20 Ağustos PTT ve bankalar açık mı? Arefe günü bankalar açık olacak mı?
Pazartesi günü bankalar ve PTT'nin açık olup olmayacağı merak ediliyor. Kurban Bayramı'na kısa bir süre kala araştırılan konular arasında PTT ve bankaların durumu yer aldı. Arefe günü bankaların açık olacak mı? sorusu merak ediliyor. Peki 20 Ağustos PTT ve bankalar açık mı? Arefe günü bankalar açık olacak mı? Detaylar haberimizde...
20 Ağustos günü PTT ve bankalar açık mı? Vatandaşlar, 20 Ağustos arefe günü bankalar açık mı sorusunun cevabını arıyor. Herkes arefe günü bankaların çalışma saatlerinin ne olacağınını araştırmaya başladı. Peki 20 Ağustos PTT ve bankalar açık mı? Arefe günü bankalar açık olacak mı? Merak edilen soruların cevapları detayları ile haberimizde...
BANKALAR 20 AĞUSTOS PAZARTESİ GÜNÜ AÇIK MI?
Yapılan resmi açıklamalar neticesinde dokuz günlük Kurban Bayramı tatili ilan edildi. Buna göre bankalarda işi olanlar hemen çalışma takvimlerine göz attı. Banka hesapları olan kişilerin mağdur olmamaları ve tatil süresince bankacılık işlemlerinde sıkıntı yaşamamaları adına 20 Ağustos resmi tatil olmasına rağmen bankalar yarım gün çalışma kararı aldı.
Bankalar 20 Ağustos Pazartesi Arefe günü sabah açılış saati ile yine mesai yapmaya başlayacaklar. Ancak bankaların öğle tatili saati ile beraber mesai sona erecek ve bayram tatiline başlayacak. Yani bankalar arefe günü sadece yarım gün çalışacak. Eğer Arefe günü işlerinizi halledemezseniz banka mesaileri 27 Ağustos 2018 tarihi itibariyle başlayacak
DEVLET BANKALARI HANGİLERİ?
Toplam 4 adet banka devlet bankası statüsündedir.
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş.
Türkiye Halk Bankası A.Ş.
Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O.
İller Bankası
Vakıfbank
AREFE GÜNÜ DEVLET BANKALARI KAPALI MI?
Kurban Bayramının gelmesi ile birlikte vatandaşlar arefe günü devlet daireleri açık olacak mı sorusuna yanıt aramaya başladı. Bayram tatilinin resmi tatil olması sebebiyle devler bankaları kapalı olacak.
KURBAN BAYRAMI NE DEMEK?
Kurban Bayramı, Müslümanlar tarafından Hicri Takvime göre Zilhicce ayının 10. gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan bir dini bayram. Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günlerine ‘Eyyâm-ı nahr’ (Kesme günleri) ve bir önceki gün olan Zilhicce ayının dokuzuncu gününe Arife denir. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke’de hac farizasını ifa ettikleri vakittir.
Kurban Bayramı, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan birçok ülkede dinî bayram olmasının yanı sıra resmî tatil ilan edilir. Ramazan Bayramı ile beraber İslam dinindeki en önemli iki bayramdan biridir.
Hicri takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar güneş temelli miladi takvimden 11-12 gün kısadır. Bu nedenle Kurban Bayramı her sene 11-12 gün daha erken kutlanır. Yaklaşık 33 senede bir bayramı aynı tarihlere tekabül eder.
İslam dini terimi olarak Kurban, Allah'a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle kesilen, kurban edilen, hayvan demektir. Kur’an’da geçen İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah’a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir.
KURBAN BAYRAMI NE ZAMAN VE KAÇ GÜN TATİL OLACAK?
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2018 dine günler takvimde yer alan bilgilere göre, Kurban Bayramı bu yıl Ağustos ayının sonlarına denk geliyor. Kurban Bayramı'nın 1. günü 21 Ağustos Salı gününe idrak edilecek. Hafta sonu tatilleri ve pazartesi gününe denk gelen yarım günlük arefe günün de eklenince toplam 9 güne çıkan Kurban Bayramı tatili, kamu çalışanları için 18 Ağustos Cumartesi günü başlamış olacak.
2018 yılı Kurban Bayramı tatili resmi olarak 9 güne çıkarıldı. 24 Ağustos'ta bitecek tatilin ardından, 25-26 Ağustos tarihleri de hafta sonu tatili olarak memurular için Kurban Bayramı tatilinin devamı niteliğini taşıyacak.
Kurban Bayramının Arefe günü 20 Ağustos Pazartesi günü (Yarım Gün)
Kurban Bayramının 1. günü 21 Ağustos Salı günü
Kurban Bayramının 2. günü 22 Ağustos Çarşamba günü
Kurban Bayramının 3. günü 23 Ağustos Perşembe günü
Kurban Bayramının 4. günü 24 Ağustos Cuma günü
HANGİ HAYVANLAR KURBAN EDİLİR?
Kurban edilecek hayvanlar; koyun, keçi, deve, sığır ve mandadır.
Bu hayvanlardan devenin 5, sığır ile mandanın 2 ve koyun ile keçinin 1 yaşını doldurmuş olmaları gerekir. Ancak koyunlar altı ayı tamamladıkları halde bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olurlarsa bunlar da kurban edilebilir.
Bir koyun veya keçiyi ancak bir kişi kurban edebilir. Fakat sığır, manda ve deve yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilir. Ortakların tek veya çift olmalarında bir sakınca yoktur.
Ortakların hepsi ibadet niyetiyle katılmak durumundadır. Meselâ ortaklardan biri vacip olan kurbanı, diğeri adak kurbanı, bir diğeri de nafile kurbanı niyet edebilir. Çünkü hepsinin niyeti ibadettir. Fakat ortaklardan biri her hangi bir ibadet değil de et kasdiyle katılmış olsa bu sahih olmaz, diğerleri de niyet etmiş oldukları kurbanı kesmiş, sayılmazlar.
Bilindiği üzere kurban bir ibadettir. Bunun için kurbanlık hayvanların kusursuz olmaları esastır. Her kusur olmasa da bazı kusurlar kurbana manidir. Bu kusurlar kısaca şunlardır:
-İki veya bir gözü kör olan,
-Aşırı derecede zayıf olan,
-Kesim yerine yürüyerek gidemeyecek derecede aksak olan,
-Kulağının, kuyruğunun veya tenasül organının üçte birinden fazlası gitmiş olan,
-Dişlerinin yarıdan fazlası düşmüş olan,
-Doğuştan kulağı ve tenasül organı olmayan,
-Koyun ve keçide bir, sığırda iki memesi kurumuş olan,
-Burnu kesilmiş olan,
-Dilinin çoğu kesilmiş olan,
-Ölüm derecesinde hasta olan.
Böyle kusuru olan hayvanları kurban etmek câiz değildir. Bunun için kurbanlık satın alınırken kusurlu olup olmadığına dikkat etmek gerekir.
Kurban, bayram namazı kılınan yerlerde namazdan sonra olmak üzere bayramın ilk üç günüdür. (Şafiîlerde dördüncü günü de olabilir.)
Arefe günü veya bayramın ilk üç gününden sonra kurban kesmek, kurban olmaz. Peygamberimiz buyuruyor :
"Bu günümüzde yapacağımız ilk şey bayram namazı kılmaktır. Sonra evlerinize dönüp kurban kesmek olacaktır. Her kim böyle yaparsa sünnetimize uygun iş yapmış olur. Kim önce kurban keserse o da ancak ailesine bir et sunmuş olur, bu kestiği kurban olmaz.''(15)
Bazı kimseler hemen her yı1 kurban bayramında bu soruyu sorarlar: Hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini yoksullara vermekle kurban kesilmiş olur mu? Kurbanın rüknü, kurban edilmesi câiz olan hayvanlardan birini kesmek olduğundan, hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini yoksula vermekle kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz, bu ancak sadaka olur.
Yalnız kurban kendisine vacip olan kimse satın aldığı kurbanı her hangi bir sebeble kurban günlerinde kesmez veya hiç kurban satın almaz ise kurban günleri geçtikten sonra, bu kimse kurbanlık hayvanının kıymetini fakirlere sadaka olarak verir. Satın alıp kesmediği kurbanını ise canlı olarak fakire verir. Kurban günleri geçtikten sonra daha önce satın alınmış kurbanlık artık kesilmez.
Kurbanı kesebiliyorsa kendisi keser. Çünkü bu bir ibadettir. Onu, kişinin kendisinin yapması, başkasına vekâlet vermesinden daha faziletli ve sevaptır. Peygamberimiz vedâ haccında yüz deve kurban etmiş, bunların altmış üç tanesini bizzat kendileri kesmiş, kalanlarını da Hz. Ali'ye vekâlet vererek kestirmiştir.(16) Şayet kendisi kesemiyorsa o takdirde ehil olan birisine vekâlet vermek suretiyle kestirir ve kendisi de orada hazır bulunur. Peygamberimiz kızı Hz. Fâtıma'ya :
"Kurbanın kesilirken orada hazır bulun. Zira işlemiş olduğun her günah, kurbanın kanından ilk damlası yere düştüğünde, bağışlanır" (17) buyurmuştur.
Az önce de söylediğimiz gibi, kesebiliyorsa kendisi, kesemiyorsa ehil olan birisine kestirmelidir. Hayvan kesmede ehil olmayan yani bunu beceremeyen kimseler, hayvana eziyet ederler ki, bu haramdır, günahtır. Bir ibadet yapılırken günah işlenmez.
Hemen her yıl kurban bayramı günlerinde televizyon ekranlarına yansıyan görüntüler, seyredenlere büyük rahatsızlık vermektedir. Bu görüntülerin ortadan kalkması, kurbanların ehil olan kimseler tarafından kesilmesine bağlıdır. Ehil kimse bulamayanlar kurbanlarını mezbahalarda kestirmelidirler.
Yurtdışında bulunanlardan kurbanlarını memleketlerinde kestirmek isteyenler, bir tanıdıklarına vekâlet vermek suretiyle kurbanlarını kestirebilirler. Böyle yaptıkları takdirde hem kurbanları kesilmiş, hem de daha iyi değerlendirilmiş olur.