2023 manifestosunun şifreleri! İbrahim Karagül kaleme aldı...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çarşamba günü AK Parti'nin 7. Olağan Büyük Kongresi'nde yapacağı konuşmada, 2023'ün manifestosunu yayınlayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması heyecanla beklenirken, Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Karagül, "Ekonomik vesayete, müdahalelere, ABD ve Avrupa’nın çıkarları öncelikli bakışa son verilecek." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan cuma günü yaptığı açıklamada, AK Parti kongresi ile ilgili "Şu anda sloganlardan yapacağımız konuşmaya kadar hepsi hazırlanıyor. Yapacağım konuşma, adeta 2023'ün bir manifestosu olacaktır. İnsan hakları ve ekonomi paketlerini de kapsayan çok daha geniş anlamda bir konuşmayı planlamış durumdayım" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklaması sonrası kongrede hangi mesajları vereceği heyecanla beklenmeye başlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son yıllardaki konuşmalarının tamamının birer manifesto olduğunu belirten Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül, bugünkü köşe yazısında görüşlerini dile getirdi. 

TÜRKİYE VE DÜNYAYA NEYİ İLÂN EDECEK?

"2023 manifestosu ne demek? Türkiye 2023’e, yüz yıl sonraki yeni “kuruluş’a ya da “yükseliş”e nasıl hazırlanıyor? Selçuklu, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti devletler sürekliliğinin bir adım sonrasında, tam da dünya yeniden şekillenirken, nasıl bir Türkiye inşa ediliyor? Bu kritik eşikte içeride ve dışarıda kurulan, “Türkiye’yi durdurma” amacı artık gizlenemeyen hesaplarla nasıl mücadele edilecek? Bunun için atılan adımlar, bundan sonra yapılacaklar neler olacak? Cumhurbaşkanı, çarşamba günü Türkiye’ye ve dünyaya neler söyleyecek? " sorularını gündeme getiren Karagül, yazısında şu yanıtları sıraladı:

"Siyasi, ekonomik, toplumsal, zihinsel vesayetle savaşmak.

2023 projesinin siyasi, felsefi altyapısı ve devlet aklı net:

Siyasi vesayete nokta konulacak. Artık Batı aklı ile Türkiye formatlanması dönemi kapanacak. İçerideki sistemik dönüşüm tamamen Türkiye’nin önceliklerine göre şekillenecek. Batı başkentlerinden “kontrol”, yedek güçleri üzerinden “etki” dönemi son bulacak.

Ekonomik vesayete, müdahalelere, ABD ve Avrupa’nın çıkarları öncelikli bakışa son verilecek. Küresel sermayenin Türkiye’nin zenginliklerini, birikimlerini belli aralıklarla ülkede çıkarmasına, bunu on yıllardır bir kazanç, yatırım yöntemi olarak kullanmasına izin verilmeyecek.

Toplumsal vesayete, ülkenin sinir uçlarıyla oynanmasına, kitlesel mobilizasyon için açık ve örtülü örgütlenmelere, dışarıdan müdahalelere izin verilmeyecek. Türkiye’nin dinamikleri belirleyici olacak. AB ile anlaşmaların, ABD ile ilişkilerin, sivil örgütlenme adı altında yürütülen istihbarat örgütlenmelerine kamuflaj yapılmasının önü alınacak.

Selçuklu, Osmanlı içeriden çökertildi. Türkiye de aynı kaderi yaşamayacak.

Zihinsel vesayete, Türkiye algısının ve ülkemizin büyük başarılarının gölgelenmesine, Türkiye’ye inancının zayıflatılmasına karşı önlem alınacak. Yerli direnç, bakış, kimlik güçlendirilecek.

20. yüzyıl boyunca devam eden Batı tipi kimlikleşmenin iktidar alanını ve toplumsal bilinci yönetmesinin önü alınacak. En önemlisi de, Türkiye’nin büyük yükselişine toplumsal desteğin, ortaklığın bütün alanları güçlendirilecek.

İçeriden vesayet cepheleri ile mücadele edilecek. Bu yönde siyasi örgütlenmelerin, terör örgütlenmelerinin bir iç tehdit olarak öne çıkmasına izin verilmeyecek.

Selçuklu’nun, Osmanlı’nın içeriden çökertildiği gibi, Türkiye’nin de içeriden çökertilmesi girişimlerine karşı büyük mücadele verilecek. Bu amaçla Türkiye Ekseni güçlendirilecek. Hangi partiden olursa olsun, siyasi parti kimliklerinin üstünde Türkiye eksenli bir ortak siyasi katılım alanı oluşturulacak.

2023; Türkiye Cumhuriyeti’nin 20. yüzyıldan kalma bütün bağımlılıklarından, angaryalarından, ayağına vurulmuş prangalardan kurtulup dünyanın merkez ülkesi olarak ortaya çıkacağı tarih olacak. Varılmak istenen hedef budur. Verilen mücadele, yapılan meydan okuma budur.

Selçuklu’nun, Osmanlı’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu gibi, yeni bir milat, yeni bir başlangıçtır. Anadolu sınırlarına hapsolma dönemini bitirme, artık bir coğrafya gücü olan Türkiye’yi küresel oyunculardan biri yapma hedefidir. Bu yönüyle 2023, bir tür yeni “kuruluş”tur.

Erdoğan Türkiye Ekseni’nin kendisidir. Peki ya “Emaneten” yanında olanlar?

Erdoğan’a yönelik içeride beslenen, dışarıda güçlendirilen öfkenin tek sebebi budur. Bu hedef, atılan adımlar, siyasi akıl sıçraması, dün Türkiye üzerinde vesayet kuranları bugün korkutmasıdır. Erdoğan’a yönelik saldırılar işte bu korkudandır.

Nefret dili sadece bu korkunun pazarlanmasıdır. İçeriden karşı çıkanların bütün bunların üstünde ürettiği, Türkiye’ye vadettiği tek cümle yoktur.

Çünkü Erdoğan, Türkiye’nin yeni yükselişinin mimarıdır. Türkiye Ekseni’nin kendisidir. Dikkat ederseniz, bu eksen şekillendikten sonra “emaneten” yanında duranların, vesayetten beslenenlerin tamamı yanından ayrılmıştır.

“Türkiye’nin Yolu” çizildi.

2023 mucizesi, özeti “Türkiye’nin Yolu”nun netleşmesidir. Kim nerede, hangi safta, hangi cephede? Artık tek siyasi kimlik budur.

Bulunduğunuz siyasi mevzilerden çıkın, Türkiye’yi dünyadaki eğilimlerle birlikte tartın, aynı şeyi göreceksiniz."

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

İŞ TURKCELL Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan CHP Sözcüsü Yücel'e tepki Türkiye'nin en seksi 4. kadını olmuştu! Melis Sezen'den şok sözler...
Sonraki Haber