Açgözlü enflasyonu... Şirketlerin yüksek karlarına vergi getirilsin

Merkez bankaları başkanları yavaş yavaş açgözlü enflasyonu nedeniyle oluşan yüksek karlara vergi getirilmesini tartışıyor. Üstelik Uluslararası Para Fonu’nun da (IMF) bu alanda bir bilimsel çalışması var

Ünlü bir söz var: “Dünyadaki açlık ve sefaletin nedeni fakirleri doyuramadığımızdan değil zenginleri doyuramadığımızdandır” şeklinde…

Batılı finans sisteminin bekçileri bu duruma bir de isim takmış: Greedflation (açgözlü enflasyonu-İngilizcede açgözlülük anlamına gelen greedy ile enflasyon kelimelerinin birleştirilmesi ile türetilmiş)

Merkez bankaları başkanları yavaş yavaş açgözlü enflasyonu nedeniyle oluşan yüksek karlara vergi getirilmesini tartışıyor. Üstelik Uluslararası Para Fonu’nun da (IMF) bu alanda bir bilimsel çalışması var. Şirketlerin dönemsel bilançoları açıklandığında dikkati çeken ilk veri açıkladıkları karlılık oranı oluyor. Kovid sonrası tüm dünya yüksek enflasyonla inlerken, şirketler tüm dünyada üç haneli karlar açıkladı. Bunun nedenini bir dönem kovid nedeniyle düşen karlılık ve ciro nedeniyle baz etkisi olarak açıkladılar. Bir müddet, ‘bir önceki dönem kar miktarı 1 iken, 2’ye çıkması karlılık oranının yüzde 100 artması anlamına geliyor’ diye açıkladılar. Sonra da, ‘enflasyon muhasebesi karı yüksekmiş gibi gösteriyor’ denildi. Ancak mızrak çuvala sığmıyor.

Çünkü, son üç yılın enflasyonist ortamında şirketler tarihi rekor kârlılık oranlarına ulaştılar. Fortune 500 Türkiye-2022 Araştırması, Türkiye’nin en büyük şirketlerinin geçen yıl net satışlar, ihracat ve kâr anlamında rekor düzeyde büyüme ve artış yakaladıklarını ortaya koydu. Fortune 500 Türkiye-2022 Araştırması’nda yer alan şirketlerin toplam net satışları bir önceki yıla göre yüzde 148.7 artarak 7 trilyon 986 milyar liraya çıktı. Fortune 500 Türkiye şirketlerinin 2022 yılında net satışlarında sağladıkları söz konusu artış, ilk araştırmanın yapıldığı Fortune 500 Türkiye-2007’den bu yana geçen 16 yılda gerçekleşen en yüksek oranlı artış oldu. 2022 yılı yüzde 97.72 olan ÜFE oranı dikkate alındığında ise Fortune 500 Türkiye şirketlerinin net satışlarında yüzde 25.8 reel artış sağladıkları görüldü. Şirketler, net satışlarını dolar bazında da yüzde 33.4 artırdı.

AŞIRI KÂRLAR BATI MEDYASININ GÜNDEMİNDE

Yatırım bankacısı ve Aydınlık Gazetesi yazarı Serhat Latifoğlu da geçtiğimiz günlerde konuyu gündeme getirmişti. Buna göre, rekor kâr artışları Batı'nın dev şirketlerinde de görülüyor. İngiltere’nin prestijli gazetelerinden birisi olan Guardian, Oxfam’ın bir raporuna atıfta bulunan bir haber yaptı. Habere göre dünyanın en büyük 722 şirketi, 2021’de 1.08 trilyon dolar ve 2022’de 1.09 trilyon dolar kar etti. Gerçekleşen karlar, 2017-2020 yıllarını kapsayan bir önceki dört yıllık ortalamanın yüzde 89 üzerinde gerçekleşti. Önceki dört yıldaki ortalama kârı yüzde 10'dan fazla aşan kârlar ‘aşırı kârlar’ olarak tanımlanıyor. Enerji şirketleri elde edilen aşırı kârlarda başı çekiyor. Araştırmaya göre, Forbes'in en büyük 2 bin şirket listesindeki 45 enerji şirketi 2021 ve 2022'de yılda ortalama 237 milyar dolar aşırı kâr elde ettiler. Guardian’ın haberinden daha da önemlisi şirketlerin keyfi zamlar yaparak aşırı kârlar elde etmesi Avrupa merkez bankalarını rahatsız etmeye başladı. Bu konuda bazı merkez bankası başkanlarının yaptığı açıklamalar dikkate değerdir.

LAGARDE: ŞİRKETLER ENFLASYONA SEBEP OLUYOR

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Christine Lagarde, geçen ay içinde yaptığı açıklamada ‘greedflation’ (açgözlülük ile enflasyon kelimelerinin birleştirilmesi ile türetilmiştir) olarak adlandırılan olgunun dikkate alınması gerektiğini ifade etmişti. Lagarde, AMB’nin hızlı faiz artışları yapmasına rağmen çekirdek enflasyonun ve manşet enflasyonun bir türlü istenen seviyeye gerilemediğinin de altını çizdi. La Provence'a verdiği röportajda, şirket kâr marjlarında ve maaşlarda aynı anda artış görülmesi durumunda yetkililerin harekete geçmekten çekinmeyeceğini söyledi. Ayrıca, enflasyonu kontrol altına almak için politikacıların hâlâ çalışmaları gerektiğini vurguladı. Lagarde, "Hem ücretlerde hem de kâr marjlarında aynı anda artış, enflasyon risklerini artırır ve böyle riskler karşısında hiçbir şey yapmadan durmayız." ifadelerini kullandı. Bu ifadeler şirketlerin aşır karlarının geçmişte yapıldığı gibi vergilendirilmesi ihtimalini artırıyor.

BAILEY, ‘ŞİRKETLER GEREĞİNDEN YÜKSEK FİYAT UYGULUYOR’

İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, yüksek enflasyonla mücadeleye ilişkin yaptığı açıklamada, bazı perakende şirketlerinin sektör üzerinde baskı yarattığını ve müşterilerden fazla ücret aldığını söyledi. BBC’ye değerlendirmede bulunan Bailey, ülkede bazı perakende şirketlerinin gereğinden yüksek fiyat uyguladığını kaydetti. "Benzin fiyatlarına bakarsanız, bazı şirketler muhtemelen yüksek fiyattan satış yapıyorlar" diyen Bailey, konuşmasında perakende şirketlerinin gerekenin üzerinde yüksek fiyat uygulamasının önüne geçilmesinde denetim kurumlarının rolünün son derece önemli olduğuna dikkati çekti. Bailey, “Bu durum (ürünlere yüksek fiyat uygulayan perakende şirketleri ile mücadele edilmesi) enflasyonun düşürülmesine yardımcı olacaktır." dedi.

TCMB, ‘KÂRLILIK TARİHSEL ORTALAMANIN ÜSTÜNDE’

TCMB’nin mayıs ayında yayınladığı ‘Finansal İstikrar Raporu’nda Borsa İstanbul’a kote firmaların karlılık göstergelerinin tarihsel ortalamanın üzerinde seyrettiği belirtilmiştir. Raporda mevcut emtia fiyatları gerilerken, döviz kuru ile ilgili belirsizlikler azalırken, ‘canlı iç talep ve mevcut stoklardaki değerlenmenin sağladığı olumlu etkiyle’ rekor kâr artışlarının gerçekleştiği ifade ediliyor. Rekor kâr artışları hizmet ve hizmet dışı tüm sektörler için geçerli. Özellikle sanayi şirketlerini net kâr/aktif oranlarının daha yüksek seyrettiği görülüyor. Firmaların faaliyet kâr marjlarının ‘canlı iç talep’ ile rekor seviyeye ulaşmasının başka bir anlamı şirketlerin hemen hemen tüm maliyetler düşerken birim başına elde ettikleri kârın artmasıdır. Yani şirketler düşen maliyetlere rağmen daha çok zam yaparak birim başına kârlılıklarını artırmışlardır. Bu kârlar düşük makine teçhizat yatırımları, düşük kapasite oranı, yüzde 2.5 gibi düşük oranlı istihdam artışı ile sağlandı. Yani şirketler üretim kapasitelerinde fazla bir artış yapmadan yüksek kârlar elde ederek tarihi kâr oranlarına ulaştılar.

KEYFİ ZAMLAR ENFLASYONU TETİKLİYOR

Temmuz ayı başında yayınlanan Para Politikası Kararı Metni’nde enflasyonun nedenlerinden birisi olarak kullanılan ‘yurt içi talepteki güçlü seyir’ ifadesi bir bacağı eksik bir tanımlama olmuştur. Bu tanımın doğrusu ‘şirketlerin keyfi zamlar yapmakta agresif davranması ve beklentileri hızla fiyatlara yansıtmasıdır.’ Pratik hayatta biz bunu tecrübe ediyoruz; kur artışı ve maaş artışları hızla ve misliyle fiyatlara yansıtılıyor.

TCMB’nin enflasyonla ilgili teşhisi yetersiz olduğu için tedavisi de yetersiz olacaktır. Sadece ortodoks politikaların uygulanması enflasyonla mücadele için yeterli olmayacaktır. Ortodoks politikaların başarısızlığı Batı merkez bankaları başkanlarının kendi ağızlarından itiraf edildiğine göre hatada ısrar etmenin anlamı yoktur.

HIZLA YÜKSEK ORANLI VERGİLEME YAPILMALI

Latifoğlu, köşesinde ‘Kovid-19 salgını sonrası yaşanan süreçten büyük bir kârlılıkla çıkan şirketlerin vergilendirilmesi şart’ diye yazdı. Latifoğlu, şöyle devam etti: “Vergiler hem 2022 yılı hem de bu yıl için kesilecek şekilde düzenlenmelidir. Ayrıca fahiş fiyat artışları yapan şirketlerin yakından takipleri ve denetimleri devam etmeli, verilen cezalar ağırlaştırılmalıdır. Söz konusu uygulamalar şirketlerin keyfi zam yapmaktan kaçınmalarını sağlayacaktır.”

IMF bile bu konuda  çalışma yaptırdı

Shafik Hebous, Dinar Prihardini ve Nate Vernon isimli ekonomistler, 2022 yılında bu konuda IMF adına geniş bir rapor hazırladı. Raporun öz sözünde, “Bu makale, COVİD-19 salgını ve enerji fiyatlarında son dönemde yaşanan yükselişin ardından yeniden ilgi kazanan aşırı kar vergilerinin tasarımını tartışmaktadır. Aşırı kar vergileri, kurumsal sermaye ödeneği gibi yalnızca ekonomik kiraya düşen etkili bir vergi olarak tasarlanabilir ve çokuluslu şirketlerin vergilendirmesinde reform yapılmasına yönelik mevcut önerilerle bazı paralellikler kurulabilir. Aşırı kar vergileri, olumsuz bir şok dönemi sırasında geliri desteklemek için kurumlar vergisine ek olarak kalıcı veya geçici olabilir.” denildi.

IMF
Uyku sorunu yaşıyorsanız dikkat! İşte uyku düzenleyen 5 harika bitki! Pedro Malheiro son bölümde gelen galibiyetin önemine dikkat çekti! Volkan Demirel'den Şenol Güneş çıkışı: Sen terbiyesizsin!
Sonraki Haber