Adnan Oktar davası mağdurlarının avukatı Eser Çömlekçioğlu SuperHaber'e konuştu...

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, yerel mahkemenin Adnan Oktar Suç Örgütü hakkında verdiği kararı usulden bozdu. Mahkeme, 68 sanık hakkında tahliye kararı vererek tam 600 sayfa gerekçeli karar yazdı. Bu kararlar adeta şok etkisi yarattı! Adnan Oktar davasında bundan sonra nasıl bir süreç işleyecek? Yerel mahkeme kararında direnirse ve karar İstinaf Mahkemesi'ne geri gönderilirse nasıl bir süreç işleyecek? SuperHaber bu soruları Adnan Oktar davası mağdurlarının avukatı Eser Çömlekçioğlu’na sordu.

Adnan Oktar davasında verilen beraat kararları geçtiğimiz haftaya damga vurdu. İstinaf mahkemesi, Adnan Oktar suç örgütü davasında verilen kararları usulden bozdu ve 68 sanık için tahliye kararı verdi. Dava sil baştan görülecek. Adnan Oktar'ın ise tutukluğunun devamına karar verildi.


ADNAN OKTAR DAVASI HUKUK DÜNYASINDA ŞOK ETKİSİ YARATTI!

Adnan Oktar davası ile ilgili mahkemeden çıkan karar adeta şok etkisi yarattı. İstinafın normal şartlarda birkaç sayfadan olan gerekçeli kararı, söz konusu davada 600 sayfa yazdığı ortaya çıktı.

HUKUKÇULAR KARARI TARTIŞIYOR!

Söz konusu karar hukukçular tarafından tartışılırken davaya ilişkin görüş bildiren bazı hukukçuların sorduğu şu sorular dikkat çekti;

"15 yaşında yaş ortalaması 50 olan, 30 kişi tarafından cinsel suistimale uğrayan ve daha sonra da Adnan Oktar’a götürüldüğü iddia edilen küçücük bir kıza nasıl “kendi rızası ile birlikte oldu” kararı verilebilir?

Yine annesinin zorlamasıyla, Adnan Oktar ile evlenmeye zorlanılan, 10 yaşında bir kız çocuğunun nasıl rızası olabilir?

Bölge İdare Mahkemesi'nde bunun gibi, sayısız tartışmalı karara imza atıldığı ifade ediliyor.

SUPERHABER, ADNAN OKTAR DAVASI KARARINI ARAŞTIRIYOR!

Kamuoyunda yıllardan beri konuşulan Adnan Oktar davasında bundan sonra nasıl bir süreç işleyecek? Yerel mahkeme kararında direnirse ve karar İstinaf Mahkemesi'ne geri gönderilirse, nasıl bir süreç işleyecek?

SuperHaber, bu ilginç ve tartışmalı karar hakkında akıllara takılan tüm soruları Adnan Oktar davasının mağdurlarının avukatı Eser Çömlekçioğlu’na sordu. İşte aldığımız cevaplar...
 
İSTİNAF MAHKEMESİ TARAFSIZLIK İLKESİNE AYKIRI KARAR MI VERDİ?

Soru: Eser hanım böyle bir karar bekliyor muydunuz?
 
Kesinlikle hayır. Bölge Adliye Mahkemesinin gelen dosyayı öncelikle usulen incelemesi, usule aykırılık gördüğü takdirde eksiklerin giderilmesi için iade etmesi ya da kendisi bir yargılama yaparak konunun esasına girmesi ve bu aşamalardan sonra karar vermesi gerekmektedir. Ancak bu dosyada istinaf mahkemesince kararın usulden bozulduğu belirtildiyse de içeriğine bakıldığında onlarca mağdur kızı dinlemeden, itirafçıların beyanlarını ve yazılı delilleri dikkate almadan sanıklar lehine haksız bir hüküm kurduğunu görüyoruz. Bu usule aykırı olduğu gibi tarafsızlık ilkesine de açıkça aykırıdır.

KÜÇÜK YAŞTA OLAN KIZ ÇOCUĞUNUN “RIZASI” OLABİLİR Mİ?

Soru: Küçük yaşta birçok kız çocuğunun bu davada mağdur olduğu ve ifade verdiğini biliyoruz. Mahkeme bu ifadeleri nasıl reddetti?
 
Katılan ifadelerinin yanı sıra dosyada çok sayıda yazılı delil ve itirafçıların beyanları bulunmakta. Örneğin bir mağdur; X isimli sanık bana zorla cinsel saldırıda bulundu diyor; bu kişi mahkemedeki ifadesinde bu eylemi ve bunu örgüt talimatı ile zorlayarak gerçekleştirdiğini itiraf ediyor. Ancak istinaf değerlendirmesinde her nasılsa bu durum mağdurun rızası olduğu iddiası ile suç olmaktan çıkartılıyor. Bunun gibi çokça örnek bulunmakta. Ayrıca karar ile dosyanın genelindeki ifadelere bakıldığında gerekçeli karara yanılgıya sebep olacak ve sanıkların masum olduğu kanaati uyandıracak şekilde kırpmalar yapıldığı görülmüştür. Bir grup yargı mensubunun böylesi hassas bir dosyada bu tarz hareket etmiş olması hukuk vicdani yönünden kabul edilebilir değildir.
 
Kararın bazı kısımlarında sanıkların ve sanık müdafilerinin savunmalarının bire bir alıntılanarak gerekçe oluşturulduğu görülmektedir.
 
ŞANTAJ BELGELERİ BİLE SUÇ SAYILMAMIŞ!

Soru: Örgütün turnike adı verilen sistemi ile ilgili onlarca şahit var. Bu turnike sistemi neden suç kabul edilmedi?
 
İfadelerde, iddianamede, mütalaada ve kararda ısrarla üzerinde durulan bir sistem var, Turnike Sistemi. Bu sisteme göre kişiler mağdur kız çocuklarını ve kadınları dini telkinin yanı sıra atılı örgüte ait araç, ev, para kullanılmak suretiyle kandırmakta; mağdur kız üzerinde iyi ve kaliteli bir insan izlenimi yaratmakta, dini telkinle sapkın sistemin dine uygun olduğunu aşılamakta ve bu sistem sayesinde bir mağdura çokça kişinin cinsel saldırısı gerçekleşmekte, nihayetinde kız bu korkunç düzene karşı gelemez duruma geldiğinde de Adnan Oktar’ın sözde ulvi kişiliği, dini liderliği anlatılarak kurtarıcı olarak empoze edilmektedir. Bunun sonucunda da mağdur kız onlarca kişinin sürekli şekildeki cinsel saldırılarına son verebilmek için Adnan Oktar’ın saldırılarına boyun eğmek zorunda kalmaktadır.
 
MAHKEME "15 YAŞINDA KIZ RIZASIYLA TURNİKEYE GİRDİ” DEMİŞ

Soru: Nasıl boyun eğmek zorunda kaldılar. Biraz açar mısınız?
 
Yaşları 15-35 arasında değişen mağdurlar, yaşları 18-65 arasında değişen sanıkların kendilerine yönelik cinsel saldırı eylemlerini detaylı şekilde anlatmışlardır. Bunların içinde 16 yaşında bir mağdurun 45-50 yaşlarındaki çokça sanık tarafından istismar edildiği görülmektedir. Mağdurların bu ifadeleri HTS kayıtları, yazılı deliller, Whatsapp yazışmaları ve itirafçı beyanları ile de sabit olmasına rağmen; istinaf mahkemesince kızların rızası olduğu gerekçe gösterilerek bozma kararı verilmiştir. Burada önemle vurgulanması gereken konu hem Turnike sisteminin varlığı hem de mağdurların kendilerine yönelik çok sayıda cinsel saldırıya rızalarının olmasının beklenemeyeceğidir.

Yine Adnan Oktar her an her ortamda etrafında çok sayıda silahlı koruma ile dolaşmakta,  cinsel saldırı eylemlerinin gerçekleştiği evlerde yüksek güvenlik ve dışında bekleyen silahlı korumalar bulunmaktadır. Bu durumu bilen genç kızların eylem sırasında bağırmaması ve kaçmaması da istinaf mahkemesince rıza olarak değerlendirilmiştir.
 
MAHKEME POLİS VURMAYI BİLE SUÇ KABUL ETMEMİŞ

Soru: Adnan Oktar’ın yaşadığı evde polisin vurulması söz konusu. Bundan da ceza alınmadı mı?
 
Dosyada 70 civarı silahlı kişi bulunmakta ve basına da yansıdığı gibi operasyonda çok sayıda tüfek, silah, mermi ve şarjör ele geçirilmiştir. Operasyon sabahı Dragos adı verilen karargahta bulunan Mert Sucu’nun 2 özel harekatçıya 10 el ateş ettiği ve bunların 2’sinin çelik yeleğe isabet ettiğini Adli Tıp Raporu ile tespit edilmiştir.
 
Sanık yargılamanın aşamalarında çok defa ifade değiştirmiş ve olaya ilişkin çelişkili beyanlarda bulunmuştur. Buna rağmen bozma gerekçesinde ‘istikrarlı beyanları’ ibaresine yer verilmiştir. Aslında tek başına bu husus dahi istinaf mahkemesinin sanıkları beraat ettirme çabasını göstermektedir.
 
Sanığın silahının örgütsel faaliyet çerçevesinde edinildiği, örgüt liderinin silahlanma ve operasyon anında kaçışını kolaylaştırmak için silahları kullanılması gerektiği yönünde talimatları olduğu yönündeki itirafçı ve mağdur beyanları görmezden gelinmiş; sanığın uyku sersemi ateş ettiği gerekçe gösterilmiş ve esasında yerel mahkemede incelenen tüm hususlar sanki incelenmemiş gibi bozma kararı verilmiştir.


 
TÜM DELİLER ÖZENLE YOK SAYILMIŞ

Soru: Adnan Oktar’a tehdit, şantaj ve dini duyguların sömürülmesi yöntemiyle binlerce kadın sağlandığı yönünde itiraflar var. Bu itiraflar istinaf mahkemesi tarafından inandırıcı bulunmadı mı?
 
Yerel mahkemedeki yargılamada mağdurlara yönelik tehdit ve şantaj eylemlerinin ses kayıtları dosyaya sunulmuştur. Bu kayıtlarda mağdur kızın Adnan Oktar ile birlikte olmaması ve şikayetçi olması halinde ellerindeki cinsel içerikli kayıtları billboardlarda izleteceklerini, ailesine göndereceklerini belirtmektedir.

Yine Adnan Oktar’ın mehdi olduğu iddiası, kişilerin buna yönelik inançları ve bu inanç doğrultusunda kendi bedenlerinden ve öz benliklerinden vazgeçtikleri, mehdiye itaat ettikleri ve bir süre sonra hiçbir şeyi sorgulamadıkları anlatılmış ve bir kısmı da yine somut delillerle ortaya konmuştur.

Yine operasyon sırasında bazı evlerden mağdurların cinsel içerikleri görüntüleri ele geçirilmiştir. İstinaf mahkemesince tüm bu deliller yok sayılmış, bırakın kabul edip etmemeyi; değerlendirilmemiştir dahi.
 
İSTİNAF MAHKEMESİ CIMBIZLA İFADELERİ AYIKLAMIŞ

Soru: Bir açıklamanızda bazı ifadelerin cımbızla çekilerek bozma kararı verildiğini söylemişsiniz. Biraz bu konuyu açar mısınız?
 
Bakın buna bir örnek vereyim. İstinaf bozma gerekçesinde bir mağdurun şu ifadesine yer veriyor:

 ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum.... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....''

Ve bu ifadeden anlaşıldığı üzere mağdurun rızası vardır, diyor. Ancak mağdurunda ifadesinin tamamı şu şekilde;

Daha sonrasında ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum ve bir takım işte cinsel istismara uğruyordum. Ya bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, bu düşünce ile yola çıkıyordum, buna inandırılmıştım çünkü ve bundan büyük bir ecir kazandığıma, onlarla vakit geçirmek, müminler birbirlerine sımsıkı kenetlenmelidirler mantığıyla hareket ettiğim için de Orkun Şimşek nereye yönlendirirse bende sorgusuz sualsiz onu kabul edip yapıyordum.  

Genç kızın nasıl kandırıldığını ve tuzağa düşürüldüğünü anlattığı kısımlar kırpılarak karara suni gerekçe oluşturulmuştur.
 
SİLAHLAR VE SAHTE EVLİLİKLER GÖZARDI EDİLMİŞ!

Soru: Yasadışı yollarla elde edilen silah ruhsatları nasıl açıklanıyor?
 
İstinaf örgütün varlığı, silahlanması, Adnan Oktar’ın dini telkin yöntemleri, sahte evlilikler dahil hiçbir hususu incelemeden karar vermiş.
 
MAHKEME JET TAHLİYE VEREMEZ!
 
Soru: İstinaf mahkemesinin jet tahliye kararı vermesini nasıl yorumluyorsunuz?
 
Kararda tüm hususlar sanıklar lehine olacak şekilde kırpılmış ve yorumlanmış olduğundan; bu karar sonucunda verilen tahliye de çok şaşırtıcı görülmüyor.
 
MAHKEME SANIKLARI DEĞİL MAĞDUR KÜÇÜK KIZLARI SUÇLAMIŞ!
 
Soru: İstinaf kararları genelde kısa olur. Burada 400 sayfalık bir gerekçeli karar söz konusu. Hukuk diliyle konuşursak bu hayatın normal akışına aykırı bir durum değil mi?
 
Tabi ki aykırı. Böyle bir dosyada istinaf mahkemesinde mağdırlar dinlemeden, mağdurların ve itirafçıların ifadelerini hiçe sayılarak,  sanık aleyhine olan somut delilleri değerlendirilmeden, hatta mağdurları suçlayıcı bir üslupla oluşturulan bu karar pek de benzerine rastlanır türden değil.
 
68 KİŞİ NASIL SERBEST GEZEBİLİR?
 
Soru:68 kişi serbest bırakıldı. Belki yakında Adnan Oktar ve örgüt yöneticileri de serbest bırakılacak. Burada yüzlerce itirafçı, şikayetçi ve şahit var. Onlar bir tedirginlik yaşıyor mu?
 
Yıllarca süren korku imparatorluğuna devlete güvenerek karşı duran ve tüm mahrem sırlarını, yaşadıkları tüm travmaları her detayı ile anlatan mağdur kızlar kendilerine bunca eylemi gerçekleştiren kişilerin şu an serbest bir şekilde gezebiliyor olmasından oldukça tedirgin ve güvenlerinin boşa çıktığını düşünüyorlar.
 
SONUNA KADAR ÖRGÜTÜN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ!
 
Soru: Adnan Oktar örgütünü belgelerinde birçok yazışmada davaların yönlendirilmesi, mahkemelerin yönlendirilmesi ile ilgili delil çıkmıştı. Sizce örgüt mahkemeleri etki altına almaya çalışıyor mu?
 
Bu zaten örgütün bunca yıl varlığını devam ettirebilmesinin en büyük temellerinden biridir. Hukuk içerisindeki yapılanmaları sayesinde bir çok dosyada lehe kararlar çıkartmakta, dosyaları sürüncemede bırakarak suçtan kurtulabilmektedirler. Hatta operasyon sırasında ele geçirilen dijital materyallerde yargı mensupları ile yapılan görüşmelerin detaylarının Adnan Oktar’a aktarıldığı görülmekte, yine pek çok yargı mensubunun da Adnan Oktar’ın davetlerinde ağırlandığı anlaşılmaktadır.  Bu husus iddianamede ve gerekçeli kararda lobi faaliyetleri olarak geçmektedir.
 
KARARI OKUYAN ŞOKE OLUYOR!
 
Soru: İstinafın kararını mutlaka önemli hukuk adamları ile paylaşmışsınızdır. Onlar bu kararı nasıl yorumladı?
 
Evet karar inanılmaz bir karar olduğu için tabi ki bir kısım hukuk duayenlerine danıştık. Hepsinin ortak görüşü kararın usule aykırı olduğu hukuki olmadığı, başkaca oluşturulduğu yönünde.
 
BU KARAR MUTLAKA DÜZELTİLECEK
 
Soru: Şimdi müştekiler olarak nasıl bir yöntem izleyeceksiniz?
 
Cumhuriyet tarihinin en büyük davasında; özel harekatçılara saldırının uyku sersemliği, 9 yaşındaki kızın rızası gibi suni gerekçelerle karar verilemez. Bunca kişiyi mağdur eden kişiler böyle bir kararla ödüllendirilemez, müstakil suçlulara yöntem gösterecek şekilde karar verilemez. Biz de bu kararın hukuka ve hakkaniyete uygun bir şekilde düzeltilmesi için elimizden geleni yapacağız.

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ADNAN OKTAR DAVASI İÇİN NE KARAR VERMİŞTİ?

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, itirazlar üzerine Adnan Oktar’ın da aralarında bulunduğu 215 sanıkla ilgili verilen yerel mahkeme kararlarını inceledi. İstinaf, yerel mahkemenin açılmamış davalar hakkında hüküm kurduğunu ve bu hükmün de hukuka aykırılık hallerinden olduğunu belirtti. Bazı sanıklar yönünden İstanbul 11. Ağır Ceza ve İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyaların birleşmesi gerektiği de belirtildi.

Bazı müştekilerin duruşmaya davet edilerek şikayetlerinin sorulması gerektiğini belirten istinaf, yerel mahkemenin, mağdurların yokluğunda davaya devam ederek hüküm kurduğunu tespit etti. İstinaf, aynı suçun müşterek faili olduğu iddiasıyla Dava açılan ve İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dosyanın birlikte görülmesinde zorunluluk bulunduğunun da gözetilmediğini belirtti.

İstinaf Mahkemesi, bazı sanıklar hakkında uzlaşma prosedürü uygulanmadan karar verildiğini, örgüt üyeliği ve yöneticiliği, siyasi ve askeri casusluk, cinsel dokunulmazlık suçları, FETÖ’ye yardım gibi diğer suçlar yönünden eksik kovuşturma ile hatalı değerlendirmeyle hüküm kurulduğunu da belirterek İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını usulden bozdu.

İstinaf, bozma kararıyla birlikte tutuklulukta geçirdikleri süreyi dikkate alarak 68 sanığın tahliyesine karar verirken, Adnan Oktar’la beraber Alev Babuna, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Hakan Kurtul, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Mert Sucu, Tarkan Yavaş ve Yeliz Aksoy’un da aralarında bulunduğu bazı isimler için tutukluluğa devam kararı aldı.

Halk TV Sahibi Cafer Mahiroğlu Kimdir, Kaç yaşında, Nereli? Serveti! TFF'nin başına Mesut Özil mi geçiyor? Boğaz'da denize düşüp kaybolan 2 gencin kimlikleri belli oldu!
Sonraki Haber