ABD'de büyük saldırılar göreceğiz...Hatta Pentagon'a yakın noktalarda...
Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergün Diler, köşesinde Ortadoğu'daki petrol savaşlarında İngiltere ve ABD'nin rolünü değerlendirdi.
Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergün Diler, köşesinde Ortadoğu'daki petrol savaşlarında İngiltere ve ABD'nin rolünü değerlendirdi.
Yeni Musul'un Amerikan ağırlıklı olacağını ifade eden Diler, burada kaybeden İngiltere'nin boş durmayacağını belirtti.
İşte Ergün Diler'in Amerika'da önümüzdeki dönemde büyük saldırılar olacağını ifade ettiği o yazısı...
PETROL FIRTINASI
ABD eski Savunma Bakanı Chuck Hagel... Çok önemli bir isimdir. Daha önce DERİN ABD'nin nasıl çocukluktan yetiştirdiğini aktarmıştım... Hafel Irak'ın işgali için şunları söylüyordu: Biz petrolü önemsiyoruz ve onun için savaşıyoruz. Irak’ta da önemli bir nedenden dolayı bulunuyoruz…
Dünya dengelerini anlamaya ve bölgemizdeki kaosu açıklamaya yeterli bir cümle...
Evet, dünyadaki enerji kaynaklarının ABD tarafından kontrol edilmesi için Ortadoğu’da savaşlar asla bitmeyecek. Çünkü petrolün anavatanı Ortadoğu ve Afrika. Irak işgalinden sonra Musul’un petrolleri BP, Shell, Exxon-Mobil, Chevron tarafından ele geçirildi.
Ancak yönetimin İngilizler’de olması garipti. Son söz onlarındı.
Haliyle Musul petrollerinin tamamen İngiltere’nin olması, ABD’yi rahatsız etmeye başladı. Özellikle Pentagon, bu durumun gelecekte ABD için büyük bir risk oluşturacağını biliyordu. O nedenle ellerinin altındaki kartı devreye soktular! 2014 yılında DEAŞ sadece 2000 teröristle Musul’u aldı. Musul’u ele geçiren güçler DEAŞ teröristleri değildi, Amerikan Özel Kuvvetler birliğine mensup kişilerdi. Ama dünya medyası bunu yazarken zorlanıyordu. Gerçekler gösterilmeyince de dengeler tam olarak anlaşılmıyordu...
Sonuçta Amerika öncülüğünde tamamen yok edilen bir kent bırakıldı. DEAŞ teröristleri birkaç bölgede göstermelik savunma yaptı. Öncelikli hedef Musul’un yerlebir edilmesiydi. Çünkü ABD; bir bölgeye yön vermek isterse orayı yıkar ve Amerikan markasıyla yeniden inşa eder.
Böyle de oldu. Şimdi Yeni Musul tamamen Amerikan ağırlıklı bir bölge olacak. Petrolleri de ABD’nin rotasında ilerleyecek.
Musul'da dengeler değişince kim kaybetti?
Elbette İngiltere...
DEAŞ sonrası Musul’un en büyük kaybedeni Buckingham oldu. Koalisyona önceleri girmeyen İngiltere, son dönemde Kraliyet Hava Kuvvetleri RAF’ı koalisyona dahil etti. Ancak etkisi yok denecek kadar azdı. Geç kalınmıştı...
Pentagon, Trump'ın gelmesinden sonra petrol yataklarının kontrolünün Amerikan askerlerinin olduğu noktalardan geçmesinde kararlı. Zaten Trump'ın yürüyüşünden bile bu anlaşılıyor... Bu hamlenin İngiltere’nin Ortadoğu ve Afrika’daki parasal yaptırım gücünü zayıflatacağı da SIR değil...
Bir yerde terör varsa orada Pentagon ve CIA vardır. Terörün olduğu ülkeler ya ABD’nin direktiflerini dinlemiyordur, ya petrol yataklarına sahiptir ya da jeopolitik olarak çok etkin noktadadır. Yani defalarca yazdığım gibi terör ya da terörist yoktur. Büyük istihbarat örgütlerinin kurduğu ve yönettiği yapılar vardır... Arkalarında dünyaya yön vermek isteyen devletler bulunur!
Bu üç detay, ülkeler için avantaj gibi görünse de aslında riskli bir geleceğe işarettir.
Örneğin Katar…
Çok küçük bir ülke, sınırlarının dışında etkin olma ihtimali görünüşte yok. Ancak petrol ve doğalgaz konusunda çok şanslı. Ayrıca coğrafi olarak bulunduğu nokta çok kritik. Bir de Amerikan direktiflerine uymayan bir Katar’ın, terörle tanışma ihtimali çok güçlü.
ABD terör öncesi ilk adımını yaptı. Abluka planı devrede. Eğer bu başarılı olmazsa, ikinci ihtimal askeri darbe devreye girecekti. Zaten hazırlıklar bitmişti... Katar krizi sürerken MUSUL'da işler bitmiş ve oradaki DEAŞ görünümlü binlerce AMERİKAN ÖZEL KUVVETİ ASKERLERİ Katar'a doğru yola çıkmıştı. Suudlar ve diğerleri gelen emirle girmek için hazır bekliyordu...
Musul operasyonunun bir an önce tamamlanması hazırlıkların Katar için yapıldığının bir işaretiydi, çok kişi anlamadı...
Musul’u gerçekte DEAŞ hiçbir zaman işgal etmedi. Koalisyon güçleri de asla DEAŞ’la savaşmadı. Musul’da sivil halkın yaşadığı her mahalle yerle bir edildi. Ancak petrol yataklarında yaşayan DEAŞ teröristlerinin olduğu noktalara tek bir bomba atılmadı.
Çünkü o teröristler, aslında petrol yataklarının ABD’ye geçmesini sağlamak için nöbetteydi. DEAŞ’ın yıllık petrol gelirinin 1 milyar dolar civarında olduğu haberleri servis edildi.
DEAŞ, Amerikan petrol devlerine son 3 yılda 300 milyar doların üzerinde bir petrol sevkiyatı yaptı. Bunlar asla ortaya çıkmayacak elbette.
Trump'ı getiren Pentagon’un Ortadoğu planı yüzde 100 başarı ile devam ediyor. Hiç takılmadan gidiyorlar. Karşılarına şimdiye kadar kimse dikilmedi.
Peki Pentagon, bu kadar önemli operasyonlara imza atarken İngiltere ne yapıyor? Öyle ya savaş ikisinin ve ikisinin oluşturduğu kutuplar arasındaydı...
ABD içinde büyük saldırılar göreceğiz. Hatta Pentagon’a yakın noktalardaki saldırılar İngiliz istihbaratının ABD’ye uyarısı olacak. Bunun olma ihtimali çok fazla. İngiltere her geçen gün kaybederek geri çekilmez. Trump ve Pentagon da planlarından vazgeçmez. Geçemez!
İşte Pentagon veya çevresindeki saldırıların etkisi, yankıları ABD’nin İngiltere ile olan savaşının büyüklüğünü belirleyecek. Ve bunu yakında çok ama çok net göreceğiz. Ortasında biz varız çünkü!
NOT: ABD Katar'la terörle mücadele protokolü imzaladı. Şaka gibi değil mi! Terörü kullanan ve Katar'a yönlendirenler Katar'ı da yanlarına çekmek için kocaman bir hamle yaptı... Çok önemli! Etrafımızda dengeler değişim işareti gösterirken Kemal Bey yürüyüşten sonra ciddi bir kalabalıkla finish yapıyordu. Bu insanları CHP mi topluyor yoksa Türkiye'ye hamle yapmak için sırada bekleyenler mi destek veriyordu? İyi izlemekte büyük fayda var. Çünkü operasyonları devam ediyor. Aralıksız!