23 Eylül Keşke Hiç Büyümeseydik izle! Keşke Hiç Büyümeseydik 4.bölüm fragmanı izle!

Keşke Hiç Büyümeseydik dizisinin 3. bölümü seyircilerle buluştu. Ufuk, Serpil ve Sadık’ın hissettikleri pişmanlıklar devam etmektedir. 23 Eylül Keşke Hiç Büyümeseydik izle! Keşke Hiç Büyümeseydik 4.bölüm fragmanı izle! Ayrıntılar bu haberde...

Show TV'nin pazar günleri ekrana gelen Keşke Hiç Büyümeseydik dizisinin 3. bölümü yayınlandı. Hulusi vefat edeli haftalar olmuş, herkes rutin hayatlarına geri dönmüştür. Sadece Ufuk Serpil ve Sadık’ın hissettikleri pişmanlıklar devam etmektedir. Kalabalık dağılıp evde kimse kalmayınca Serpil babasının son günlerdeki yalnızlığını daha fazla anlamış ama iş işten geçmiştir. Şimdi sadece ‘Keşke daha fazla vakit geçirseydim…’ duygusu içini kaplamıştır. 23 Eylül Keşke Hiç Büyümeseydik izle! Keşke Hiç Büyümeseydik 4.bölüm fragmanı izleme linki haberimizde bulunuyor.

KEŞKE HİÇ BÜYÜMESEYDİK 3. BÖLÜM İZLE

Keşke Hiç Büyümeseydik 4.bölüm fragmanı yayınlanınca haberimize eklenecek.

KEŞKE HİÇ BÜYÜMESEYDİK 3. BÖLÜM ÖZETİ
Ufuk, Serpil ve Sadık’ın hissettikleri pişmanlıklar devam etmektedir.

Hulusi vefat edeli haftalar olmuş, herkes rutin hayatlarına geri dönmüştür. Sadece Ufuk Serpil ve Sadık’ın hissettikleri pişmanlıklar devam etmektedir. Kalabalık dağılıp evde kimse kalmayınca Serpil babasının son günlerdeki yalnızlığını daha fazla anlamış ama iş işten geçmiştir. Şimdi sadece ‘Keşke daha fazla vakit geçirseydim…’ duygusu içini kaplamıştır.

Ufuk ve Sadık arasındaki gerilim ise gün geçtikçe daha da tırmanmakta, sorunla yüzleşmek yerine birbirlerinden kaçarlar. Serpil’in çabaları iki kardeş arasında buzları eritecek mi, yoksa daha da mı içinden çıkılmayacak hale sokacak, merak konusudur.

Bütün bu gerilimin yanında babalarının yıllardır gözü gibi baktığı, bakım ve tamirini ihmal etmediği guguklu saat ortada yoktur. Cenaze telaşı ile duvardaki yerinde olmadığını fark etmeyen çocuklar, şimdi nereye kaybolduğunu merak etmişlerdir. Hulusi’nin o saati satmayacağından emin, ama nerede olduğundan habersizdirler. Serpil evi aramaya başlar. Maddi değerini duyan Damat Ferdi’nin ise gözleri büyümüştür. Kimse fark etmeden saati bulmaya çalışan Ferdi, guguklu saati soruşturur.

Bu sırada Necati Abi’nin eşleri Gül ve Ayten ise evin satılması hususunda kendi planlarını hayata geçirmektedirler. Ayten oğlu Jr Hulusi’yi yanına çekmeye çalışırken, Gül ise mirastaki hakkını hukuki yollarla aramayı seçmiştir. Dava açmak için hazırlık yapar.

Çocukken neşe dolu olan hayatlarına büyüdükçe çeşitli sorunlar ekleyen kardeşler şimdi kendi kabuklarının içine çekilmiş, sorunlarını bile paylaşamayacak hale gelmiştirler.

Çocukluk anılarında hatırladıkları, o mutlu, neşe dolu aileden zaman aktıkça geriye bu sorunlu bu üç kardeş kalmıştır. Şimdi anılarındaki o eski hallerine geri dönebilecekler mi, yoksa her şeyden vazgeçip Handırı Apartmanı’nı bir moloz yığınına mı çevireceklerdir.

KEŞKE HİÇ BÜYÜMESEYDİK KONUSU
Hulusi yetmişli yaşlarının sonuna gelmiş, dört çocuğunu büyütüp hayata hazırlamış, ama ömrünün son günlerini yapayalnız geçirmiş bir adamdır. Hikayemiz de onun vefatı ile başlar. Hayatın dört bir yana savurduğu çocukları, babalarına son vazifelerini yapmak üzere büyüdükleri mahalleye dönerler. Ama problemlerini de birlikte getirmişlerdir. Hepsinin kafalarında ya babaları ile yaşadıkları mutlu çocuklukları ya da erteledikleri için pişmanlık duydukları anıları vardır. Bu zamana kadar yaptıklarının ya da yapamadıklarının keşkeleri yüzlerine çarpar. Artık çocukluklarındaki gibi mutlu, gençlikleri kadar hızlı değildir zaman…

Çocuklar büyümüş, kendi aileleri olmuş, her biri artık onların derdine düşmüşlerdir. Birbirlerini, bu evi ve en önemlisi de onlara sevgiyle bağlı olan anne babalarını ihmal etmişlerdir. Şimdi yıllar sonra aynı sofrada tekrar bir araya gelmişlerdir ama geçen zamanda beraberinde çok şey götürmüştür. Birbirlerinin sırtını kollayan, sevinçlerini paylaşan bu kardeşler nasıl bu hale gelmişlerdir. Geçmişte olduğu gibi bu sefer yemek masasında mutlu kahkahalar değil, aralarındaki sorunları ve babalarına karşı hissettikleri suçluluk duyguları vardır. Bu sorunlarla nasıl baş edecek ve Hulusi’nin yaşarken başaramadığı o geniş aileyi çocuklar bir araya getirebilecekler midir? ‘Ölüm hak, miras helal’ diyen yakın akrabalar ise çoktan mal paylaşımını düşlemeye başlamışlardır. Acılı çocuklar anlarlar ki geçen yıllarla kaybettiklerinin sadece zaman değildir. Korumaya çalıştıkları manevi değerler de kaybolmuştur. Aynı masada tek ekmeği paylaşan kardeşler, büyüdükleri evi paylaşamayacak hale nasıl gelmişlerdir?

KEŞKE HİÇ BÜYÜMESEYDİK KÜNYESİ
Yapımcı: Birol Güven Senarist: Birol Güven - Murat Aras - Eray Yasin Işık
Yönetmen: Mustafa Uğur Yağcıoğlu
Müzik: Aydın Sarman - Burcu Güven

KEŞKE HİÇ BÜYÜMESEYDİK OYUNCULARI
Oyuncular: Ege Aydan, Burcu Kara, Açelya Akkoyun, Murat Kılıç, Deniz Celiloğlu, İrfan Kangı, Yeliz Kuvancı, Demet Gül, Arda Esen, Melisa Doğu, Gülin İyigün, Sadri Alışık, Özge Akdeniz, Erkan Baylav, Rabia Toprak, Caner Nalbantoğlu, Yılmaz Gökgöz, Eda Akalın, Eray Yasin Işık, Ersin Arıcı, Seymen Aydın, Zeynep Anacan, Sebahat Adalar, Kevork Türker

OYUNCULAR
Ege Aydan
HULUSİ HANDIRI (EGE AYDAN)
Evin babasıdır. Yetmişli yaşlarındayken vefat etmiş ölümü ile birlikte çocuklarını bir araya toplayabilmiştir. Hayatını çocuklarına adayan Hulusi, devlet demir yollarında işçi olarak çalışmış çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamak hayatı boyunca tek derdi olmuştur. Bütün kaygısı ya onları iyi bir okulda okutmak ya da sağlam bir işe yerleştirmek olmuştur. Bunun için elinden geleni yapmıştır. Fakat hayatı hiç de planladığı gibi gitmemiştir. Mahallede herkesin sevdiği saygı duyduğu ama çocuklarının bir köşede unuttuğu bir adam haline gelmiştir. Ona sorsan çocukları sürekli arar, ziyaret eder. Ama gerçekte son günlerini tek başına yaşamış ve yalnız bir şekilde de vefat etmiştir. Gençliğinde yakışıklı, şakacı çocukları ile ilgilenen bir babayken yaşlandıkça saçları kırlaşmış, beli bükülmüş eski neşesinden eser kalmamıştır. Kimseye borçlu olmadan yaşamış, alacaklı olarak bu dünyadan ayrılmıştır. Babadan kalma konaktan başka pek bir malı mülkü de kalmamıştır. Yaşarken kimsenin kıymetini bilmediği bu konak ölümü ile birlikte kıymete binmiştir.

EGE AYDAN
1958 de Ankara da doğdu. Opera sanatçısı, Kaynanalar dizisinden tanıdığımız Tijen karakterini canlandıran Sevda Aydan'ın oğludur.

1977 de Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro yüksek bölümünden mezun oldu ve aynı yıl Ankara Devlet Tiyatrosunda oyuncu olarak göreve başladı.

1990 yılından itibaren yönetmen kadrosuna geçerek, günümüze kadar gerek bölgelerde gerek merkezde oyunlar yönetti.

1994 yılında "Candan can koparmak" adlı oyunla Sanat Kurumu En iyi Erkek Oyuncu Ödülünü ve yönettiği "Aşk mektupları ayrıca "yolun sonunda" adlı oyunlarla En İyi Yapım ödüllerini aldı.

1986 da "Yarın Artık Bu Gündür" adlı dizi ile ünlenen Ege Aydan günümüze kadar sayısız TV dizisinde oynadı. Bunlardan bazıları: Asmalı Konak, kavak yelleri, Binbir Gece, Yaprak Dökümü, Ömre Bedel, Behzat Ç, Kördüğüm gibi dizilerdir.

1996 yılında "İstanbul Kanatlarımın Altında" adlı sinema filmi ile büyük bir başarı yakaladı ve Türk seyircisinin Türk sineması ile barışmasına vesile oldu.

Oyunculuk dışında plastik sanatlarla da ilgilenen Ege Aydan, günümüze kadar gerek yurtiçinde gerek yurtdışında 30zu aşkın kişisel suluboya resim sergisi açmıştır. Ege Aydan, Keşke Hiç Büyümeseydik dizisinde Hulusi Handırı karakterini canlandırmaktadır.

Meteoroloji uyarmıştı: Antalya'yı sel vurdu! Pendikspor - Ümraniyespor Maçı Canlı İzle: Şifresiz Yayın Bilgileri Deniz ulaşımına fırtına engeli! İşte iptal edilen seferler
Sonraki Haber