A Spor Yayın Koordinatörü Serkan Korkmaz'dan SuperHaber'e özel açıklamalar...

A Spor Yayın Koordinatörü Serkan Korkmaz ile SuperHaber ekibi olarak keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Arda Turan’ın Beşiktaş’a gitme ihtimalini değerlendiren Korkmaz, “Önümüzdeki salı ya da çarşambaya kadar olumlu ya da olumsuz bir sonuç çıkabilir” dedi.

A Spor Yayın Koordinatörü Serkan Korkmaz SuperHaber’e özel açıklamalarda bulundu.

Gündemde sıcaklığını koruyan birçok konu hakkında merak edilenleri yanıtlayan Korkmaz, Arda Turan ile Beşiktaş flörtünün ciddi boyutlara ulaştığını söyledi.

Galatasaray’daki seçim sürecini değerlendiren Korkmaz, “Galatasaray’daki muhalefetin bir çatı aday altında toplansa dahi Dursun Özbek karşısında kazanma ihtimali yok” dedi.

İşte Serkan Korkmaz’ın açıklamaları;

Fatih Terim’in Galatasaray’a 4. kez gelişini nasıl yorumluyorsunuz?

Hayatın akışında son derece normal bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Igor Tudor yeni kurulan bir takıma, erken başladığı sezonda iyi form tutturdu ve beklenenden başarılı oldu. Ligin ilk haftalarındaki özellikle de iç sahadaki oyunla Galatasaray gibi bir takımın teknik direktörlüğüne tutuldu. Fakat zaman geçtikçe Tudor, tabiri caizse kontrolü kaybetti. Takımın rolleriyle oynamaya başladı.

Her maça farklı taktikle çıkması ve her maç içinde taktik değiştirmesi ona karşı bir güvensizlik oluşturdu. Sadece taraftarlarda değil futbol otoritelerinde de bir güvensizlik oluştu. İşin daha da ilginci saha içinde mimiklerinde göründüğü kadarıyla aynı güvensizlik futbolcularda da oluştu.

Çok da kötü gitmeyen bir takımda otoritesi ve yetkinliği tartışmalı olan bir teknik adam oluştu neticede. Saha içerisinde ise liderliğe soyunan bir futbolcu çıkmadı.

Bunu üstlenebilecek kaptan Selçuk İnan'ın haklı bir şekilde yedek kalması, saha içerisinde bir liderin eksikliğiyle sonuçlandı.

Saha dışındaki lider ise her geçen hafta durduk yere panik yapınca Galatasaray lidersiz kaldı.

Cenk Ergün ise tabiri caizse Tudor’a ve oyunculara patronluk yapamadı.

Dursun Özbek ise Galatasaray’ı tek başına idare edecek bilgi birikimi ve deneyime sahip değildi.

Tüm bu bileşenler bir araya gelince; ne taraftarlardan ne futbolculardan ne de otoritelerden vazgeçilemeyeceğine göre fatura Tudor’a kesildi. Çok da başarısız olmayan bir takımdan teknik direktör görevden alınınca tepki olabilir ama Tudor için aynı tepki söz konusu olmadı.

Tudor gidince TFF ile yollarını ayırmış Fatih Terim’in çalışmadığı bir ortamda, düşünülmesi ve göreve getirilmesinden şaşkınlık yaşayan varsa o kişiyle yüz yüze konuşmak isterim.

Fatih Terim’in Galatasaray’a gelişi, Ocak ayındaki seçimi nasıl etkiler?

Galatasaray’daki en güçlü aday Dursun Özbek. Öyle olmasa böyle bir karar almazdı. Dursun Özbek başkanlığa devam etmek istiyor ve kazanacağını bildiği için seçim karar aldı. Fatih Terim ile anlaşması ise seçimi kazanması için değil görevde daha sağlıklı bir şekilde kalabilmesi için iyi bir koz oldu.

Galatasaray’daki muhalefetin bir çatı aday altında toplansa dahi Dursun Özbek karşısında kazanma ihtimali yok.

Muhtemelen Dursun Özbek tek başına seçime girecek ya da bir aday olursa ezici bir çoğunlukla mazbatayı alacak gibi bir durum var.

Beşiktaş Vida’yı kadrosuna kattı. Bu transferi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Pişmiş aşa su katmak diye bir deyim var. Beşiktaşlı duayenlerle konuştuğumda, açıkçası bu transfer ile ilgili söyledikleri en olumsuz şey, “Tosic-Pepe ikilisi oturmuşken Vida gibi iddialı bir isim bir risk mi?” sorusu oluyor.

Vida çok iyi bir oyuncu. Türk futboluna ve Beşiktaş’a çok şey kazandıracağına eminim.

Vida’nın Tosic’ten daha bir stoper buna eminim, ama Pepe-Tosic ikilisinin Pepe-Vida ikilisinden daha iyi olma ihtimali var. Neyse ki Beşiktaş’ın başında ne yaptığını bilen usta bir Şenol Güneş var. Kendisi gerçek bir lider ve o en doğrusuna karar verecektir.

Ancak Vida transferinin duyuruluş biçimini doğru bulmuyorum. Beşiktaş gibi bir kulüp böylesine önemli bir transferi Twitter’daki “troll” hesaplardan birine fotoğraf koyarak duyurmamalı. Bu çok daha kurumsal ve şık bir şekilde yapılabilirdi. Bence Beşiktaş’a yakışmadı.

Arda Turan’ın Beşiktaş’a transfer olma ihtimali var mı?

Evet, var. Arda Turan’ın ismi Galatasaray ile yazıldığında çok ciddi bir tartışma gündeme geldi. O Galatasaray’ın çocuğu ve Türk futbolunun en büyük transferini yaparak Barcelona gibi dünyanın en özellikli takımının formasını giydi.

Arda’nın Galatasaray’a gitme durumu pek yoktu, hem Fatih Terim’in mevcut durumu hem de taraftarların aidiyet duygusuyla fiziksel ve mental olarak üst düzey sportif rekabete uygun olmadığını düşünerek takıma zarar verir diye yorumladı.

Arda Beşiktaş’ta kendisini ilk birkaç ay için ispatlamak zorunda. Doğru yapılabilecek sözleşmeyle, doğru maliyetlerle Beşiktaş’ın alabileceği bir risk.

Beşiktaş camiasından Arda’ya çok çok daha az ses yükseldi. Sanıyorum bahsettiğim parametreler bunda etkili oldu.

Ben daha farklı bir sebep de var diyorum; Beşiktaş yönetimi camianın tüm algısını yönetme yetkinliğini eline aldı. Beşiktaş yönetimi ve Şenol Güneş bir şey istediğinde, Beşiktaşlılar buna ilk olarak, olumlu tepki veriyor.

Bana, Arda Turan’ı Beşiktaş alsın mı almasın mı diye sorsalar tek bir şey söylerim: Şenol Güneş sorun, istiyorsa alın.

Resmi temaslar kuruldu mu?

Önümüzdeki salı ya da çarşambaya kadar olumlu ya da olumsuz bir sonuç çıkabilir.

Bonservisiyle mi transfer edilecek?

Sadece Arda’nın alacağı parayla söylentiler kulağıma çalındı. Yıllık ücreti 3.8 milyon Euro olacak. Fakat benim tahminim satın alma opsiyonlu kiralık olarak bir sözleşme olabilir.

Trabzonspor lige istediği gibi başlayamadı. Teknik direktör değişikliği yaşayan Karadeniz ekibinin başarısının sırrı sizce ne?

Trabzonspor’un başına rasyonel bir teknik adam geldi. Gerek uluslararası gerekse lokal ligde yerli hocaların ezici bir üstünlüğü var.

Trabzon kent olarak fazlasıyla Türk’tür. Unutulmaz başarılarına baktığımızda Türk hocaları görüyoruz.

Rıza Çalımbay’ın teklifi kabul etmesine de, Trabzonspor’un da Rıza Çalımbay’ı tercih etmesine çok şaşırmıştım.

Görünüşe bakılırsa iyi bir kimya tutturuldu. Trabzonspor’un tam ihtiyacı olduğu anda konunun uzmanı bir doktor çıkmış gibi.

Rıza Çalımbaylı Trabzonspor özlenen Trabzonspor’a çok yaklaştığını düşünüyorum.

Vizyon söylemiyle, Nasri ve Eto’yu transfer eden Antalyaspor Rıza Çalımbay’ı elinden kaçırınca ne olduğunu anlamışlardır.

Türk futbolunda Medipol Başakşehir gerçeği var. Sizce Başakşehir’in başarısının sırrı ne?

Başakşehir’de işini yapması gerektiği gibi icra eden bir başkan ve teknik direktör var. Kendi aralarındaki ilişki de uzun süreli. Herkesin görev tanımı belli ve en iyi şekilde yapıyor.

Türkiye’deki en modern ve rasyonel kulüp yönetimi. Bir kulübün nasıl yönetilmesi gerektiğinin en güzel örneği Başakşehir.

Abdullah Avcı ise ne yaptığını bilen, günümüz modern futbolun doğrularını oynatmaya çalışan, ilkeri ve bakış açısı olan özel bir hoca.

Başakşehir’in sırrı, istikrar ve rasyonel düşünce.

Fakat bu sene şampiyon olabileceklerini düşünmüyorum. Şampiyonluk için güçlü bir taraftar grubu vazgeçilmez. Her ne kadar iyi yönetilen bir kulüp olsalar da gazete ve televizyonda daha çok konuşulmaya ihtiyaçları var.

Bu sene ligde oynadıkları büyük maçlar dışında geçen seneki kadar iyi futbol oynadıklarını düşünmüyorum.

Avrupa maçlarında ise bana hayal kırıklığı yaşattılar.

Fenerbahçe’de Aykut Kocaman ve Valbuena krizi var mı? Öte yandan Fenerbahçe’nin çıkışının sebebi Aziz Yıldırım’ın verdiği prim sözü olabilir mi?

Fenerbahçe gibi kulüplerin yeterince maddi motivasyonu var. Prim konusunun bu çıkışta öncelikli olduğunu düşünmüyorum.

Fenerbahçe’de Aykut Kocaman Valbuena krizi bence yok ama Aykut Kocaman’ın Valbuena diye bir sorunu, Valbuena’nın da Aykut Kocaman diye bir sorunu var. Yaşanan bu süreçte Aykut Kocaman da Valbuena da bir şeyler öğrenebilir. İkisinin de daha iyi performans göstermesine sebep olabilir. Burada bir kırıcı durum yok, kriz yok.

Ben bir seyirci olarak Fenerbahçe’de en çok izlemeye değer bulduğum oyuncunun Valbuena olduğunu hiç endişe etmeden rahatlıkla söyleyebilirim. Ama bu demek değil ki, Aykut Hoca haksız. Bu sürecin sonunda Fenerbahçe’nin kazanacağını düşünüyorum.

Fatih Terim, Şenol Güneş, Aykut Kocaman, Rıza Çalımbay ve Abdullah Avcı gibi teknik adamlar sizce ligin ikinci yarısında bize neler vadediyor?

Hepsi elit teknik adam. İçlerinde hırslı olan var, iddialı olan var. Karakterler birbirine çok benzemiyor gibi görünse de elit bir rekabet izleyeceğiz diye düşünüyorum.

Koltuklarını kaptırmak istemeyen yöneticiler, ne olursa olsun kazanmak isteyen, holiganizmi besleyen yanlış bakış açısı en büyük problemlerimiz. Çünkü kıran kırana bir rekabet bizleri bekliyor.

Bu isimler sayesinde, sportif bir rekabetin içinde olduğumuzu anlama fırsatına sahibiz.

İletişim ve söylemlerde, bu isimler hata yapacaklardır. İşte o hatayı yapan çok şey kaybedecek.

Biz saha içinde kıran kırana bir rekabet istiyoruz, ancak saha dışında kaybedenin kazanana saygı duyduğu huzurlu bir ortam istiyoruz. Ülkemizin futbolda çok daha önemli başarılara imza atmasını bekliyoruz, çünkü harcadığımız para, zaman ve enerji ile ülkemiz bunu hak ediyor.

Bu isimler bu işin başrolünde. Türkiye Futbol Federasyonu falan değil, ben bu 5 teknik adama bakarım. Biliyorum onların omuzlarına fazla yük bindiriyorum ama bu bu futbol adamları, durumu doğru yönetirlerse harika bir lig izleriz.

Şampiyonluk yarışında hangi takımı daha önde görüyorsunuz?

En büyük aday Beşiktaş.

Fatih Terim ile birlikte Galatasaray’da şampiyonluk ihtimali iki katına çıktı.

Başakşehir’in şampiyonluk şansı tek hanelerde diyebilirim.

Ortaya konan futbol itibariyle, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın toplam şansı Beşiktaş kadar değil.

Finansal Fair-Play’ın her takım için adaleti sağladığını kanaatinde değilim. Siz finansal Fair-Play’ın haksız rekabete yol açtığını düşünüyor musunuz?

Yüzde yüz haklısın. Finansal Fair-Play’ın haksız rekabete yol açtığını düşünüyorum.

Ben bu cümleyi tekrar tekrar söylemeye başladım. Finansal Fair-Play takımlara para harcamayın demek değil, sizin şu kadar paranız var haydi onu harcayın demek.

Yani bu algının yanlış olduğunu düşünüyorum. UEFA bir şövalyeliğe soyundu. Özellikle de dernekler statüsü ile yönetilen kulüplerin kendilerine çekidüzen vermesi için birtakım sınırlamalar getirdi ve futbolu kurtaracak. Hiç de öyle bir şey yok.

Ben UEFA’ya hiç güvenmem ve inanmam. UEFA’nın yapısını da iyi bildiğimi zannediyorum. Finansal Fair-Play kulüplerin bütün kaynaklarını zorlayarak, transfere maksimum parası harcamasını zorlayan bir dinamit.

Video Yardımcı Hakem uygulaması sizce hakem tartışmalarının önüne geçer mi?

Geçebilir ama yine de hakem tartışması olacaktır. Geçiş süreci biraz sancılı ve yıpratıcı olacak gibi duruyor. Fakat ne olursa olsun desteklememiz lazım. Bundan 30 yıl önce bize “Hepinizin bir mobil telefonu olacak ve bu bilgisayar işlevi de görecek” deselerdi gülerdik.

Bu kadar çok paraların döndüğü ve insanların bu kadar çok anlam yüklediği futbolda, maksimum olarak kullanılmalı.

Keşke sıfır hata yapan robotlar maçları yönetse. İdeali bu bence. Ülkelerin en üst liginde hatalara tahammül yok, buna milyonlarca dolar harcanıyor.

Futbolun ruhuna ters olsa da, üst düzey rekabette, keşke yapay zekalı robotlar maç yönetse ve sıfır hata yapsalar.

Bu gidişat bizi şuan V.A.R’a getirdi. Bu yüzden destekliyorum.

Avrupa’da oyunu geliştirici birçok teknik adam var. Sizin beğendiğiniz teknik adamlar kimler?

Guardiola’yı ve Conte’yi beğeniyorum.

Tüm İtalyan futbol kültürünü beğeniyorum. Hakemleri, bazı futbolcu mevkilerini ve teknik direktörleri ayrı bir yere koyuyorum.

Benim için elit müzik caz ise elit futbol adamları İtalyan futbolu içinde daha yoğun biçimde var.

Alman futbolu daha atletik ve bilimsel bir futbol çağrıştırıyor benim için. İngiliz futbolu ise ambiyans olarak ve futbol kültürü olarak saygıyı hak ediyor.

Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz...

SuperHaber/ Hasan Begdili

TFF'nin başına Mesut Özil mi geçiyor? Prof Dr. Naci Görür'den yeni uyarı: "Endişe verici, ciddi çalışılmalı" Hotmail ve Outlook Giriş Linki 2024 - Yeni Hesap Açma, Oturum Açma
Sonraki Haber