Adnan Oktar "Kediciklere" yapmadığını bırakmamış!

Adnan Oktar grubuna yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınarak adliyeye getirilen şüphelilerin tutuklanmasının ardından, Adnan Oktar da dün sabah saatlerinde tutuklandı. Toplam 168 kişi tutuklanırken, 19 kişi de serbest bırakıldı. Adnan Oktar, mahkemedeki ifadesinde suçlamaları kabul etmedi.

Ancak soruşturmada çok çarpıcı bilgilere ulaşıldı.

Buna göre; Adnan Oktar'ın Nakşibendi tarikatından destek aldığı, bu desteği sağlayan kişinin Nakşibendi Şeyhi Nazım Kıbrisi'nin sahte halifesi olan "Yalçın Yanar" isimli "Şeyh Ahmet Bursevi" takma adını kullanan sabıkalı Bursalı şeyh olduğu iddia edildi.

Şeyh Ahmet Bursevi ismini kullanan sahte şeyhin; müridlerinden birinin eşini taciz ettiği daha sonra dergahına gelen mağdur kocayı vurduğu bu sebepten cezaevinde yattığı belirtildi.

Adnan Oktar'ın bu sahte şeyh ile ortaklığının 10 seneye yakın bir süreyi kapsadığı ve karşılıklı TV yayınlarına çıktıkları da öğrenildi.

Ayrıca Adnan Oktar'ın, İbrahim Tuncer ve Altuğ Müştak Berker isimli yönetici üyeleri tarafından, Bursa'daki dergaha yüklü miktarda para yardımı yapıldığı da iddialar arasında...

ACIMASIZ CEZALANDIRMA YÖNTEMİ: SAÇ VE KAŞ KAZIMA!

Öte yandan örgütün cezalandırma yöntemleri de bir bir ortaya cıkıyor.

"Kediciklerin" kaşlarının neden tek örnek olduğu soruşturma sırasında ortaya çıktı. Buna göre; Adnan Oktar kendisine itaat etmeyen müritlerini, kaşlarını jiletle kazıyarak cezalandırdı.

Müşteki ve itirafçı ifadelerinde yer alan beyanlara göre; Adnan Oktar'ın taleplerini yerine getirmeyen "turnike" grubundaki kişilerin aynı anda bir çok erkekle birlikte olması, bununla birlikte herhangi bir konuda itiraz eden kediciklerin saçlarının kesilmesi hatta kazınması, her üyenin özellikle "bacılar grubu"nun üyelerinin fişleme maksatlı Adnan Oktar ile resimlerinin çekilmesi, çıplak resimlerle bu belgelerin saklanması, şahısların ailelerine küfür, iftira ve açık resimlerinin yollanması, iş yerlerine veya maaş gelirlerine el konulması, yurt dışında Rusya, Çin ve Kazakistan gibi ülkelerde pasaportsuz alıkonulması, bayanların sahte profesör ve doktor raporları ile hasta olarak gösterilmesi, bayanların bazı kişiler tarafından öldürülme tehdidi altında oldukları izlenimi vermek için tehdit mektupları yollanması, odaya kitleme ve iletişim araçlarından mahrum bırakılmaları gibi birçok yöntemle "kediciklerin" cezalandırıldığı anlaşıldı.