Ahmet Vefik Alp ve renkli siyasi hayatı...

 

Çok büyük bir mimar idi. Alanında sadece ülkemizin değil, dünyanın da en iyilerinden idi. İkili ilişkilerde fevkalade nazik, saygılı idi. Güler yüzlü bir beyefendi idi…

Kendisi ile yolumuz keşişti. 57. Hükümet döneminde Devlet Bahçeli’nin Başbakan Yardımcılığı döneminde yakın odalarda mesai yaptık.

Mimar olarak ünü dünyayı tutmuştu ama geniş kitleler onu Milliyetçi Hareket Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu zaman tanıdı.

Televizyon ekranlarında çok değişik, farklı, büyük, bilimsel projelerle nasıl bir İstanbul istediğini anlattığı zamanlar yüksek bir oy alamasa da büyük bir sempati topladı.

Rahmetli Alparslan Türkeş’in, akabinde Devlet Bahçeli’nin makam odalarındaki maket onun gördüğümüz ilk eseri idi.

Türkeş Bey’in vefatı ile birlikte Devlet Bey, bu makete büyük bir ihtimam gösterdi ve “imkân bulduğumuz ilk anda mutlaka gerçekleştireceğiz” dedi.

Nitekim, Milliyetçi Hareket Partisi 1999 seçimlerinde barajı aşıp hazine yardımı almaya başlayınca ilk işi bu projeyi uygulamaya koyarak, Partinin hazineden gelen yardımı dışında tek bir kuruş bile yardım almadan bu büyük projeyi tamamlattı.

İnşaat sürecinin hiç bir aşamasında dışardan kaynak kullanılmasına izin vermedi. Açılış günü de “Her kim burada kendisinin bir hakkı geçtiğini düşünüyor ve söylüyorsa gelsin burada söylesin,  bu binanın kaynağını her kim merak ediyorsa gelsin muhasebecileriyle, mali uzmanları ile incelesin her şeyimiz açıktır” diye meydan okudu…

İşte Ahmet Vefik Alp bey, bu binanın mimarı olarak da her zaman çok özel ve değerli idi…

Vefatını üzüntüyle öğrendim. Allah rahmet eylesin. Gerçekten bir yıldız kaydı, onun elim kaybı ile birlikte alemimizden…

Ölümüne toplumun her kesiminden üzülenler olmuştur. En çok da ülkücüleri üzdüğü kesin.

Merhum Ahmet Vefik Alp, 2002’den sonra MHP’den ayrıldı. Genç Parti’ye geçti. Cem Uzan ile siyaset yaptı. Orada da çok fazla kalmadı. Cem Uzan gidince o da ayrıldı. Mehmet Ağar’la birlikte Anavatan Partisi ve Doğruyol Partisi’nin Demokrat Parti adını alarak birleşmesiyle birlikte buraya katıldı. Hatta Doğruyol Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak çıktı toplumun karşısına… Hayatının sonraki dönemlerinde de MHP’ye gelmiş değildi. Ölüm haberini de yine bir İyi Partili duyurdu ilkin…

Haberlere baktım, sadece MHP’de siyaset yapmış gibi veriliyor. Başka bir yerde siyaset denememiş, tek bir noktada kalmış gibi takdim ediliyor…

Büyük partilerin kaderi bu. En çok da MHP’nin kaderi bu…

Pek çok insan pek çok yere girip çıkar, değişik yerlerde siyaset dener, hatta vefatlarında bir başka yerdedirler ama kimse onları MHP dışında anmaz…

Aslında MHP’lilerin ve ülkücü hareketin vefalı karakterinin de büyük etkisi vardır bunda…

Bir şekilde Hareket’e yolu düşenle, kaderi kesişenle ahirete kadar yolculuk ülkücü hareketin genlerinde mevcuttur…

Herkes onu bir yere atsa da, itse de son anında yalnız bırakmaz; kendisine geldiği ilk anındaki gibi sarıp sarmalar ve ülküdaşlık hukuku içinde yolcu eder.

Ahmet Vefik Alp’e bu kadar renkli ve dalgalı siyasi yaşamına rağmen ülkücülerin vefasının ve kalbi üzüntüsünün nedeni işte bu yüksek ahlaktır…

Güle güle git, büyük mimar… Mekânın cennet olsun.

Tüm yazılarını göster