Abdullah Ağar: Biz bunları Hollywood fimlerinde görürdük

Terör ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, MİT'in Suriye rejimi kontrolündeki Lazkiye'den Reyhanlı saldırısını planlayan Yusuf Nazik'in alınıp, Türkiye'ye getirilmesi için "çok önemli bir mesaj" ifadesini kullandı. "Biz bunları Hollywood fimlerinde görürdük" diyen Ağar bu operasyonla İdlib'e harekat planlayan rejime "Elim oraya uzanır" dendiğini belirtti. Nazik'in yakalanmasının aynı zamanda Suriye'de işbirliği yapan sol terör örgütlerine de mesaj olduğunu söyledi.

Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, MİT'in rejim kontrolünde buluan Lazkiye'de gerçekleştirdiği operasyonun mevcut konjenktürde Türkiye'nin kendi imkan ve kabiliyeti ile gerçekleştirmesinin çok önemli olduğunu söyledi. 

"Lazkiye Türkiye açısından ve istihbarat birimleri açısından bırakın operasyon yapmayı sızmanın sıyrılmanın bile büyük riskler üretmiş olduğu çok tehlikeli bir alan." diyen Ağar, bu tehlikeli alanda yuvalanan terör örgütünün bir üyesinin alınıp getirilmesinin önemine vurgu yaptı. 

İstihbaratın alınmasından, operasyonun icrasına kadar Lazkiye hamlesinin kamu diplomasisi adına sunduğu değerler bakımından önemli bir hizmet olduğunu belirten Abdullah Ağar, MİT'in bu operasyonla önemli mesajlar verdiğini belirterek şöyle konuştu;

"Bir kere şunu söylüyorsun; benim elim rejimin kalbine ulaşır diyorsun. Şimdi rejim İdlib'e bir operasyon icra etmeye çalışıyor ve siz de böyle bir istihbaratla beraber çok önemli bir mesaj iletiyorsunuz. Bu anlamda çok önemli.

Diğer tarafta yakalanan kişinin Suriye'de yasadışı silahlı sol örgütü Acilcilerin çok önemli bir parçası. Bunlar daha önce biliyorsunuz başka etkilerle de karşı karşıya kaldılar. Bunlarla ilgili resmi bir açıklama olmadığı için bir polemiğe girmeye gerek yok. Ama sonuçta bazı şeyleri analayabiliyoruz. Özet tarafı ise PKK ile olan bağlantısı. Bu yasadışı silahlı sol terör örgütleri aslında ara bir form üretiyorlar. Çünkü PKK ile Suriye'deki iç savaşa dahil olarak rejimle ilişkiler geliştirdiler. Bu anlamda hem PKK ile mücadele açısından hem Suriye'de ortaya koyduğumuz etki açısından, hem de dünya kamuoyunda üretmiş olduğumuz erkliğimizi açıklama açısından büyük bir değer taşıyor."

"Bu tür operasyonları bizler filmlerden izlerdik." diyen Ağar, ancak bu tip operasyonların filmlerdeki olduğu gibi gerçekleşmediğini söyledi. 

En ufak bir hatanın ortaya koyulan bütün emekleri riske atacağı gibi devletin prestijinde büyük bir çöküntüye sebebiyet vereceği, aynı zamanda icra birimlerinin de hayatını tehlikeye atacağına dikkat çeken Ağar, " Bütün bunların hepsi en ince detayına kadar planlanarak bunlarla ilgili ortaya çıkabilecek bütün riskler sıfırlanmaya çalışılarak icra edilen bir uzak operasyondan bahsediyoruz. Erişimin çok zor olduğu ve erişim üretseniz de erişim alanınında ortaya çıkacak riskler ve anlık durumlar, değişkenlerle beraber büyük riskler taşıyan operasyondan bahsediyoruz." dedi. 

Türkiye'de Abdullah Öcalan'a yönelik Suriye'de bulunduğu dönemde pek çok operasyonun gündeme geldiği ancak bunların ertelendiğini hatırlatan Ağar, "Suriye istihbaratı ile ilgili büyük efsaneler vardı biliyorsunuz. Her iki kişinin arkasında bir istihbaratçı vardır tarzında. Şimdi böyle bir alanda ve böyle bir konjektörde böyle bir operasyon icra etmek açıkcası hani halk deyimiyle olacak her baba yiğidin harcı değildir." diye konuştu.

Terör listelerindeki kişilerin birer birer etkisiz hale getirilmesinin eylemleri gerçekleştirenlere mesaj olduğunu da ifade eden Ağar, "Eninde sonunda Türkiye, düşmanlık edenlerin hesabını sorar. Bu anlamda verilen bu kamu diplomasisi veya psikolojik mesajların yapılan eylem kadar yapılan operasyon kadar kıymetli olduğunu düşünüyorum." dedi. 

Terörle mücadelede halkı kazanmanın önemine dikkat çeken Ağar, "Bir diğer tarafıyla da terörle mücadelede temel bir kavram var. Halkı kazanan mücadeleyi kazanır. Bunun bir başka boyutu daha var. O da şu ülkemizin komşusu, ülkelerin davranışlarını yani bizim bekamızla ilgili davranışları yönetmek ve yönlendirmek açısından bu tür operasyonların ve kararların önemli olduğunu düşünüyorum. Şimdi burada aslolanın bize tehdit üreten, sınırımızdaki tehlikeler ve o ülkelerdeki iradeleri Türkiye'nin lehine yönetmek ve yönlendirmektir. O anlamda soğukkanlı davranmak ve verilecek mesajlarda hamasetten kaçınmak gerekiyor. Suriye rejimini bizim istediğimiz gibi düşündürmek zorundayız." ifadesini kullandı.

Son yıllarda bu çapta bir operasyonun dünya genelinde gerçekleştirilmediğinin altını çizen Abdullah Ağar, "Silahlı kuvvetlerimizin ve milli istihbarat teşkilatımızın müşteriken icra ettiği bir operasyon ki buraya değinmekte bir fayda var. O da şu; değişik kurumların kendi insiyatiflerinin ve imkan kabiliyetlerinin dışında diğer kurumların inisiyatiflerini de kullanarak icra ettiği operasyonlarda büyük bir koordinasyona ihtiyaç vardır. Dünya genelinde özel kuvvetler ya da istihbaratlar bu çapta bir operasyon yapamadılar. Bu anlamda açıkcası Türk Silahlı Kuvvetlerimizi, istihbaratımızı canı gönülden kutmak istiyorum." diye konuştu. 

Kira sorunu artık memleket meselesi Ünlü grubun solisti hayatını kaybetti Galatasaray'dan 50 milyon euroluk transfer teklifi! Tarihe geçecek
Sonraki Haber