ABD'li senatör istihbarat başkanlarına YPG'yi sordu...

ABD Kongresindeki oturumda Güney Carolina Senatörü Cumhuriyetçi Lindsey Graham, ABD'nin PYD/YPG politikasının Türk-Amerikan ilişkilerinde anlaşmazlığa neden olduğuna işaret etti.

Senatör Graham, ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesinde düzenlenen "Dünya Genelindeki Tehditler" oturumunda, Ulusal İstihbarat Direktörü (DNI) Dan Coats ve Savunma İstihbarat Ajansı (DIA) Direktörü Korgeneral Vincent Stewart'a terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD'nin silahlı kolu YPG'ye verilen desteği sordu.

Graham, öncelikle "Rakka'yı DEAŞ'tan geri alma stratejimiz büyük oranda YPG'li Kürtlere dayanıyor. Bu durum Türkiye ile anlaşmazlığa neden oluyor mu?" diye sordu. Her iki istihbarat şefi de bu soruya "evet" cevabını verdi.

"DAHA FAZLA ARAP UNSURA YER VERSEYDİK DAHA İYİ OLMAZ MIYDI?"

Ardından Graham, "Bölgesel bir perspektiften bakınca bu savaşta daha fazla Arap unsura ve daha az Kürt unsura yer verseydik daha iyi olmaz mıydı?" sorusunu yöneltti. DNI Direktörü Coats, bu soruya en iyi cevabı ABD Savunma Bakanı Jim Mattis'in verebileceğini, ancak Mattis'in bu konuda emin olduğunu dile getirdi.

Graham'in, "İstihbaratçı bakış açısıyla, Türkiye ile bölgedeki Kürt unsurlar arasında büyüyen bir sürtüşme görüyor musunuz?" sorusuna da Coats olumlu yanıt verdi.

Bunun üzerine Graham, "YPG'li Kürtleri ağır silahlarla silahlandırma politikamız bu duruma zemin hazırlıyor olabilir mi?" diyerek Washington'ın YPG'yi silahlandırmasının iki ülke ilişkilerini olumsuz etkileyip etkilemediğini sorguladı. Bu soruya, "Sanıyorum politikamız buna katkı yapıyor." cevabını veren Coats, YPG sorununun Türk-Amerikan ilişkilerinde anlaşmazlık nedeni olduğunu kabul etmiş oldu.

"BAĞIMSIZLIK REFERANDUMU"

Oturumun diğer bir bölümünde Rhode Island Senatörü Demokrat Jack Reed, Musul'un DEAŞ'tan temizlenmesinden sonra Irak'ı ne tür sorunların beklediğini sordu. Özellikle Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKYB) ekim ayında yapılacağını ilan ettiği "bağımsızlık referandumuna" ilişkin bir soru üzerine DIA Direktörü Stewart şunları söyledi:

"Musul'da DEAŞ yenildikten sonra Irak hükümetinin karşılaşacağı en önemli sorun, Şii ağırlıklı hükümet, batıdaki Sünniler ve kuzeydeki Kürtler arasında bir uzlaşma sağlayabilmesi olacaktır. Kerkük'teki petrol alanları meselesi ve buralardan elde edilen gelirler konusu Irak hükümeti için önemli bir siyasi meydan okuma olacaktır. Bu sorunlara siyasi bir çözümün bulunamaması taraflar arasında çatışmaya dönüşecektir. Kürtlerin bağımsızlığı konusu, olup olmayacağıyla değil, ne zaman olacağıyla ilgili bir durumdur. Eğer Bağdat ile ilgili taraflar arasında bir uzlaşma sağlanamazsa durum daha da karmaşık hale gelecektir. Dolayısıyla ekim ayındaki referandum çok belirleyici olacak."