30 Antik Mısır hiyeroglifi ve ilginç anlamları!
15. Menat
Bu sembol, hilal şeklinde duran boncuklu bir kolyenin ensede kalan ağır bir karşıt parçasıyla birlikte gösterilmesidir. Tanrıça Hathor ve oğlu İhy’le ilişkili bir semboldür. Hathor “Büyük Menat” olarak biliniyordu. Sıklıkla Hathor’u, kendi gücünü naklettiği Menat’ı bir araç olarak kullanırken görürüz. Hathor, sevinç, yaşam, güç, doğurganlık, doğum ve yeniden doğuşun tanrıçasıydı. Yeni Krallık döneminde firavunun, Menat’ı Hathor’a teklif ettiği görülür. Bu, firavunun muhtemelen sembolik olarak tanrıçanın oğlu İhy’i temsil ettiği anlamına gelir. İlahi asimilasyon fikrinin (buradaki asimilasyon; özümseme, sindirme anlamındadır) yaygın olduğu Mısır’da buna başka bir iyi örnek de, bütün firavunların yeryüzünde öncelikle şahin başlı tanrı Horus’u temsil ediyor olmasıdır. Çünkü Mısır tahtının tek gerçek sahibi yalnızca Horus’tur. Bir firavun kendisinde vücut bulan Tanrı’yla bir olmak ve onu gerçekleştirmek durumundadır. Bu birliğin firavunda var olmasının hem metodu hem de kanıtı ise firavunun düşünceleri, sözleri ve edimleridir. Dolayısıyla, bir firavunun kendine seçtiği kraliyet isminden başlayarak hangi tanrıyı gerçekleştirmek istediğini de anlayabiliyorduk. Örneğin; Akhenaton, isminde bulunan Tanrı Aton’un suretiydi. Meşhur II. Ramses’in babası I. Seti, hayli sıradışı bir iş yaparak kötülükle bütünleştirilmiş olan Tanrı Seth’in korkulmaması gereken yapıcı bir varlık da olabileceğini göstermek amacıyla bu adı almış ve bu savaşçı çöl tanrısının kötü ününü, 15 yıllık hayli başarılı hükümdarlığı ile bir nebze olsun değiştirmişti. Bu fikrin çok fazla değişikliğe uğramadan tek tanrılı dinlere de geçtiğini görebiliriz. Örneğin; halifeliği devralan Osmanlı padişahları, “Zillullah-ı fi’l-arzeyn-Allah’ın yeryüzündeki gölgesi” sıfatını kullanmışlardır.