Acun Ilıcalı'dan medya dünyasını sarsacak açıklamalar! 1 milyon başvuru...
Ünlü televizyoncu Acun Ilıcalı'dan çok konuşulacak röportaj...
Acun Ilıcalı spor programlarını topa tuttu: Gerilim ve teröre varacak kadar...
TV8’in sahibi, ünlü televizyoncu Acun Ilıcalı Medyaradar’ın usta röportajcısı Alev Gürsoy Cimin’e konuştu. TV8’i, yeni kanalı TV8.5’ ve projelerini anlatan Ilıcalı çok samimi açıklamalarda bulundu.
Ünlü televizyoncu Acun Ilıcalı. Artık bir medya patronu. TV8’in ardından yeni bir kanalın daha sahibi oldu. TV8.5.
Acun ile hem TV8’de neler olup bittiğini hem de yeni kanalını konuştuk. Yeni projelerini heyecanla anlatan Ilıcalı, yurtdışına açılıyor. Büyük projelerle bu kez dünyada da ses getirmek için kolları sıvamış durumda.
Survivor ve O Ses artık Yunanistan’da Yunanlılar için yayınlanacak, eğer Acun istediği başarıyı yakalarsa ki buna yürekten inanıyor. Dünyaya da açılacak.
Acun’a Türkiye bir haber cennetiyken hala neden haber koymadığını da soruyorum. Bu soruyu sorduğumda çok ilginç bir yanıt alıyorum. Haber insanların içini acıtıyor, ben insanları eğlendireceğim derken meğer Acun bir şeyi hesaba katmamış, bunu da kendi anlatıyor, bizim işimiz çok daha zor diye ekliyor. İnsanların ağladığı yerde sen gülemiyorsun diyor.
“SON 2 YILDA TÜRK TELEVİZYONLARINDA LİDERİZ”
Tv8’in ardından Tv8.5 sürpriz oldu. Hayırlı olsun diyelim. Nereden çıktı bu fikir?
Bizim ikinci bir frekansımız vardı zaten. Tv8’i aldığımız zaman iki frekans olarak almıştık Mehmet Nazif beyden. O yüzden ikinci frekansımız bir köşede duruyordu. O frekansı da kullanma zamanımızın geldiğini düşünüyoruz çünkü son 2 yılda Türk televizyonların da lideriz. En çok seyredilen kanal olunca ikinci hayalimizi de gerçekleştirdik. Şimdi bu yeni kanalla yeni bir eğlence kanalı yaratmak istiyoruz.
Sadece Spor Kanalı mı olacak?
Hayır, tam olarak öyle değil o da yanlış anlaşılıyor aslında. Onun sebebi de şu; spora yaptığımız yatırım duyuldu. Sadece spor olmayacak. Onun dışında eğlence ağırlıklı olacak. Yurtdışından bazı materyaller alıyoruz. Kendimiz bir şeyler yapacağız güzel bir kanal olacak.
Yeni programlar olacak mı orada da. Mesela Survivor tarzında?
Yok, hayır Survivor tarzında programlar olmaz. Çünkü Survivor Türkiye’de tek olan bir proje. Survivor gibi bir program yapıp oradan bir şey elde etmeye çalışmak doğru bir çaba değil bence.
“TV8.5 SPOR KANALI DEĞİL”
Haber olmaz önyargınızı kırarsınız belki, spor olduğuna göre haber de yoldadır diye düşünüyorum?
Yok, ben spor olmayacak dememiştim. Orada ki demecim spor programı yapmak istiyorumdu. Tartışma ve spor programına sıcak bakmıyorum hala. Çünkü sporun olması gerektiği gibi değerlendirildiğini düşünmüyorum. Gerilim ve teröre varacak kadar bir algısı var, bunun bir parçası olmak istemiyorum. O yüzden sporla ilgili bir tartışma programı yapmayacağım.
Büyük transferler yaptınız hatta Ntvspor’un kadrosunun büyük bir kısmını aldığınız söyleniyor. Sürecek mi bu transferler?
Doğru değil. Onlar bizim sevdiğimiz arkadaşlarımız sadece milli maçlarda birlikte çalışıyoruz. Bizim spora yaptığımız yatırımlar biliyorsunuz ki dünya kupası ve milli takımın eleme maçlarını aldık. Onun dışında da tv8.5 için İngiltere Fa Cup’ı aldık. NBA yayın hakkını aldık. Milli takımımız dışındaki milli maçları da aldık. Şimdi de boksta çok önemli bir yatırım yapıyoruz. Çok önemli boks geceleri hazırlıyoruz. Boks sporu ile ilgili de önemli hamlelerimiz var.
Başka neler olacak peki, sürprizler bizi bekliyor mu?
Açıkçası orada yaratıcılığımızı kullanacağız, sezon yeni başladı. Toplantılara başladık. Kendi ekibimle ilgili ben oyun alanı yaratacağım sizde burayı dolduracaksınız diye konuşuyoruz. Ekibime güveniyorum onlarla ilgili hiçbir şüphem yok herkes güzel fikirlerle geliyor.
“KENDİ HAYALLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
Reytingler nasıl tv8 ile karşılaştırdığınızda?
Henüz ortada bir reyting yok. Şu anda bir test yayınındaymışız gibi düşünün. Çok yüksek olmasını hedeflediğimiz bir kanal da değil. Şirin, sempatik bir kanal olacak. Belki kendi halı saha maçlarımızı bile koyarız. Şöyle bir durum oldu açıkçası büyük bir kanal sahibi olduğunuz zaman hayallerinizi bir yandan gerçekleştiriyorsunuz ama o küçük hayalleri de gerçekleştiremiyorsunuz çünkü onlara da yer kalmıyor. Tv8.5 daha çok oyun alanımız olacak aslında. Küçük bize ait hayaller için güzel bir alan bence.
“ASIL HEDEFİM YURTDIŞI”
İki tane TV kanalınız oldu. Artık bir medya patronu olarak görülüyorsanız. Televizyonun yanına bir de gazete eklemeyi düşünüyor musunuz?
O konuda açıkçası bir hevesim yok. Gazetenin okuması çok zevkli ancak onu çıkarmasının ne kadar zahmetli olduğunu bilen biriyim. O yüzden mümkün olduğu kadar takdir ederek uzakta kalmayı tercih ediyorum ama benim asıl hedefim yurtdışı.
“YUNANİSTAN’DA O SES YAPMAYA BAŞLAYACAĞIZ”
Ne yapacaksınız yurtdışında?
Ben bunu 4-5 yıl önce Tv8’i aldığım zaman söylemiştim zaten. Hedefimin önce Türkiye’de daha sonra Dünya’da televizyonla ilgili yetenekleri göstermek olduğunu söylemiştim. Bununla ilgili olarak da yaklaşık 4 aydır Yunanistan ile bir mesai halindeydik. Burada çok değişik gelişmeler oldu tabi ki. Yayın ihalesi yapıldı Yunanistan’da. 4 tane kanala verildi ihale sadece 4 kanal ihale alabildi başka kimse alamadı. Bu 4 kanaldan birisi de bize çok olumlu yaklaştı ve bizde orada bu kanalla birlikte büyük bir işbirliğine başlıyoruz. Önümüzdeki ay çok çok iyi bir jüri ile Yunanistan’da o ses yapmaya başlayacağız.
“YUNANİSTAN’DA BİRİNCİ OLURSAM DÜNYA’YA AÇILACAĞIM”
Nasıl olacak o iş?
Kanalın adı da Sky. Sky TV’de gerçekten birbirinden değerli 4 sanatçı ile O Ses’in Yunan versiyonuna başlıyoruz. Kasım 15 gibi de yayında olacağız. Eurovision’u kazanan Elena Paparizou var. Kendisi ile çok olumlu görüşmeler yaptık o jüride olmak üzere. 3 isim daha var çok önemli, ondan sonra ki dönemde de Şubat’ta Survivor yapacağız Yunanistan’da. O kanalda olacak bütün projeler. Onlarla 1 yıllık bir sözleşme imzaladık, onlar da haber yaparken eğlenceye dönmüş bir kanal. Türkiye’de ki gelişmeleri duymuşlar sağ olsunlar bize bir teklifle geldiler. Çünkü 1 sharelik bir kanalın 1 yıl sonra prime time da ilk kanal olması çok kolay bir şey değil. Bunun da başarısının karşılığını yurtdışında da alacağız. Bu hafta İngiltere ve Almanya’dan iki önemli grup ile görüşeceğim, onlarla da burada olan modelin orada olup olamayacağı ile ilgili bir görüşme yapacağız. Ama benim ilk hedefim Yunanistan’da birinci olmak, eğer Yunanistan’da birinci olursam Dünya’ya açılacağım. Bakalım 3 aydır bu projeye hazırlandık inşallah başarılı olacağımızı düşünüyoruz çünkü inan en zor televizyonculuk Türkiye’de Burada bir başarı sağlayabiliyorsan, şöyle anlatayım sana mesela Yunanistan’da sadece 4 kanal var. Türkiye’de yer alan kanal sayısını ikimiz sayamayız 30-40 vardır herhalde. Yunanistan’da bir devlet kanalı 3-4 tane normal özel kanal var. 6 kanalla mücadele etmek çok zor değil. Orada başarılı olabileceğimizi düşünüyorum ben inşallah.
“TÜRK TELEVİZYON TARİHİNİN EN BAŞARILI YARIŞMASI OLDU”
Peki, Tv8 nasıl gidiyor? Şu anda sizi götüren program hangisi?
Survivor tabi ki. Bence geçen sene itibariyle Türk Televizyon tarihinin en başarılı yarışması oldu. Niye geçen sene itibariyle diyorum çünkü biz All-Star’ı yaptığımız sene şöyle bir şey düşünüldü, All-Star yapıldı, bundan sonra bir daha bu program olacak mı? Ama All-Star’dan sonra tekrar ünlü- gönüllü yapıp bununda 100 gün boyunca birinci olması akıl alacak bir şey değil yani. 120 bölüm yaptık 100 kere birinci olduk.
Baktığınız zaman yüzler de hep aynı jürilerde? Neye göre belirliyorsunuz? Galiba çalıştığınız, ekip olduğunuz isimlerden vazgeçemiyorsunuz?
Bende bağımlılık çok yüksek bir duygu açıkçası, bunun ben de farkındayım. Bir isimle çalıştığım zaman sürekli onunla çalışmaktan zevk alıyorum. Açıkçası bağlanmaya çok meyilli bir bünyem var. O yüzden çok isim değiştirmiyoruz. Bu sene Sibel Can geldi biliyorsunuz. Ebru Gündeş ayrıldı bu sene böyle bir değişiklik yaptık. Ebru, kendisi 1 sene dinlenmek istedi bizde tabi ki ona müsaade ettik. Şimdi Sibel Can ile başladık. Ama tabi ki isimler arada değişecek. Hülya Avşar da daha önce vardı. Önümüzde yine Hülya Avşar’la güzel şeyler düşünüyoruz.
“BİZİM İÇİN BÜYÜK RENK OLDU”
Peki, bu sene Survivor nasıl geçti. Neler yaşandı arka perdede, var mı bir anınız?
Bu sene Survivor’da Yılmaz Morgül olayı vardı. Açıkçası Survivor’un rengi oydu. Çünkü herkesin yapamaz, edemez dediği yerde önemli yerlere kadar önemli mücadeleler verdi. Gerçekten beni de çok şaşırttı. Çekimlerde çok eğlendik, açıkçası Yılmaz’ın olduğu yerde eğlence oluyor. O gidene kadar farklı bir Survivor seyir ettik ondan sonra farklı bir Survivor seyrettik. Onun dışında bence algısal olarak doğru yere taşıdığımızı düşünüyorum Survivor’ı çünkü biz projeye ciddi yatırım yaptıkça halktan da o ilgiyi gördük. Bugün itibariyle Survivor seçmelerini başlıyoruz yeni sezon için tahmini başvuruyu arkadaşlar 700 bin ile 1 milyon arasında bekliyorlar. Öyle bir beklenti içerisindeyiz ve bu inanılmaz bir rakam.
“TÜRKİYE’DE Kİ BİRÇOK İNSANIN HAYALİ SURVİVOR’A KATILMAK”
Nasıl seçeceksiniz?
İnan çok zor seçeceğiz, çok zor olacak. Türkiye’de ki birçok insanın hayali Survivor’a katılmak. İnsanlar beni gördükleri yerde yarışmaya katılmak istediğini söylüyorlar ancak inan ki 8 veya 10 tane gönüllü yarışmacı alabileceğiz. 700 bin ile 1 milyon gibi bir başvuru bekleniliyor bu rakamlar arasında 10 kişiyi seçmek için ben ne yapayım? Orada öyle çaresiz kalıyorsunuz ki.
“SANSÜR MANTIĞIMIZ YOK BAZEN BİPLEME OLUYOR ÇÜNKÜ…”
Kanalla ilgili bipleme ve bazı kelimelere sansür iddiaları geldi son zamanlarda, ne söyleyeceksiniz?
Bizim yayınımızın açıkçası herkese hitap ettiğini düşünüyorum ben. Herkese hitap ederken de özen gösteriyoruz yaptığımız prodüksiyonlarda insanları rahatsız etmemeye. Benim amacım ailede yer alan 8 kişiye de o programı izletebilmek. Ailede yer alan 8 kişi de kimi kast ediyorum, 2 torun, 2 genç kız- genç erkek, anne baba ve dedelerin olduğunu düşünelim. 8 kişinin de izleyebileceği bir program yapma amacındayız. Bipleme konusuna gelince de tamamen bizle alakasız açıkçası. RTÜK’ün daha önce verdiği kararlar sonrası bizim elimizin korkak olması açıkçası. RTÜK cezalarını tahmin edebiliyorsunuz az çok 300 ile 500 bin lira arasında cezalar geliyor. Burada benim yaklaşımım; arkadaşlara şunu söylüyorum “Riske girmeyin.” Orada ki kelime fazla insanları rahatsız etmeyecek bir kelime de olabilir yanlış da anlaşılabilir akşam saat 21’de o kelime kullanılmaz da denilebilir. Bu soru işaretleri yüzünden açıkçası benim normal hayatta kullandığım bazı cümleleri bile biplemek zorunda kalıyoruz. Onun içinde mutlu değilim aslında ben ama seyirci zannediyor ki Acun oturuyor şunu bipleyin bunu bipleyin zaten bir sansürsel uygulamamız olsa biplemeyiz ki hiç onu yayınlamayız. Bu bir canlı yayın değil ki burada kafamızda sansürsel bir durum olsa o cümleyi hiç yayınlamayız kimse de o cümleyi duymaz zaten. Eğer sansür mantığı olsaydı bipte olmazdı.
“BEN HER ZAMAN AYNI ACUN’UM, DEĞİŞMEDİM, DEĞİŞMEM”
Acun muhafazakârlaşıyor mu algısı yaratıyor galiba bu biplemeler?
Ben o konuda kimliğimi 20 yıldır Türkiye’ye göstermişimdir diye düşünüyorum. Ben her zaman aynı Acun’um. Benim görüşlerimde hiçbir zaman bir değişim olmadı. Benim bir duruşum var, dünyanın en iyi insanıyım demiyorum ama bildiğiniz Acun’um ben. Bu çerçevede Acun’un neye kafası yatıyorsa o yayını yapıyor. Bizim kanalımız da moda programı varken bizim için de muhazakarlaşıyor demek de çok iddialı olmaz mı? Buradan seyircilere de seslenmek istiyorum. Bizim Acun Medya olarak geçmişte de 15-20 yayınsal hatamız olmuştur. Hata yapıyoruz bunu da söylüyorum yani yaptığımız zaman da çıkıp özür dilemesini de biliriz.
“DAMADIMA KARŞI SEMPATİM ÇOK YÜKSEK
”
Geçtiğimiz günlerde kızınızı evlendirdiniz? Kim derki Acun’un boyundan büyük kızı var?
Ben 20 yaşında ilk evliliğimi yaptım. Oradan da dünya tatlısı bir kızım oldu. Her babanın yaşadığı burukluğu yaşadım. İnsanın kızını evlendirmesi çok kolay değil, kızlar babaları için ayrı bir duygu ifade ederler ama damadıma karşı sempatim de çok yüksek. O yüzden gerçekçi baktığım zaman çok mutluyum.
Seviyor musunuz?
Seviyorum, seviyorum çok efendi bir çocuk. Onun yanında zeki ve en önemlisi de kızımı mutlu ediyor.
“DEDE OLMAYA HAZIRIM”
47 yaşındaydın galiba. Bu yaşta dede olma fikri ürkütüyor mu?
Yok ürkütmüyor. Ben hayatımda her şeyi zamanından önce yaşayan birisiyim. 25 yaşımdayken bir insanın yaşadığı her şeyin 10 katını da yaşamıştım hayatımda. O yüzden her şeyi çok hızlı yaşadığım için o da olmayacak bir şey değil yani olabilir. Dede olmaya hazırım diyebilirim. Tabi buna kızım ve eşi karar verir. Biz olduğunda seviniriz…
“ÜLKE KAN AĞLARKEN İNSANLARI EĞLENDİRMEYE ÇALIŞMAK EN ZORU”
Türkiye’de medya bu dönem çok sorunlu, çok tartışılıyor. Böyle bir ortamda eğlenceli bir kanalın medya patronu olmak kolaydır herhalde?
Hiç kolay değil. Hatta diğerlerinden daha da zor. Açıkçası ben kanal hayal ederken insanları eğlendirelim, yüzlerini gülümsetelim hayali ile yola çıktım. Siz de farkındasınız ki ülkemiz iki yıldır çok zor süreçlerden geçiyor. Bu zor süreçte de bazı günler oluyor ki insanları gülümsetecek bir haliniz kalmıyor. Duygusal olarak yayın yapmak istemiyorsunuz öyle durumlarda da bizim de tabi moralimiz bozuluyor. Açıkçası ülkemizin ben son dönemlerde gördüğüm en zor 1 yılını geçirdik diyebilirim. Benim hatırladığım en zor 1 yılını geçirdik toplamına baktığımız zaman. Sivillerle ilgili yapılan saldırılar olsun, Mehmetçiğimize yapılan saldırılar olsun, 15 Temmuz saldırısı olsun baktığımız zaman çok zor süreç geçiriyoruz. Bizde bu dönemde hadi laylaylom insanları eğlendirelim diyemiyoruz. Genel olarak baktığımız zaman tadımız kaçık. Tabi şu mutluluk veriyor, Ülkemizin şu durumdan sonra ben çok umutluyum. 15 Temmuz sonrası ülkenin vücudunda ki tümörden kurtulup daha iyi günlere gideceğini düşünüyorum.
“HABER KULLANMAYACAĞIM, İNSANLARI MUTLU EDECEĞİM DERKEN MEĞER DAHA ZORUNU SEÇMİŞİM”
Evet, gerçekten çok zor dönemlerden geçiyoruz şehitler geliyor, başka saldırılar oluyor, hemen yanı başımızda savaşlar, o an neler yapıyorsunuz yayın akışına müdahale ediyor musunuz?
Öyle bir duruma düşüyorsunuz ki elinizden de içinizden de yayın yapmak gelmiyor. Geçen sene defalarca yayın yapmadık, bunu da yanlış anlamayın bize kimse yayın yapmayın demiyor. Bizim vicdanımız buna izin vermiyor. Çünkü biz de kahroluyoruz. İnsanalar ağlarken siz gülemezsiniz. Orada birbirimize bakıyoruz hepimiz üzgünüz çok haince saldırılara uğradık diyoruz. Sonra yayın akışı değişiyor işte. Ben ilgilenmiyorum bile. Yayını yapmayın diyorum bir şey koyun diyorum çocuklara. Çocuklar artık orada ne koyuyorsa. Bilgi yarışması koyuyorsunuz ya da sakin bir film koyuyorsunuz. Yapacak bir şeyiniz yok. Açıkçası haber kullanmayacağım, insanları mutlu edeceğim derken bu kadar zorlanacağımı tahmin etmiyordum. Özellikle son 1 yıl bizim için çok zor geçti.
“15 TEMMUZ ‘DA TÜRK OLMAKTAN BİR DAHA GURUR DUYDUM”
Türkiye son üç aydır 15 Temmuz’u konuşuyor. Neler düşünüyorsun o güne dair?
15 Temmuz açıkçası bana göre; Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli günlerinden olmuştur. Millet olarak da gurur duyacağımız günlerden biri diyebilirim. Ben açıkçası milletimle gurur duyuyorum. Türk olmaktan gurur duydum. Ben dünyanın hiçbir ülkesini düşünemiyorum ki karşı taraftan ateş açıldığı zaman o ateşe karşı yürüsün. Tankların önüne yatsın, kurşunlara kendini siper etsin. Bir tarafta kendi meclisini vuran hainler diğer yanda vatanı için canını hiçe sayan kahraman bir millet. Tarih kitaplarının yazacağı bir destan. Yaralanan veya rahmetli olanları gördükten sonra da ayağa kalkıp tekrar yürümeye devam eden bir halk kitlesi vardı o gece. Böyle bir olayın dünyada yaşanmış olduğunu tahmin etmiyorum. Halkın bu derece silaha karşı dik durduğu bir mücadele yaşandığını düşünmüyorum. Gazilerimizle Yenikapı’da birlikte olma fırsatına eriştim. Onların yüzlerindeki o sevgiyi, masumiyeti gördüğüm zaman inanın Türk olduğumdan bir kez daha gurur duydum. Burada tabi ki Cumhurbaşkanımızla ilgili de konuşmam gerekiyor.
“CUMHURBAŞKANIMIZ’LA GURUR DUYDUM”
Ne düşünüyorsunuz Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili?
O gecenin iki kahramanı vardı. Canını düşünmeden kendini sokağa atan ve demokrasi için mücadele eden halk ve Sayın Cumhurbaşkanı? Türk insanının kararlı olduğu zaman neler yapabileceğinin en önemli örneğidir Cumhurbaşkanımızın bu olaya karşı davranış şekli. Gurur duydum.
“BENİ DAHA ÇOK ETKİLEYEN KARARLILIĞI VE GÖZÜ KARALIĞI OLDU”
Bir sözüyle halkı sokağa dökmesi de önemliydi?
Halkla olan bu bağını ve halkın ona beslediği o büyük sevgiyi ben zaten biliyordum ve tahmin edebiliyordum. Beni daha çok etkileyen kararlılığı ve gözü karalığı oldu orada. Yoksa Cumhurbaşkanımız bir çağrı yaptığı zaman halk sokaklara dökülür çünkü Türk insanı bu saatten sonra darbeye karşı kayıtsız kalmaz. Ben bu konuda tahmin et deseniz tahmin ederdim ama insanın tahmin ettiği şeyleri yaşaması kendi kafasında konumlandırdığı kişilerin bunun karşılığını bu kadar güzel vermesi bu çok gurur verici bir olay. Hani ben bunu kendisine de söyledim zaten bu konuda davranışı ve ülkeyi birbirinden doğru hamlelerle bu haince saldırıya karşı ülkeyi kenetlemesi olağanüstü bir durum. Bu konuda ki başka bir düşüncem de şu, biz güçsüz bir ülke olsaydık inanın ki bu saldırılar olmazdı. Yurtdışından üzerimize oynanan oyunların hepimiz farkındayız. Ayrıca ülkede olan bu hainliğin hepimiz farkındayız. Bunların bu şekilde olmasının tek bir sebebi var ‘Güçlü Türkiye’. Türkiye’nin son yıllarda ciddi şekilde ekonomik olarak büyümesi, onun dışında önemli söz sahibi ülkelerden biri olması bence birçok çevreyi rahatsız ettiği için daha çok tehdit altındayız. Bence saldırıların asıl sebebi ülkemizin güçlü olması diye düşünüyorum.
RÖPORTAJ: ALEV GÜRSOY CİMİN
TWİTTER: gazetecialev
Mail: alevgursoy2008@gmail.com
FOTOĞRAFLAR: ANIL ARI