapıları sağlam olduğu halde 5 bankaya daha el konulur. 1,5 milyar dolar için, milyarlarca dolar değere sahip bankalar batırılır. Binlerce çalışan işsiz kalır. 

Faik Öztrak'ın IMF'e bağlılığı hiç bitmez. Genel Başkanı hükümet IMF'ten borç alacak derken o Ankara'da bulunan IMF heyeti ile gizli bir toplantı yapar. O gizli toplantıda İYİ Parti'li eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'da vardır. 

Öztrak 20 bankanın battığı, binlerce kişinin işsiz kaldığı, Türkiye ekonomisine 60 milyar dolarlık yük bindirilen o kriz döneminde Kemal Derviş tarafından Hazine'nin başına getirildi. 

Faik Öztrak IMF'in sömürge yasalarını uygulamakta o kadar mahir olmuştur ki, Derviş giderken 16 ay birlikte çalıştığı bu ismi kendi yerine önermişti. 

Ancak 3 Kasım 2002'de hükümet değişmiş AK Parti iktidara gelmiştir. Öztrak'ın ekonominin başına geçme hayali bitse de o tarihten bu yana CHP'nin dokunulamayan adamı olarak hep baş köşede durmayı başardı. 

Bilderberg üyesi de olan Faik Öztrak'ın ailesi de hep devletten beslenmişti. Devlette önemli görevlerde bulunsalar da isimleri ihanete eşdeğer olaylarla anılmıştı. İşte Faik Öztrak ile aynı adı taşıyan M. Faik Öztrak'ın İçişleri Bakanı olması ile başlayan ÖZTRAK SALTANATI'ndaki diğer isimler... 

DEDESİ MUSTAFA FAİK ÖZTRAK

Öztrak'ın dedesi eski İçişleri Bakanı Mustafa Faik Öztrak sekiz dönem CHP milletvekilliği yaptı. Bugünün Tunceli dünün Dersim'inde "olmayan" isyanı bastırma gerekçesiyle, kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere ortak paydaları Alevilik olan on binlerce vatandaşı katledilirken o harekata onay verilen belgenin altında Dahiliye Vekili (İçişleri Bakanı) Mustafa Faik Öztrak'ın imzası vardı.

Babası Orhan Öztrak da İsmet İnönü dönemi İçişleri Bakanlığı yapan isimler arasındaydı. Baba Öztrak Bülent Ecevit'in de Gümrük ve Tekel Bakanlığı'nı yaptı.