Abdullah Gül 2023'te Erdoğan'ın karşısına çıkmak istiyor!

Son günlerde muhalefet partileri "erken seçim" söylemine sarılırken, 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yeniden siyaset sahnesine çıkmak için peş peşe hamleler yapıyor.

Abdullah Gül kısa süre önce muhafazakar muhalif partilerle temaslara başladı.

Ali Babacan liderliğindeki DEVA Partisi'nin kuruluşuna ön ayak olan Abdullah Gül ilk olarak Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile 3 saatlik bir görüşme gerçekleştirdi.

Gül'ün Gelecek Partisi'nden sonraki durağı Millet İttifakı'nın ortaklarından Saadet Partisi oldu.

Diğer yandan, tam bu süreçte CHP'nin finanse ettiği Halk TV'de bu gelişmeler üzerine ilginç bir yayın gerçekleşti. Halk TV programcılarından Levent Gültekin canlı yayında Abdullah Gül hakkında övgü dolu sözler sarf etti. Gültekin'in bu sözleri sosyal medyada yankılanırken, muhalif çevrelerden Halk TV sunucusuna Abdullah Gül övgüleri nedeniyle tepkiler geldi.

FEHMİ KORU NİYETİ AÇIKLADI...

Abdullah Gül isminin son günlerde neden ön plana çıkarılmak istendiğini açık eden ise Gül'ün yakın arkadaşı Fehmi Koru oldu.

Bugünkü yazısına "CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun işi gerçekten zor. " diyerek, Kılıçdaroğlu'na övgülerle başlayan Koru, "Onu her dinlediğimde dev dalgalar üzerinde sörf yapan birini izlediğim hissine kapılıyorum. Dev dalgalarla boğuşmak büyük maharet ister." dedi.

KORU: KILIÇDAROĞLU HESAP ADAMI

Kılıçdaroğlu’nun siyasete atılmadan önceki meslek hayatını genellikle sayılarla boğuşarak geçirdiğini belirten Koru, "Hesap adamı olması gerekiyor ve öyle olduğunu siyasette de belli ediyor. Yakın-uzak dostları ise, hiç değilse sesleri yüksek çıkanları, sonuç almak için kendilerini feda etmeye hazır kamikaze pilotları gibiler." dedi. 

"KILIÇDAROĞLU GİRDİĞİ SEÇİMLERDEN ALNININ AKIYLA ÇIKTI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti iktidarı karşısında girdiği her seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu'nu "Kılıçdaroğlu, kendi partisi ve içerisinde yer aldığı Millet İttifakı için girdiği ilk sınav olan yerel seçimlerden, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere çok sayıda büyükşehir belediyelerini kazanarak, alnının akıyla çıktı." diyerek öven Koru şöyle devam etti;

"Bunu İstanbul’da ‘sağ partili’ bir aileden birini, Ankara’da daha önce MHP’den aday olmuş birini aday göstermeyi partililerine kabul ettirerek sağlayabildi.

İki seçim önce de, MHP’nin telkin ettiği cumhurbaşkanı adayını partililerine destekletmişti Kılıçdaroğlu. [O seçimde aday gösterdikleri Ekmeleddin İhsanoğlu genel kamuoyunca hiç tanınmadığı halde yüzde 38.44 oy alabilmişti.]

Şimdi, 2014’te o tercihi yaptığı için, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi aday belirleme sürecinde sağlıklı karar alması gerektiğinde, manevra alanı daraltılmak isteniyor. 

Arada yapılan (2017) anayasa değişikliği referandumunda yüzde 51.41 oyla kabul edilen yeni sistem –Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi– ile birlikte seçilebilmek için ‘yüzde 50+1’ şartı getirildiği için, Cumhurbaşkanlığı seçimi eskisinden çetin hale geldi.

Sonrasında yapılan (2018) ilk seçimde Kılıçdaroğlu’nun partisi CHP’nin kendi içerisinden çıkartılan adayı ancak yüzde 30.64 oy alabilmiş, MHP’nin desteklediği iktidar partisi AK Parti’nin adayı ise yüzde 52.59 oyla anayasanın öngördüğü çıtayı rahatlıkla aşabilmişti."

MİLLET İTTİFAKI'NIN ADAYI KİM OLACAK?

"Millet İttifakı’nın adayı kim olacak?" sorusu sonrasında ise frene basan Koru bu kez Kılıçdaroğlu'nun adaylık konusundaki ısrarına mesafeli durdu.

Kılıçdaroğlu'nun aday olması halinde seçimi kaybedeceğini savunan Fehmi Koru şunları kaydetti;

"Bilemiyorum. Ancak bildiğim ve Kılıçdaroğlu’nun kendisinin de bildiğini umduğum, Millet İttifakı kendisini aday gösterdiği takdirde sandıkta bir kez daha yenilgi yaşanmasının kaçınılmaz olacağıdır.

Her seçimin olduğu gibi ufukta belirmiş olan bundan sonraki seçimin de bir aritmetik gerçeği var. Arada kurallarla oynanmayacaksa önümüzdeki seçimde de geçerli olacak aritmetik, adayların ‘yüzde 50+1’ alarak seçilebileceği kuralıdır. Millet İttifakı adayını seçtirmek istiyorsa, HDP’lilerden de oy alabilecek bir isim bulmak zorunda. Bu da yetmez, adayları karşı ittifakın içerisinde yer alan partilerin -AK Parti ve MHP’nin- tabanlarından da önemli miktarda destek çekebilmeli."

MUHAFAZAKAR ADAY TAVSİYESİ...

Türkiye’de seçmenlerin üçte ikisinin ‘muhafazakar’ genel başlığı altında toplanabilecek özelliklere sahip olduğu belirten Koru şöyle devam etti;

"Millet İttifakı’nın paydaşları, bir sonraki cumhurbaşkanının kendilerinin aday olarak belirledikleri kişi olmasını istiyorlarsa, akıllarına ilk gelen isim üzerinde ısrarcı olmamak, seçilebilecek birini aday olarak çıkarmak zorunda.     

Bu zorunluluk Cumhur İttifakı için de geçerli.

İlk seçimde cumhurbaşkanı seçilebilecek adayın, karşı ittifakın tabanından da oy alabilecek biri olması mutlak şart."

Yazısının sonunda aklındaki Cumhurbaşkanı adayı konusunda Millet İttifakı'na telkinlerde bulunan ünlü gazeteci, "Yeter ki, sevgi ve nefret gibi siyasette yer almaması gereken hislerin yerini siyasi akıl alsın. Soru şu: Dev dalgalarla sörf yapan hesap adamı mı, kendilerini feda ederek sonuç almak isteyen kamikaze pilotları mı süreci belirleyecek?" dedi.

Koru'nun Millet İttifakı için önerdiği adayın kim olduğu ise yazısının başlığında gizliydi; "CHP’den ve yakın çevresinden yükselen Abdullah Gül karşıtı sesler siyasi akıldan yoksun…"

Siyasi kulislerde, Gül'ün yakın dostu Koru'nun bu yazısı, 11'inci Cumhurbaşkanı Gül'ün 2023'te Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı olmak istediği şeklinde yorumlandı.