Adana yarın okullar tatil mi? 3 Ocak'ta kar tatili var mı? İlkokul, lise üniversiteler tatil mi?

Adana yarın okullar tatil mi? Yoğun kar yağışının etkili ülkemizde bir çok ile ve ilçeden nedeniyle tatil haberleri gelmeye başladı.Gece olması beklenen yoğun kar yağışı ve buzlanma sonucu velilerin gözü valilikten yapılacak açıklamaya çevrilmiş durumda gözüküyor.Peki Adana yarın okullar tatil mi? 3 Ocak'ta kar tatili var mı? İlkokul, lise üniversiteler tatil mi? Merak edilen detaylar haberimizde...

Adana yarın okullar tatil mi? Yoğun kar yağışının göründüğü Adana'da gözler gelecek kar tatili haberine çevrilmiş durumda.Tufanbeyli Kaymakamı Ferhat Atar, ilçede yoğun kar yağışı nedeniyle taşımalı eğitime bir gün ara verildiğini, diğer okulların eğitime normal olarak devam edeceğini söyledi.Peki Adana yarın okullar tatil mi? 3 Ocak'ta kar tatili var mı? İlkokul, lise üniversiteler tatil mi? Merak edilen detaylar haberimizde...

ADANA

Adana'nın Tufanbeyli ilçesinde kar yağışı nedeniyle taşımalı eğitime bir gün ara verildi.

Tufanbeyli Kaymakamı Ferhat Atar, ilçede yoğun kar yağışı nedeniyle taşımalı eğitime bir gün ara verildiğini, diğer okulların eğitime normal olarak devam edeceğini söyledi.

Atar, aynı zamanda engelli ve hamile kamu görevlilerine yarın için bir günlük izin verildiğini bildirdi.

Öte yandan ilçede devam eden yoğun kar yağışının yaşamı olumsuz etkilediği belirtildi.

Adana

Adana, 2.062.518 nüfusuyla Türkiye'nin İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa'dan sonraki 5. büyük şehridir. Şehir merkezi, güney Anadolu'da Akdeniz'den 30 km içerde Seyhan Nehri'nin üzerinde bulunmaktadır. Adana ilinin idari merkezidir.

Doğudan batıya 100 kilometre boyunca uzanan Adana-Mersin Büyükşehir Bölgesi, 2.87 milyon nüfusuyla Mersin, Tarsus, Adana ve Ceyhan şehirlerini kendisine dahil eder. Türkiye'deki dördüncü büyük metropolit alan olup ülkenin önde gelen bir ticaret ve kültür merkezidir.

Adana'nın merkezi; Mersin, Adana, Osmaniye ve Hatay illerini kapsayan coğrafi, ekonomik ve kültürel bir bölge olan Çukurova'nın merkezinde bulunur. Yaklaşık 5.62 milyon insana ev sahipliği yapan bölgenin büyük bir bölümü, tarıma oldukça elverişli, geniş ve düz bir alandır.

Etimoloji Birçok kaynağa göre Adana ismi Hitit İmparatorluğu egemenliğindeki Kizzuvatna krallığının Adanya Uru adlı şehrinin isminden türemiştir. Başka iddialar ise ismin; Mısır'dan gelip Yunan şehri Argos'a yerleşen mitolojik Yunan kabilesi Danaoi ya da efsanevi karakter Danaus'la ilgili olduğu şeklindedir. Danaja adındaki bir ülkeyle bağlantılı olan erken Mısır metinleri Thutmosis II (MÖ 1437) ve Amenophis III (MÖ 1390-1352)'dan kalan yazıtlardır. Miken Uygarlığı'nın çöküşünden (MÖ 1200) sonra Ege'deki bazı mülteciler Kilikya sahillerine gitmişlerdir. Dananayim ya da Danuna sakinleri; Ramesses III hükümdarlığı sırasında MÖ 1191 yılında Mısır'a saldıran bir grup denizci olarak tanımlanır.[4] Denyen ise Adana şehrinin sakinleri olarak bilinir. Ayrıca söz konusu ismin PIE dilinde da-nu (nehir) Dana-na-vo (nehir kenarında yaşayan insanlar) (İskitli göçmenler) ve Rigveda (Danavas)'da yaşayan iblisler ile bir bağlantısı olması mümkündür.

Homeros'un İlyada'sında şehir Adana olarak anılır. Helenistik dönemde Klikya'daki Antiohya ya da Antiochia ad Sarum olarak da bilinirdi. The Helsinki Atlas editörleri Adana'yı geçici olarak Quwê olarak tanımlamışlardır (çünkü çivi yazısı kitabelerinde o şekilde belirtilmiştir). İsim bazı kaynaklarda aynı zamanda Coa olarak da gösterilir ve Kitab-ı Mukaddes'te belirtilen Kral Süleyman'ın atlarını temin ettiği yer olduğu yönünde yaklaşımlar bulunmaktadır. Şehrin Ermenice ismi Atana ya da Adana'dır.

Bir antik Grek-Roman efsanesi'ne göre Adana ismi kökenini; Seyhan Nehri (Sarus) yakınlarında bir yere gelip Adana'yı kuran Uranus'un iki oğlu Adanus ve Sarus'tan almaktadır. Şehrin ismine ilişkin daha eski bir efsaneye göre ise Akad, Sümer, Babil, Asur ve Hitit mitolojileri tarafından ormanın yakınlarında yaşadığına inanılan ve Tesup veya Ishkur olarak da bilinen gök gürültüsü tanrısı Adad'ın ismi bu bölgeye verilmiştir. Bu savı kanıtlayan Hititlilerin isimleri ve el yazmaları o bölgede bulunmuştur. Bu teori Gökgürültüsü Tanrısı'nın çok fazla yağmur getirmesi ve bu yağmurun bölgeye büyük bir bolluk sağlamasından beridir devam eder. Bu tanrı yörenin sakinleri tarafından sevilir ve saygı duyulurdu. Onun şerefine, söz konusu bölge "Uru Adaniyya;" diğer bir deyişle "Adana Bölgesi" olarak anılmaya başlanmıştır.

Adana'nın ismi yüzyıllar boyunca birçok değişiklik geçirmiştir: Adanos, Ta Adana, Uru Adaniya, Erdene, Edene, Ezene, Batana, Atana, Azana, Addane.

Coğrafya Adana, tarihte Batılılar tarafından daha çok Klikya olarak bilinen Çukurova'ya bir giriş kapısı olarak hizmet eden Akdeniz'in kuzeydoğu kenarında bulunmaktadır. Bu geniş düzlük Toros Dağları'nın güneydoğusu boyunca uzanır.

Adana'dan Çukurova'nın batısındaki Tarsus'a giden yol Toros Dağları eteklerindeki tepelerden geçer. Sıcaklık, her yükseltileyle beraber düşer, çünkü yol yaklaşık olarak 4000 m'lik bir rakıma ulaşır ve kayalıklı bir geçit olan Gülek Boğazı'ndan geçer ve İç Anadolu düzlüklerine doğru devam eder.

Şehrin kuzeyini hidroelektrik santrali ve 1956 yılında yapımı tamamlanan Seyhan haznesi kuşatır. Baraj hikroelektrik kuvveti için yapılmış olup alçak Çukurova düzlüğünü sulamak amaçlıdır. Ovaya dökülen şehrin iki sulama kanalı, şehir merkezi boyunca doğudan batıya doğru geçer. Yüreğir ovasını sulama amaçlı yapılan başka bir kanal da bulunmaktadır.

İklim Adana, tipik Akdeniz iklimine sahiptir. Kışları ılık ve yağışlı; yazları ise sıcak ve kuraktır. En yüksek sıcaklık 8 Temmuz 1978'de 44.0 °C olarak ölçülmüştür. En düşük sıcaklıksa 30 Ocak 1980'de -4.2 °C olarak kayıtlara geçmiştir.

Tarihçe Adana'nın tarihçesi 3,000 yıl kadar öncesine dayanmaktadır; bölgedeki arkeolojik bulgular Paleolitik Çağ'a değin uzanan insan yerleşkelerini gün yüzüne çıkarmıştır. Arkeolojistlerin taş bir duvar ve bir şehir merkezi buldukları Tepebağ Höyüğü Neolitik Çağ'da inşa edilmiştir ve Çukurova bölgesindeki en eski şehir olarak düşünülmektedir. Adana isminde bir yer Sümer destanlarından biri olan Gılgamış Destanı'nda söz edilmektedir; ancak bu çalışmanın coğrafyası sözü geçen yerin konumunu belirlemek için çok muğlaktır.

Hattuşaş (Boğazkale)'de bulunan Hitit Kava yazıtlarına göre Kizzuwatna, MÖ 1335 dolaylarında Hititlilerin koruması altında Adana'yı yöneten ilk krallıktı. Aynı zamanda şehir Uru Adaniya ve sakinleri ise Danuna olarak anılırdı. MÖ 1191-1189'a rastlayan yıllarda Hitit İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan batı kaynaklı akınlar ovanın denetiminin çok sayıda küçük çaplı krallıklara geçmesine neden olmuştur, akabininde de Asurlular, MÖ 9. Yüzyıl; Faslılar, MÖ 6. Yüzyılda MÖ 333'te Büyük İskender; Selevkoslar; Kilikya korsanları; Romalı devletadamı Pompey; ve Kilikya Ermeni Krallığı (Kilikya Krallığı) bölgenin denetiminde söz sahibi olmuşlardır.

Adana'nın tarihçesi özü itibariyle Tarsus'un tarihçesiyle bir bağlantısı vardır; Seyhan Nehri'ne komşu olan bu iki şehrin konumu nehir tarafından değiştirildiğinden bu şehirler sıklıkla aynı kent olarak anılır ve ismi de asırların seyrine göre değişmiştir. Romalılar döneminde Adana'nın göreceli olarak az bir önem arz etmekteydi ve bu sıralarda bölgenin metropolü konumunda Tarsus bulunmaktaydı. Gnaeus Pompeius Magnus devrinde ise şehir Kilikya korsanları için bir hapishane olarak kullanılmıştır. Birkaç yüzyıl sonra şehirde doğuya giden Roma askeri yolu üzerinde yerel bir istasyon kurulmuştur. MS 395'te Roma İmparatorluğu'nun kesin çöküşünün ardından bölge Bizans İmparatorluğu'nun bir parçası haline gelmiş ve muhtemelen Julianus'un hükümdarlığı zamanında gelişmişti. Büyük köprülerin, yolların, hükümet binalarının, sulama ve fidanlıkların inşasıyla beraber Adana ve Kilikya bölgenin en önemli ve gelişkin ticaret merkezi haline gelmiştir. Özellikle Kilikyalılar devrinde Ayas (bugünkü adıyla Yumurtalık) ve Kozan (eski adıyla Sis) bölgedeki diğer büyük şehir ve yönetim merkezleriydi.

**- Orta Çağ** 7. Yüzyılın ortalarında şehir Araplar tarafından ele geçirilmiştir. Arap kökenli bir kaynağa göre şehrin ismi Yazene'nin torunu Ezene'den gelmektedir.

Bizans 964'te Adana'yı yeniden ele geçirmiştir. 1071'de Alp Arslan'ın Malazgirt Meydan Muharebesi zaferinin ardından Sulçuklular Bizans İmparatorluğu'nun büyük bir kısmını hakimiyeti altına almıştır. 1071 yılından bir süre önce Adana'ya ulaşıp şehri ele geçirmişlerdir; ve 1097'de Birinci Haçlı Seferi önderi Tancred Adana'yı ele geçirene kadar şehri ellerinde tutmuşlardır.

1132 yılında I. Levon komutası altındaki Kilikya Ermeni Krallığı tarafından ele geçirilmiştir. 1137'de ise bölgeye Bizans kuvvetlerince el konulmuştur fakat Ermeniler 1170 dolaylarında şehri yeniden hakimiyetleri altına almışlardır. 1268'de şehrin büyük bir bölümünü yıkan şiddetli bir deprem meydana gelmiştir. Deprem sonrasında Adana yeniden inşa edilip 1359'a kadar Kilikya Ermeni Krallığı'nın bir bölümü olarak kalmıştır ancak yapılan bir barış antlaşması sonucu şehir III. Konstantin tarafından Mısır'ın Memlük Sultanı'na devredilmiştir. Memlüklülerin şehre girmesiyle beraber birçok Türk ailesinin Adana'ya yerleşmesine olanak sağlanmıştır. Memlükler tarafından getirilen Ramazanoğulları Osmanlı İmparatorluğu Adana'yı ele geçirene dek şehirde hüküm sürmüş Türk ailelerinden birisidir.

**- Yakın tarih** I. Dünya Savaşı'ndan sonra Adana ve çevresi Fransa tarafından işgal edildi. Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı esnasında gösterdiği diplomatik başarı sonucu yapılan 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Anlaşması ile Fransa, Adana ve çevresinden çekilmek zorunda kaldı (5 Ocak 1922).
II. Dünya Savaşı sırasında (30 Ocak 1943) İngiltere Başbakanı Winston Churchill ve İsmet İnönü, Adana'ya 23 kilometre uzaklıktaki Yenice'de bir araya gelmiştir. Toplantıda Churchill, Türkiye'nin müttefikler yanında II. Dünya Savaşı'na katılmasını istemiş, ancak İnönü bunu reddetmiştir. Tarihte bu zirve Adana Buluşması olarak bilinir.
1955 yılında Demokrat Parti hükümetinin ABD ile yaptığı anlaşma gereği olarak, Adana'nın 10 km doğusundaki İncirlik Beldesinde NATO Hava Üssü kuruldu. Soğuk savaş yıllarında, 1991 Körfez Savaşı'nda ve 2003 Irak Savaşı'nda etkin olarak kullanılmıştır.

Kronoloji Luvi Krallığı (MÖ 1900), Arzava Krallığı (MÖ 1500-1333), Hitit İmparatorluğu (MÖ 1900-1200), Asurlular (713-663 BC), Pers İmparatorluğu (MÖ 550-333), Helen Antik Yunan Uygarlığı (MÖ 333-323), Selevkos İmparatorluğu (MÖ 312-133), Kilikya Prensliği (178-112), Romalılar (MÖ 112 -395), Bizans İmparatorluğu(395-638; 964-1071), Abbasiler, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Memlükler, Ramazanoğlu Beyliği, Osmanlı İmparatorluğu, Türkiye.

Ekonomi Adana, ilk sanayileşen şehirlerden biri olup şu anda Türkiye'nin ekonomik açıdan gelişmiş kentlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Seyhan Barajı'nın inşasıyla ve tarım tekniklerindeki gelişimlerle beraber 1950'li yıllarda tarımsal verimde büyük gelişmeler yaşanmıştır. Büyük çaptaki sanayiler D-400 ve Karataş yolunda inşa edilmiştir. Hizmet endüstrisi, özellikle de bankacılık, bu süreçte gelişmiştir.

Adana; pamuk, buğday, soya fasulyesi, arpa, üzüm ve narenciyenin büyük miktarlarda üretildiği Çukurova tarım bölgesinin pazarlama ve dağıtım merkezidir. Türkiye yetilen mısır ve soya fasulyesinin yarısını Adana'da üretilmektedir. Türkiye'deki yerfıstığının %34'ü ve portakalın %29'u Adana'da yetiştirilmektedir. Bölgedeki çiftçilik ve tarım kaynaklı şirketlerin çoğu genel müdürlüklerini Adana'da açmıştır.

Adana, büyük sanayisinin çoğunluğu tarıma dayanan sanayileşmiş bir şehirdir. Tekstil ve deri sanayi Adana'nın üretiminin %29'unu oluşturan büyük sanayi kollarıdır ve bitkisel yağ ile işlenmiş yiyecek üreten tesisler de sayıca fazladır. 2008 itibariyle Adana'da Türkiye'de en üst sıralarda yer alan 500 sanayi firmasının 11'ine ev sahipliği yapar. Otomotiv sanayide Adana'nın en büyük firması olan Temsa'nın 2,500'den fazla çalışana sahip olup yıllık 4,000 otobüs üretmektedir. Marsan-Adana, Türkiye'deki en büyük margarin ve bitkisel yağ fabrikasıdır. Advansa Sasa, 2,650 kişiye istihdam sağlamakta olup Avrupa'nın en büyük polyester üreticisidir. Adana Organize Sanayi Bölgesi'nin 1,225 hektar alan üzerine kuruludur ve çoğunluğu orta ölçekli olan 300 tesise ev sahipliği yapar.

Türkiye'nin güneyinde öncü bir ticaret merkezi olan şehir, birçok kamu kuruluşu ve anonim şirketinin bölge müdürlüklerini bünyesinde barındırır. TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi, fuarlara, iş konferanslarına ev sahipliği yapar ve şu anda Çukurova'daki işletmeler için temel buluşma noktasıdır. Akademi yönelik 2000 kişilik Kültür ve Kongre merkezi, 2010 yılında Çukurova Üniversitesi kampüsüne açılmıştır. Seyhan Nehri'nin her iki yakasına ve D-400 devlet yolu üzerine inşa edilen lüx oteller sayesinde de şehirde bacasız sanayi hız kazanmıştır. Hilton International, Seyhan ve Sürmeli otelleri şehrin 5 yıldızlı otelleridir. Sheraton ve Türkmen Otel'inin ise nehrin doğu yakasında inşası sürmektedir.

Adana'da medya ulusal ve yerel acentalar aracılığıyla yürütülmektedir. 1918'de yayınlanmaya başlanan Yeni Adana, Adana'nın en eski gazetelerinden olup hala yayın hayatına devam etmektedir. Ekspres, Toros ve Bölge gazeteleri hem Adana'da hem de Çukurova'da hizmet veren diğer yerel gazetelerdir. Çukurova TV, Adana'daki en büyük yayın şirketidir. Kanal A, Akdeniz TV ve Kent TV diğer büyük yayın şirketleridir. Birçok ulusal gazetenin bölgesel yayımcılık merkezi Adana'da bulunmaktadır. Hürriyet gazetesinin eki Hürriyet Çukurova 48,000 tiraja sahip en popüler bölgesel gazetedir.

Ticari mağazalae, modern mağazalar ve alışveriş merkezleri, Adana'da çeşitli alışveriş fırsatları sunmaktadır. Çakmak Caddesi eski şehir merkezinde bulunan geleneksel alışveriş sokağıdır. Ayrıca Büyük Saat ve Yağ Camii'nin çevresinde birçok tarihi pazar bulunmaktadır. Ziyapaşa Bulvarı ise pahalı markaların satıldığı bir caddedir. Ziyapaşa ve Adana'nın kuzeyinde bulunan Özal, Demirel ve Evren bulvarları aynı zamanda seçkin mağazalara ev sahipliği yapar. Şehirde Amerikan tarzı dört alışveriş merkezi bulunmaktadır; M1 ve Carrefour, Seyhan Nehri'nin kıyısında konuşlanan Galleria ve Optimum Outlet.

Tarım Alüvyonların getirdiği verimli toprakları nedeniyle senelerdir bir cazibe merkezi olan, ülkenin en verimli ovalarından Çukurova'da ayçiçeği, zeytin, mısır, narenciye (portakal, turunç, mandalina ve limon), muz, kivi, baklagiller, şekerkamışı, pirinç, soya, pamuk, üzüm, fıstık, badem, karpuz, yenidünya gibi birçok ürün üretilmektedir. Üretim klasik sulama sistemlerinden, yağmurlama (damla sulama) teknolojisine geçilmektedir.

Ulaşım Demiryolu: Tren İstasyonu; Ziyapaşa
Adana'ya ilk demiryolu hattı İngilizler tarafından 1886 yılında kurulmuştur. Adana-Mersin arasındaki hatta günümüzde dizel lokomotifli trenlere ilaveten, raybüs ve dmu tipi hızlandırılmış banliyö trenleri çalışmakta olup, Adana-Mersin arasında günde karşılıklı 27'şer tren sefer yapmakta ve seyahat süresi 45 dakikaya inmiştir. Anahat trenleri olarak ise; İstanbul Haydarpaşa'ya İç Anadolu Mavi Treni; Ankara'ya Çukurova Mavi Treni, Kayseri'ye Erciyes Ekspresi ve Elazığ'a da Fırat Ekspresi yolcu taşımaktadır.

Karayolu Otoyolla Adana'dan Ankara, Mersin, Gaziantep ve Hatay yönünde ulaşım mümkündür. D-400 Karayolu ve milletlerarası TEM otoyolu ile Adanaya ulaşılır. Ankara'dan Aksaray, Pozantı üzerinden 472 km, İzmir'den Afyon-Konya-Ereğli üzerinden 873 km., İstanbul'dan Bolu, Ankara, Aksaray-Pozantı rotasıyla 909 km sonra Adanaya ulaşılabilir. Şehir merkezine uzaklığı 5 km. olan otobüs terminalinden Türkiye`nin her yerine otobüs seferleri düzenlenmektedir.

Havayolu Şehrin hava ulaşımı, 1937 yılından bu yana Şakirpaşa Havaalanı'ndan sağlanır. İç ve dış hat seferlerinin gerçekleştiği Adana Havaalanı, Türkiye'de yolcu taşınması sıralamasında 7. sırada yer almaktadır. Havaalanı iç hatlardan İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen ile Ankara-Esenboğa, İzmir, Antalya ve Trabzon'a; dış hatlardan KKTC - Lefkoşa ve Almanya'nın bazı şehirlerine direkt uçuşlar düzenlenmektedir. Şehirde ayrıca askerî gayeli olarak kullanılan İncirlik Havaalanı'da bulunmaktadır.

Denizyolu Adana il sınırları içerisinde milletlerarası petrol ve yük taşımacılığına açık Botaş Limanı ve Toros Gübre Fabrikaları Limanı bulunmaktadır.

Şehir içi ulaşım Şehir ulaşımında, Büyükşehir Belediyesi Otobüsleri ve özel halk otobüsleri, dolmuşlar ve taksiler kullanılmaktadır. Ayrıca 14 km güzergahı ve bunun üzerinde 13 istasyonu bulunan Adana metrosu , 2010 yılında hizmete açılmıştır. 2007'den bu yana Adana Büyükşehir Belediyesi Otobüsleri, özel halk otobüsleri ve Hafif Raylı Sistem|Metroda Kentkart akıllı bilet kartları kullanılmaktadır. Adana Büyükşehir Belediyesi, 229 otobüsten oluşan bir filoyla şehir içinde hizmet vermektedir.

Nüfus ve demografik yapı

Adana'da il nüfusu 1927-2009
Yıl: 1980 1985 1990 1997 2000 2009 2010
Nüfus: 574.515 777.554 916.150 1.037.924 1 397 853 1.563.545 1.591.518

Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1893 yılında yapılan nüfus sayımı sonucuna göre Adana merkezin nüfusu 70.702 kişidir. Bunun % 82'sini Türkler, %14'ünü Ermeniler, %2'sini Rumlar ve %2'sini katolik oluşturmaktaydı.

İkinci Dünya Savaşı'nın ardından gelen yardımlar ve başlayan endüstriyel yatırımlar ile büyüme sürecine giren Adana'nın merkez nüfusu, 2009 yılı TÜİK verilerine göre 1.563.545kişiye ulaşmıştır. Adana nüfusunun %87'si şehirlerde, %13'ü ise köylerde yaşamaktadır.

Mimari Adana mimarisinin altın çağı 15. yüzyılın sonları ve Ramazanoğulları'nın Adana'yı başkenti olarak seçtiği 16. yüzyıldır. Şehir o dönemde birçok yeni mahallelerin kurulmasıyla beraber süratle büyür. Adana'nın tarihi açıdan dönüm noktası sayılabilecek birçok yapısı bu dönemde inşa edildiği için Memlüklü ve Selçuklu mimarisi Adana'nın mimarlık tarihinde önemli bir yer tutar. Roma-Bizans Devri'nde kalan tek eser Taşköprü olup birkaç kamu binası Osmanlı hükümdarlığı sırasında şehre inşa edilmiştir.

Tepebağ'daki sıra evler: Tepebağ'ın tarihi mahallesindeki ilk imar çalışmaları neolitik çağa uzanır. Seyhan Nehri'nin karşısındaki tepede bulunan Tepebağ'ın surlarla çevrilmesinin ardından Taşköprü'nün uzağında kalmıştır. Varlıklı bir Ermeni mahallesi Osmanlı döneminde ortaya çıkmıştır ve Tepebağ şehrin Ermeni mimarisini tarihi evleri ve taşokullarıyla yansıtır. Günümüzde Tepebağ bir arkeolojik parka çevrilmekte olup, arkeolojik kazıların yanında 18. yüzyıldan kalma evler ve kamu binaları restore edilip butik otellere, kafelere ve restoranlara dönüştürülmektedir.

Şehrin içinden geçen Seyhan nehri üzerindeki köprülerden en dikkat çekeni 4. yüzyıldan kalma bir Roma köprüsü olan Taşköprü'dür. 2007 yılına kadar motorlu araçlara açık olan bu köprü dünyadaki en eski köprü ünvanına sahipken günümüzde sadece yaya ve bisiklet trafiğine açıktır. Berlin-Bağdat Demiryolu Projesinin bir ayağı olan Demirköprü, 1912'de inşa edilen bir tren köprüsüdür. Şehir merkezinin güneyinde bulunan Regülatör köprü ise nehir suyu için bir regülatör olarak kullanılan bir köprüdür. Aynı zamanda yayalara tahsis edilen üç köprü de bulunmaktadır, bunlar; Seyhan ve Mustafakemalpaşa köprüleri, metro köprüsü ve O-50 otoyolonun köprüsüdür.

2009 yılında Adana'yı ziyaret eden yabancı turist sayısı 81.736 dır. Bunun %50'sini Almanlar, %23'ünü KKTC vatandaşları, %4'ünü Hollandalılar ve %3'ünü İngilizler teşkil eder. Gelen turistlerin 80.702'si Şakirpaşa Havaalanı'ndan, 1.034'ü Botaş Limanı'ndan giriş yapmıştır.
Şehirde turistik mekanlardan bazıları: Adana Şehir Merkezi
Taşköprü (Justinianus Roma Köprüsü)
Adana Arkeoloji Müzesi
Adana Etnografya Müzesi
Atatürk Müzesi ve Evi
Bebekli Kilise (İtalyan Katolik Kilisesi)
Adana Bedesteni
Büyük Saat Kulesi
Yağ Cami (Ramazanoğulları)
Adana Ulu Camii (Ramazanoğlulları)
Tarihi Kazancılar Çarşısı
Akkapı Şeyh Cemil Nardalı Konağı
Adana Çevresi Karatepe-Aslantaş Milli Parkı
Aladağlar Milli Parkı
Yumurtalık Lagünü Milli Parkı
Akyayan Gölü
Anavarza Antik Kenti ve Anavarza Kalesi
Comona (Şar) Antik Kenti
Misis Antik Kenti (Mopsuestia)
Misis Mozaik Müzesi
Magarsus Antik Kenti
Akören Kilisesi ve Antik Kenti
Ceyhan-Sirkeli Höyüğü Muvattali Kabartması ve Antik Kenti
Yılankale
Toprakkale
Kozan (Sis) Kalesi ve Manastırı
Kurtkulağı Kervansarayı
Acısu Kaplıcaları ve Haruniye Termal Suyu
Akçatekir, Bürücek, Aladağlar, Horzum, Fındıklı, Hamidiye, Asar, Asmacık, Armutoluk, Belemedik, Meydan, Çamlıyayla ve Kızıldağ yaylaları
Ağyatan Kuş Cenneti ve Tuzla Gölü

Otelleri Adana her ne kadar Türkiye'nin bir miktar gelişmiş sayılabilecek şehirlerinden biri olsa da otel bakımından en fakir şehirlerinden biridir. Bu Adananın önemli bir eksiğidir.
Mevcut Oteller: Büyük Sürmeli Otel (5*)
HiltonSA (5*)
Seyhan Oteli (5*)
Adana Sheraton Otel & Convention Center (İnşaat halinde) (5*)
Mavi Sürmeli Otel (4*)
Zaimoğlu Oteli (4*)
Erten Otel (4*)
Türkmen Hotel (Proje Aşamasında) (5*)
İbis Otel (İnşaat Halinde) (5*)

Sanat ve Kültür Tarihi Taşköprü'de Sanat Sergisi, Sabancı Tiyatro Festivali Adana'daki ilk şehir tiyatrosu Osmanlı yıllarında, 1880 yılında, Ziya Paşa tarafından kurulan Adana Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Adana Şehir Tiyatroları'dır. Devlet Tiyatroları Adana Sahnesi ise 1981 yılından beri sanat severlere çeşitli temsiller sunmaktadır. Klasik müzik severler için kentteki en önemli kurum 1992'de kurulan Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası'dır. Orkestra her cuma akşamı ve her cumartesi sabahı büyükşehir belediyesi konser salonunda klasik müzik konserleri düzenlemektedir.

Altın Koza Film Festivali Çukurova’nın ürünü pamuğu simgeleyen “Altın Koza Film Festivali” ilk kez 1969 yılında ‘Altın Koza Film Şenliği’ adıyla Adana Belediyesi ve Adana Sinema Kulübü öncülüğünde gerçekleştirildi. Türk Film Arşivi’nin katkılarını da yanına alan Altın Koza Film Festivali, o tarihten bu yana her yıl zenginleşen içeriği ile sadece Çukurova Bölgesi’nin değil, ülkemizin en önemli kültür – sanat etkinliklerinden biri oldu.

Şenlik, ilk kez düzenlendiği 1969 yılından itibaren Türk sinemasına verdiği ödüllerle destek olmaya başladı. İlk yıl, Metin Erksan, Kuyu filmi ile En İyi Yönetmen ve En İyi Film dallarında Altın Koza'yı evine götürürken, Fatma Girik, Ezo Gelin ile En İyi Kadın Oyuncu, Yılmaz Güney, Seyyit Han ile En İyi Erkek Oyuncu ödüllerine sahip olan ilk Altın Koza'lı sanatçılar oldu.

1973 yılına kadar Şenlik beş kez sinemaseverlerle buluştu. Ancak Altın Koza, ekonomik imkânsızlıklar nedeniyle onsekiz yıl sürecek bir suskunluğa gömüldü. 1992 yılında Adana Belediyesi, Adanalılar ve sanat dünyasından gelen "Altın Koza yeniden canlansın" talebini sonuçsuz bırakmayarak Şenliği, Türk sanat dünyasına yeniden armağan etti. Altın Koza, bu süreçte Adana kültür sanat yaşamındaki boşluğu doldurması gerektiğini düşünerek sinema şenliğini bir kültür sanat festivaline dönüştürdü.

Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali, 1992'de düzenlediği Ulusal Uzun Film Yarışması'nın yanı sıra Türk Sineması'nın geleceğine de sahip çıktı. Festival, Öğrenci Filmleri Yarışması'nı da programına ekledi ve Türkiye'de ilk kez bu alanda yarışma düzenleyen Festival oldu. Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali ayrıca resim, tiyatro, müzik, fotoğraf ve düşünsel çalışmaları Adanalı sanatseverlerin beğenisine sundu.

1998'de Adana depremine duyarsız kalamayan Büyükşehir Belediyesi Yönetimi o yıl Altın Koza bütçesini depremzedeler için kullanarak Festivali düzenlememe kararı aldı. 1999'da ise Marmara depremi nedeniyle ülkede ulusal yas ilan edilmesi sonucu Festival gerçekleştirilemedi. Festival bütçesi o yıl da Marmara depreminden zarar gören depremzedelere aktarıldı.

1999 yılı itibariyle Altın Koza yıla yayılan kültür sanat etkinlikleriyle devam etti. 7 yıllık aradan sonra 12. Altın Koza Film, Kültür ve Sanat Festivali 2005 yılında 31 Mayıs–05 Haziran tarihleri arasında yapıldı. 2005 yılından bu yana kesintisiz devam eden Festival, programına eklediği ‘Dünya Sineması’ ve ‘Akdeniz Filmleri Seçkisi’ ile uluslararası kimliğe bürünmüş ‘Akdeniz Ülkeleri Uluslararası Kısa Film Yarışması’ ile de bu kimliğini pekiştirmiştir.
Altın Koza Film Festivali, Akdeniz Ülkeleri’nin yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri’nden Japonya’ya kadar dünyanın pek çok ülkesinden filmi, sektörün her alanında görev yapan sinema profesyonelini konuk eden bir sinema platformu haline gelmiştir.

Festival her yıl Türk sinemacıların yanı sıra Avrupa’dan da yaklaşık 700 konuğu ağırlamakta ve her yıl yaklaşık 70 bin izleyiciye ulaşmaktadır.

Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivali 1998 yılından itibaren her yıl Sabancı Vakfı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Devlet Tiyatroları işbirliğiyle düzenlenen Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivali çerçevesinde çok sayıda yabancı ve yerli tiyatro topluluğu oyunlarını sergilemektedir.

Her yıl düzenlenen ve 1 ay süren tek milletlerarası festival olma özelliğine de sahip festival süresince sergilenen oyunları 20.000'e yakın tiyatrosever izlemektedir. Festival programındaki oyunlar 2005 yılına kadar sadece Adana'da sergilenirken, bu oyunların bir bölümü 2005 yılından beri İstanbul'da Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi'nde de sahneye konmaktadır.

Sağlık Adana'da birçok kamu ve özel hastahane ve poliklinik sağlık hizmetlerini yürütmektedir. Bunların başlıcaları aşağıdaki gibidir.
Acıbadem Hastahanesi
Adana Asker Hastahanesi
Adana Devlet Hastahanesi
Adana Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastahanesi
Başkent Üniversitesi Kışla Hastahanesi
Başkent Üniversitesi Seyhan Hastahanesi
Başkent Üniversitesi Yüreğir Hastahanesi
BSK Metropark Hastanesi
Can Hastahanesi
Çocuk Hastanesi
Çukurova Devlet Hastahanesi
Çukurova Göz Hastahanesi
Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastahanesi
Galeria Kulak Burun Boğaz Hastahanesi
Göğüs Hastahanesi
Kadın Doğum Hastahanesi
Maya Göz Kliniği
Metro Hastahanesi
Numune Eğitim ve Araştırma Hastahanesi
Ortadoğu Hastahanesi
Ortopedia Hastanesi
Özel Adana Hastahanesi
Seyhan Uygulama ve Eğitim Hastahanesi

Eğitim ve Öğrenim Günümüzde Adana'da 514 okul öncesi eğitim kurumunda 19,644 öğrenci ve 720 ilköğretim okulunda 324,288 öğrenci eğitim görmektedir. Şehirde ayrıca 121 genel ve 100 meslek lisesi bulunmakta olup, bu liselerde toplam 119,000 öğrenci eğitim hayatını sürdürmektedir.

Ayrıca Adana'da önlisans ve lisans düzeyinde üniversite öğrenimi gören kişi sayısı 27,136 kişidir.

Şehirde bulunan 17 halk kitaplığından her sene 400,000 ila 500,000 kişi faydalanmaktadır.
Adana'da Çukurova Üniversitesi yükseköğrenim hizmeti vermektedir.

Adana Mutfağı Dünyaca ünlü Adana Kebabı
Dünyanın en önemli mutfaklarından biri olarak kabul gören ve geleneksel Türk ve Akdeniz Mutfağının birçok özelliğini içerisinde barındıran Adana mutfak kültüründe; acı, ekşi, narenciye, deniz ürünleri, zeytinyağı ve yeşillikler sıkça kullanılmaktadır. Adana Mutfağı'nda et oldukça önemli bir malzemedir ve mutfak ürünlerinin çoğunda et kullanılmaktadır. Adana Mutfağı'nın en ünlü yemeği tabiki lezzetiyle bağımlılık yapan, dünyaca meşhur Adana Kebap 'tır. Kebap, genellikle bol salata çeşidinin yanı sıra yanında şalgam ile tüketilir. Son yıllarda Adana Kebabı Adana Ticaret Odası tarafından tescillenmiş ve restaurantlarda Adana Kebabı olarak kebap satılmasına çeşitli hijyen ve lezzet standartları getirilmiştir. Adana Mutfağı'nın diğer ünlü yemekleri ise şunlardır:
Analı Kızlı
Kabak Çintme
Şalgam suyu
Karakuş Tatlısı
Bici Bici (nişasta ile yapılan tatlı)
Karsambaç (buzlu tatlı)
Yüksük Çorbası
Kısır
Mahluta çorbası
Sıkma

TFF'nin başına Mesut Özil mi geçiyor? Prof Dr. Naci Görür'den yeni uyarı: "Endişe verici, ciddi çalışılmalı" Hotmail ve Outlook Giriş Linki 2024 - Yeni Hesap Açma, Oturum Açma
Sonraki Haber