'Adaya göz diktiler' diyen İsmail Kılıçarslan: Yahudi sermayesi Kıbrıs'ta siyonist koloniler kurmaya çalışıyor!
Yenişafak yazarı İsmail Kılıçarslan, Yahudilerin yıllardır Kıbrıs'ta siyonist koloni kurmaya çalıştığını belirterek dikkat çeken açıklamalarda bulundu. "20 sene sonra Siyonazi teröristleri Kıbrıs’ta Türkleri bombalarken birileri “ama bunların babaları Kıbrıs’ta toprak sattı” derse bu, ne yazık ki “doğru bilgi” olacak." diyen Kılıçarslan "İsrail’in KKTC’de Toprak Alma ve Koloni Kurma Çalışmaları” raporundan dikkat çeken bilgiler paylaştı.
İsrail'in Gazze'deki katliamlarına sessiz kalarak "Ama Filistinliler topraklarını sattı” yalanını söyleyenlere değinen Yenişafak yazarı İsmail Kılıçarslan dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
İSRAİL'İN KKTC'DE KOLONİ KURMA ÇALIŞMALARI
Kılıçarslan, bu haftaki yazasında Yahudilerin yıllardır Kıbrıs'ta siyonist koloni kurmaya çalıştığını belirterek "İsrail’in KKTC’de Toprak Alma ve Koloni Kurma Çalışmaları” raporundan bilgiler paylaştı.
Yahudi yerleşimciler üzeriden tıpkı Filistin'de yaptıkları gibi yatırım adı altında siyonist koloni kurmaya çalıştığını belirten Kılıçarslan, bundan 20 sene sonra Kıbrıs'ta da işgale girişebileceklerini ifade etti.
İşte Kılıçarslan'ın köşe yazısının bir bölümü:
Siyonazi enikleri Kıbrıs’ta binlerce dönüm arsa almış ve buralarda “aralarına hiçbir yabancı sokmadan” yaşam alanları, siteler, mahalleler oluşturuyorlar.
KKTC’de 2003 seçimlerinin ardından koalisyon hükümetini kurup başbakan olan Mehmet Ali Talat zamanında başlıyor hikâye. O tarihte Haham Haim Azimov, Talat’ın “özel görüşmecisi” Özdil Nami ve pek çok Yahudi firmanın danışmanlığını yürüten eski ticaret odası başkanı Erdil Nami bir toplantı gerçekleştiriyorlar ve Siyonist sermayenin Erenköy’e bir yat limanı ve 5 yıldızlı otel yapmasını kararlaştırıyorlar. Kamuoyuna “İsrail adaya sadece yatırım yapmaya geliyor” mesajıyla birlikte pazarlanan bu proje, bir bakıma İsrail’in Arz-ı Mev’ud planının Kıbrıs ayağının da başlatıcısı oluyor.
Filistin için kurdukları “bu topraklar zaten bizimdi” cümlesini Kıbrıs için de kuracaklarından adım gibi eminim.
“Türkiye’nin savunması Gazze’den başlar” dediğimiz her seferinde “Gazze’nin Türkiye ile ne ilgisi var?” diyen şapşallar yarın öbür gün Siyonaziler “Kıbrıs zaten bizimdi” dediklerinde “adamlar haklı abi, onlarınmış işte” derler mi? Derler bence.
O yüzden bizimkisi bir “ölüm-kalım meselesi”ne doğru gidiştir artık. Bir varoluş ve var kalış mücadelesine doğru. Cihan Erdoğanlara, Haim Azimovlara, Samar Saadelere karşı verilen bir direnişe doğru.
Bu mücadelede, bu direnişte değil Türkiye’nin karşısına doğrudan çıkanlar, “benim bundan haberim yoktu” diyenler bile açıktan ifşa edilmelidir. Bu varoluş ve var kalış mücadelesinin bir başka yolu da, bir başka yöntemi de yoktur.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN