ABD'ye ek vergi yarım milyar doları aştı!

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ankara'da bir otelde 'Türkiye-Afrika Ticari ve Ekonomik İstişare Toplantısı'nda büyükelçiler ve iş konseyi başkanları ile bir araya geldi.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Afrika gibi geniş bir coğrafyaya bütüncül ve tek tip bir yaklaşımının olmadığını söyledi.

Afrika'daki her coğrafyanın ve ülkenin kendine has zenginliklerinin, dinamiklerinin, farklılıklarının ve kültürlerinin bulunduğunun bilincinde olduklarını ifade eden Pekcan, söz konusu coğrafyadaki her ülkeyle iş birliği yapma yönünde faaliyetlerin sürdüğünü bildirdi.

Pekcan, dünyada ticaret savaşlarının konuşulduğu bir sürecin içinden geçildiğine işaret ederek, bu anlamda ekonomik iş birliklerini konuşmak için oldukça anlamlı bir dönem yaşandığını dile getirdi.

Gelinen noktada ABD'nin attığı tek taraflı "buyruk" adımlar sonucunda dünyada ticaret dengelerinin risk altına girdiğini belirten Pekcan, şöyle devam etti:

"Her ülkenin, ABD dahil, ulusal hassasiyetleri, ulusal ihtiyaçları olabilir ama ulusal ihtiyaçlarla uluslar arası ekonomik gerçeklikler arasında bir denge gözetilmek zorundadır. ABD, demir-çelik ve alüminyum sektörlerinde başlattığı süreçle neredeyse tüm dünyayı karşısına almış, kimse açısından kazançlı olmayacak bir çekişme sürecine girmiş bulunmaktadır. ABD, Kanada ve Meksika gibi en yakın ticari ortakları dahil olmak üzere pek çok ülkeyle Dünya Ticaret Örgütünde (DTÖ) davalık olmuş durumdadır. Bugün ABD'yi DTÖ'ye şikayet eden diğer ülkeler arasında AB, Çin, Norveç, İsviçre, Hindistan bulunmaktadır. ABD şimdi de tek taraflı olarak İran ile varılan mutabakattan vazgeçtiğini ve iki aşamalı yaptırım uygulayacağını dile getirmiştir. Bu yaptırımların zararı sadece İran'a olmayacaktır. Bölge ülkelerini de bu yaptırımlar etkileyecektir. Aslında bu yaptırımlar ABD şirketlerini de etkileyecektir."

TİCARET BAKANLIĞINDAN ABD'YE MİSİLLEME

ABD'nin Türkiye için önemli bir ticaret ortağı olmasına karşın tek partner konumunda bulunmadığının altını çizen Pekcan, Türkiye'nin başka ticari ortaklara, tedarikçilere ve alternatif pazarlara da sahip olduğunu vurguladı.

Pekcan, ABD'nin mart ayında Türkiye'den çelik ve alüminyum ithalatına sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 10 ek vergi uygulamaya koyduğunu anımsatarak, söz konusu ülkenin bu vergileri 10 Ağustos'ta yüzde 50 ve yüzde 20 olmak üzere iki katına çıkardığını söyledi.

Bakan Pekcan, şunları kaydetti:

"Biz de dün akşam itibarıyla 22 kalem üründeki ithalattaki vergi oranlarını iki katına çıkardık, bize uygulanan yaptırımlara 533 milyon dolarlık ek vergi yüküyle karşılık verdik. ABD'nin haksız işlemleri karşısında Türk firmalarının haklarını korumaktan asla imtina etmeyeceğiz ve gereken karşılığı derhal vermeye devam edeceğiz."

Pekcan, ticari ve ekonomik ilişkilerin siyasi tepkilerden etkilenmemesi gerektiğini belirterek, siyasi farklılıklarla ekonomik konuların mümkün olduğunca ayrı tutulması gerektiğini bildirdi.

Yaşananların Türk lirasına olumsuz etkisinin geçici olduğunu vurgulayan Pekcan, "Türkiye ekonomisinin makro dinamikleri bellidir. Yüksek büyüme potansiyeline sahip bir ülkeyiz. Geçmiş yıllarda olduğu gibi, önümüzdeki senelerde de yüksek büyümeyle devam edeceğiz." diye konuştu.

Pekcan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle oluşan güçlü yapı sayesinde Türkiye'ye yönelik ekonomik saldırıların en etkin şekilde aşılacağını kaydetti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 2014'te gerçekleştirilen Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nde bu kıtayla ticaretin geliştirilmesi stratejisinin ve ortaklık perspektifinin belirlendiğini dile getiren Pekcan, Afrikalılar ile beraber katma değer sağlamayı ve istihdamı artırmayı hedeflediklerini bildirdi.

Pekcan, "Bu çalışmaların bir sonucu olarak, 2003 yılında Afrika kıtası ile 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2017 yıl sonu itibarıyla 20,5 milyar dolara ulaşmıştır. Afrika kıtasındaki yatırım tutarı 7 milyar dolar, müteahhitlik projelerinin toplamı ise 66 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır." diye konuştu.

Bakan Pekcan, bir yandan Afrika'daki kurumsal varlığı güçlendirirken, diğer yandan da yasal altyapının tamamlanmasına yönelik çalışmaları sürdürdüklerini anlattı.

Bu çerçevede 45 Afrika ülkesiyle Ticari ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması, 28 ülkeyle Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ve 11 ülkeyle de Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması imzaladıklarını ifade eden Pekcan, bu anlaşmalara yenilerini eklemek üzere müzakerelerin devam ettiğini dile getirdi.

Pekcan, Afrika ile ortaklık perspektiflerine katkı sağlayacak önemli organizasyonlar gerçekleştirdiklerini belirterek, bu kapsamda yürütülen organizasyonlara dikkati çekti.

Afrika kıtasıyla ortaklaşa gerçekleştirilen organizasyonlara bir yenisini ekleyeceklerini aktaran Pekcan, 10-11 Ekim'de İstanbul'da Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu'nun ikincisini düzenleyeceklerini bildirdi.

Pekcan bu kapsamda, tüm ülkelerin ticaret bakanlarına ve Afrika'daki bölgesel ekonomik örgütlerin genel sekreterlerine davet mektuplarını büyükelçilikler aracılığıyla ilettiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Burada açılış oturumunda çeşitli paneller düzenlenecek. Bunlardan birkaç tanesi, 'Tekstil Sektöründe Afrika'da Yatırım Fırsatları ve Moda', 'Türkiye ve Afrika Arasında İnşaat, Altyapı ve Enerji Alanlarında İşbirliği', 'Afrika'da Bütünleşme Çabaları ve Türk İş Dünyası İçin Fırsatlar', 'Afrika'da Yatırım ve Ticaret Fırsatları' ve 'Afrika'da Turizm ve Otel Yatırımları' olacak. Panellerle eş zamanlı olarak B2B ve G2B toplantıları da gerçekleştirilecek. Etkinliğimizin ikinci gününde tüm konuk bakanların katılımıyla 'Adil, Serbest, Sürdürülebilir Ticaret, Korumacılığın Afrika için Ortaya Çıkardığı Riskler' konulu bakanlar toplantısı yapılacak. Amacımız bu toplantı neticesinde ortak deklarasyon yayınlamaktır."

Afrika ülkelerinde Türk yatırımlarının artmasının en büyük önceliklerinden biri olduğunu vurgulayan Pekcan, "Bu alanda büyük potansiyel görüyoruz. Hem ekonomik refahın hem de istihdamın artması yönünde ortak çalışmalara devam edeceğiz." diye konuştu.