30 yıl Adnan Oktar'ın yanındaydı! Her şeyi anlattı

Dayanık, ifadesinde, örgüt kronolojisinden, şirketlere, finansal yapıdan, kediciklere ettirilen yemine, Adnan Oktar’ın sapkınlıklarından, çevresindekilere karşı tavrına kadar her şeyi tek tek anlattı.

Sözcü'den Can Özçelik'in haberine göre Dayanık’ın anlatımları Adnan Oktar örgütünün FETÖ ile benzerliklerini de ortaya çıkardı.

Adnan Oktar'ın yanına 1986 yılında 18 yaşındayken girdiğini anlatan Serdar Dayanık, tutuklu olduğu İzmir'deki cezaevinden örgüt hakkında soruşturma yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na el yazısıyla ek ifade gönderdi. 30 yıldır Adnan Oktar ile birlikte olduğunu anlatan Dayanık, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak örgütü ve yaşadıklarını anlattı. 

Örgütün her dönem kitap yayımladığı ve bunların dağıtımını yaptığını aktaran Dayanık, Adnan Oktar ekibi tarafından açılan yaklaşık 800 farklı internet sitesi olduğunu vurguladı. Örgüt adına inşaat, emlak, reklam gibi yurt içi ve yurt dışında şirketler kurulduğunu da anlatan Dayanık, bu kurumların Romanya, ABD, Cezayir, Dubai, Ukrayna, Çeçenistan gibi ülkelerde olduğunu ifade etti.

FETÖ BENZERİ YEMİNLERİ VARMIŞ

İfadeye göre FETÖ'nün yöntemlerini uygulayan Adnan Oktar, yanındaki kişilere şu şekilde yemin ettiriyor: “Eğer Kuran'ın yolundan başka bir yola saparsam, Allah'ın, meleklerin, peygamberlerin ve tüm lanet edicilerin laneti üzerime olsun.”

NASIL ELEMAN KAZANIYORLAR?
İfadesinde örgütün ilk yıllarda izlediği eleman kazanma yöntemlerini de anlatan şüpheli Dayanık şunları söyledi: “1986'dan 1988'in sonlarına kadar yeni kişilerle tanışmak için sosyetenin gittiği her yere gidilirdi. Yaz aylarında Bodrum, kış aylarında Uludağ gibi. Kaliteli kişiler seçilirdi. Daha sonra bu yöntem değişti. Ticari işlere ağırlık verilirken tanışmalar kişisel olup internet sitelerinden tanışma şeklinde olmaya başladı.

ADNAN OKTAR'IN ARKADAŞ TANIMI
İfadesinde Adnan Oktar'ın arkadaş edinme yönteminine ilişkin de ayrıntılar veren şüpheli Serdar Dayanık, “Adnan Oktar, çevresindeki arkadaşlarını seçerken masonik bir teknik kullandığını söylemiş ve kendisiyle arkadaş olabilecek kişilerin ya güzel ve yakışıklı ya da zengin ve kültürlü olması gerektiğini anlatmıştı” dedi.

“Adnan Oktar zaten 1980'larda başlayan faaliyetlerinin ilk önce sosyetenin içine girerek yaptığını anlatmıştı” ifadelerini kullanan şüpheli, “Oktar, tanınmış, ünlü kişilerin çocuklarıyla tanıştığını TV'de ‘Bu da benim yanımda şu kadar yıl kaldı', ‘Bununla çok yakındık', ‘Bu da benim eski talebem', ‘Bu benim evime gider gelirdi' diye resimlerini göstererek yayımlamıştı” diye konuştu.

OKTAR'IN ÖZELLİKLERİNİ SIRALADI

İfadesinde Adnan Oktar'ın çevresindeki insanlarla ilişkileri ve onlara karşı davranışlarına ilişkin de ayrıntılar veren Serdar Dayanık şunları söyledi: “Genellikle agresiftir. En ufak yanlış bir ifade de karşısındakini pişman eder. Gruptakilerini sürekli eleştirir. Toplu otururulan bir ortamda sadece o konuşur. O konuşmadığı zaman sessiz bir şekilde oturulur. Yanındayken başka bir şeyle ilgilenilmez hemen müdahale eder. Tüm dikkatin kendisinde olmasını ister. Söylediklerinin üzerine söz söylenemez.”

YIL YIL ADNAN OKTAR ÖRGÜTÜ

Adnan Oktar Örgütü ile ilgili kronolojik bir sıralama yapan Dayanık, örgütün yıl yıl gelişimini şöyle anlattı:

“1986: İslam anlayışının yaşanması. Haremlik-Selamlık anlayışı hakim. Kızlarla sıfır temas. Cepte misvak, ayna, tarak taşıma. Saçlar sünnet gereği ortadan ayrık.

1987: Adnan Oktar'ın imam nikahı yolunu açması ve evlilikler.

1988: Adnan Oktar'ın ‘Allah rızasının en çoğu' fikrini ortaya atması. Bir çok kişinin örgütten ayrılması ve boşanmalar.

1988-1998: Kalanların 12 ayrı örgüt evine dağıtılması. Evlerde sohbetler yapılması.

1991: Bilim Araştırma Vakfı'nın kurulması. Türkiye genelinde “Evrim Teorisinin Çöküşü ve Yaratılış Gerçeği” konferanslarının yapılması.

2000: Ticari konulara ağırlık verilmesi. Yurt içi ve dışında ticarete atılma.

2005-2010: Çeşitli yerel ve uydu kanallarında TV programları yapma.

2011-2018: A9 TV yayınları.”