AB'den Almanya'ya tokat gibi Türkiye cevabı...
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Alman siyasilerin, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin sonlandırılmasına ilişkin açıklamaları hakkında, seçim kampanyalarında söylenenlerin ötesine bakılması gerektiğini ifade ederek, "Önemli olan sonuç ve atılabilecek adımlardır." dedi.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Slovenya'da düzenlenen 12. Bled Stratejik Forumu kapsamındaki bir panelde Türkiye'ye ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye ile AB arasında zaman zaman zorlu görüşmeler yapıldığını kaydeden Mogherini, "Ama bir şey çok açık: Her şeyden önce diyalog devam ediyor, müzakerelere ilişkin görüşmeler devam ediyor. Türkiye şu an için aday bir ülke. Biz AB'de, onlar da Türkiye'de bunun değişip değişmeyeceğine ilişkin bir iç tartışma yapabilir. Ancak şu an için böyle bir durum yok." diye konuştu.
AB-Türkiye ilişkilerine hep üyelik müzakereleri kapsamında odaklanıldığına dikkat çeken Mogherini, "Bazen Türkiye'nin stratejik olarak bizim için önemli olan bölgede, Ortadoğu'da ve Akdeniz'de kilit bir oyuncu olduğunu unutma eğilimindeyiz. Hem bizim için hem de onlar için stratejik olan terörle mücadeleden, Kıbrıs ve Suriye kadar farklı dosyalar üzerinde çalıştığımız bir ülke." değerlendirmesinde bulundu.
Mogherini, sıklıkla tekrar etmedikleri bir konuyu dile getirmek istediğini belirterek şunları kaydetti:
"Üyelik müzakerelerinin ötesinde, AB ve Türkiye ortaktır, bazen iki taraf da zorlu ortak olabiliyor. Ancak birçok farklı dosyada birlikte çalışıyoruz. Komşularınızla çalışmak bir zorunluluk. Coğrafyayı seçemezsiniz, tarihi değiştirmezsiniz. Fakat birbirinizi daha iyi anlama yöntemlerini bulabilirsiniz. Her iki taraf için de stratejik açıdan önemli olan konularda işbirliği içinde, yapıcı ve her iki tarafın da çıkarına çalışabilirsiniz. Üyelik müzakerelerinin kendi kriterleri var. Farklı tarafların ifadeleri bu konudaki ruh halini etkilemekte. Ancak önemli olan sonuç ve atılabilecek adımlardır. Zorlu birkaç yıl yaşadık. Gelecekte, Türkiye ve AB'deki seçim kampanyalarında söylenelerin ötesine bakmamızı öneririm. Oturup ilişkilerimizin geleceğini tartışacağımız anı sabırsızlıkla bekliyorum."