AK Parti Milletvekili Kasapoğlu: AK Parti her anlamda domino taşı
AK Parti İzmir Milletvekili ve eski Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu yerel seçimler öncesinde; belediye hizmetleri, sosyal belediyecilik fonksiyonları, AK Parti ve sosyal belediyecilik, toplum refahını artırmayı konu alan bir dizi makale yayınladı.
Önceki Dönem Gençlik ve Spor Bakanı, AK Parti Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu, yaklaşan yerel seçim öncesi soyal belediyecilik ve AK Parti'nin sosyal belediyecilik anlayışı üzerine bir dizi yazı kaleme aldı. Kasapoğlu'nun kaleme aldığı makale şu şekilde;
GÜNÜMÜZDE SOSYAL BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI
Sosyal belediyecilik, belediyelerin altyapı ve çevre düzenlemesi gibi geleneksel hizmetlerinin ötesine geçerek, yerel toplulukların sosyal refahını artırmaya yönelik gerçekleştirdiği çeşitli politika ve uygulamaları içeren bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, belediyelerin sadece fiziksel çevreyi düzenlemekle kalmayıp, aynı zamanda sosyal adaleti ve eşitliği sağlamak, dezavantajlı grupları desteklemek, toplumsal katılımı teşvik etmek gibi sosyal hedeflere odaklanmasını merkeze alır.
Sosyal belediyecilik, 19. yüzyılın sonlarından itibaren gelişen "sosyal devlet" anlayışının bir yansıması olarak ortaya çıkmıştır. Sanayi Devrimi'nin etkileriyle birlikte, kentlerdeki sosyal sorunların artmasıyla, yerel yönetimlerin sosyal politika alanındaki rolü giderek önem kazanmıştır. Başlangıçta, yerel yönetimler özellikle yoksullara yardım etmek ve sosyal hizmetler sunmakla sınırlı kalmıştır. Ancak zamanla, dünya savaşları ve ekonomik dönüşümler gibi faktörler neticesinde, yerel yönetimlerin sosyal politikadaki rolü daha da genişlemiştir.
TOPLUMSAL İHTİYAÇLARI ANLAMA
Günümüzde sosyal belediyecilik, belediyelerin klasik hizmetlerinin yanı sıra eğitim, sağlık, barınma, istihdam gibi sosyal hizmetleri de içeren bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal belediyecilik, yerel yönetimlerin toplumsal ihtiyaçları anlama, yerel kaynakları etkin bir şekilde kullanma ve toplumsal katılımı teşvik etme konusundaki çabalarını vurgular. Dezavantajlı gruplara yönelik destek programları, çocuk, gençlik ve yaşlılara yönelik sosyal etkinliklerin düzenlenmesi, sağlık hizmetlerinin erişilebilirliğinin artırılması gibi uygulamalar sosyal belediyeciliğin temel unsurlarını oluşturur.
Sosyal belediyecilik aynı zamanda katılımcı bir yönetim anlayışını da destekler. Yerel toplulukların ve sivil toplumun karar alma süreçlerine katılması, belediyelerin politika ve programlarını belirleme sürecine aktif olarak dahil olmaları, toplumsal sorunların çözümünde daha etkili ve sürdürülebilir çözümlerin üretilmesini sağlar. Bu da yerel yönetimler ile toplum arasındaki güven ve işbirliğini artırır.
Kasapoğlu sosyal belediyeciliğin fonksiyonlarını 4 başlıkta topladı;
TOPLUMUN SOSYALLEŞMESİ
Belediyeler, uyguladıkları yönergeler, farkındalık artırıcı çalışmalar ve hayata geçirdikleri sosyal politikalarla sosyal kontrol mekanizması işlevi görmektedirler. Toplumla daha etkili bir şekilde iletişim kurabilmek için belediyeler, kıraathane toplantıları, halk toplantıları, esnaf ziyaretleri, afişler ve mahalle kütüphaneleri gibi mecraları kullanmaktadırlar.
TOPLUMUN YÖNLENDİRİLMESİ
Topluma yönelik danışmanlık sunma, belirli zamanlarda onlara rehberlik etme, halka sorunlarını nasıl ve hangi kurumlarla çözebilecekleri konusunda destek olma gibi görevler, belediyeler tarafından yerine getirilebilmektedir. Sosyal belediyecilik, yerel toplulukların karar alma süreçlerine katılımını teşvik eder. Bu, mahalle toplantıları, danışma kurulları, yerel meclisler gibi platformlar aracılığıyla vatandaşların fikirlerini, ihtiyaçlarını ve taleplerini dile getirmelerini sağlar. Böylece, belediyelerin politika ve programları daha etkin bir şekilde toplumun gerçek ihtiyaçlarına cevap verebilir.
DEZ AVANTAJLI GRUPLARA DESTEK
Belediyeler, sorumluluk alanları içindeki vatandaşların ekonomik durumları hakkında bilgi sahibidir. Sosyoekonomik koşulları gereği destek ihtiyacı olan vatandaşların eğitim, sağlık, beslenme gibi ihtiyaçlarını belirleme ve karşılama görevini belediyeler üstlenmektedir. Sosyal belediyecilik, dezavantajlı grupların sosyal entegrasyonunu ve refahını artırmaya odaklanır. Bu gruplar arasında engelliler, yaşlılar, çocuklar, göçmenler, evsizler gibi toplumun dezavantajlı kesimleri bulunur. Belediyeler, bu gruplara yönelik destek programları, danışmanlık hizmetleri, sosyal yardımlar gibi çeşitli hizmetler sunarak onların yaşam kalitesini artırmayı hedefler. Bunun yanı sıra belediyeler, yoksul bireylere yardımların iletilmesi sürecinde aracılık yaparak da etkin bir rol oynamaktadır.
TOPLUMUN REFAHINI ARTIRMA
Sosyal belediyecilik, yerel toplulukların refahını artırmak için çeşitli önlemler alır. Bu önlemler arasında istihdamı destekleyici politikalar, çocuk ve gençlerin eğitim olanaklarını artırıcı projeler, Tanzim satış̧ mağazaları, ekmek fabrikaları, aşevleri, sığınma evleri, sağlık ocakları sağlıklı yaşamı teşvik eden kampanyalar, kültürel etkinliklerin düzenlenmesi gibi uygulamalar bulunur. Bu şekilde, belediyelerin toplumsal refahı artırmaya yönelik çabaları, yerel toplulukların yaşam kalitesini yükseltir.
Yaklaşan yerel seçim öncesi AK Part'nin sosyal belediyecilik anlayışına da değinen AK Parti Milletvekili Kasapoğlu yasızına şu şekilde devam etti;
AK PARTİ VE SOSYAL BELEDİYECİLİK
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda, hayata geçirdiği en önemli hamlelerden biri sosyal belediyecilik anlayışı olmuştur. Bu hamle, ilerleyen yıllarda AK Parti’nin kurulması ve uzun yıllar halkımızın teveccühüne mazhar olması bakımından stratejik, toplumsal konulara ilk defa yerel düzeyde nitelikli çözümler üretilmesi bakımından ise kritik bir anlam taşımaktadır. Cumhurbaşkanımız, İstanbul’un çözülmesi kısa vadede mümkün görülmeyen kronik sorunlarına odaklanmış ve önemli bir çoğunluğunu da çözüme kavuşturmuştur. Ayrıca, çözüm sunduğu konuların yanı sıra, belediyecilikte oldukça yenilikçi bir yaklaşım da geliştirmiştir. Sosyal belediyecilik gibi daha önce yerel yönetimler çatısı altında değerlendirilmemiş yeni hizmet alanlarını kendi belediyecilik anlayışıyla birleştirerek öne çıkmıştır.
İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN
AK Parti'nin yerel yönetim vizyonunun temelleri, Cumhurbaşkanımızın pratik olarak uyguladığı belediyecilik anlayışına dayanmaktadır. Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki AK Parti, "insan odaklı ve hizmet temelli" bir yaklaşımı benimsemiş ve "hizmet ve proje söylemlerini önceleyen" politika stratejileri inşa etmiştir. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesi bir düstur olarak merkeze alınmış, özgün yerel yönetim modeli olarak adlandırılan "AK Parti Belediyeciliği" bu bağlamda vatandaşlarımıza sunulmuştur.
"AK PARTİ HER ANLAMDA SİYASİ TARİHİMİZDE BİR DOMİNO TAŞI"
Sosyal yardımlar, dezavantajlı kesimin gözetilmesi, burs, eğitim, kültür, sanat, spor, sağlık ve sosyal faaliyet alanlarında etkin üretim gibi çalışmalar, merkezi yönetimle eşgüdümlü olarak yerel yönetimler tarafından da ifa edilmeye başlanmış, sosyal devlet anlayışının gereklilikleri yerel yönetimlerin güçlü desteğiyle başarılı bir şekilde uygulanmıştır. AK Parti bu anlamda siyasi tarihimize adeta bir kilometre taşı belirlemiştir.
SOSYAL DEVLET ANLAYIŞI
AK Parti belediyelerinin sağladığı sosyal yardımlar, ücretsiz evde sağlık hizmetleri, öğrenci bursları, barınma hizmetleri, sokak hayvanlarına yönelik çalışmalar, sosyal alanların çoğaltılması, yeşil ve doğa dostu uygulamalar, yaşlılarımıza yönelik sosyal alanlar ve faaliyetler, meslek edindirme kursları, kadınlarımızın üretiminin desteklenmesi çalışmaları, cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerinde gerçekleştirilmiştir. AK Parti’ye oy vermeyen kesime de hizmeti götürmek, hizmetlerde seçmen ayrımı yapmamak, belediye hizmetlerinden herkesin, eşit şekilde faydalanmasını temin etmek en temel prensip olmuştur. AK Parti iktidarının sosyal devlet anlayışının dinamosu, sosyal belediyecilik stratejisidir ve merkezi yönetimle ahenk içerisinde bu strateji, 2002’den bu yana başarıyla uygulanmıştır.
YERELDEN KALKINMA HAMLESİ
AK Parti Belediyeciliği, sadece iktidar belediyelerinin hizmetlerini kapsamamış, bu anlayış muhalefetin yönettiği belediyelerce de model olarak ele alınmıştır. 2024 Yerel Seçimlerine geldiğimizde ise güven veren, hayatı kolaylaştıran, değer üreten, vatandaşının daima yanında olan belediyecilik prensibi “Gerçek Belediyecilik” mottosuyla kavramsallaştırılmıştır. Gerçek Belediyecilik bir vaat, bir iddiadır. Çünkü diğer belediyelerin taklit ettiği modelin orijinali AK Parti Belediyeciliğidir. “Gerçek Belediyecilik” söylemi, modeli taklit edenlere karşı bir cevap olma özelliği taşımaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla gerçekleştirilen sosyal belediyecilik anlayışı, hem felsefik, hem teknik, hem de uygulanabilirlik anlamında insanı önceleyen, gerçek bir belediyeciliktir. Ülkemizin yeni yüzyılda vurguladığı sağlam yürüyüş, bu anlayışla hedefe ulaşacaktır. Türkiye Yüzyılı’nın ilk seçimleri olan 2024 Yerel Seçimleri’yle “Türkiye Yüzyılı Şehirleri” profili vücut bulacak ve 2002’den bu yana defalarca kez ispat edilen “yerelden kalkınma hamlesi” bir kez daha ülke refahımızın ve sosyal hayatımızın geliştirilmesinde öncü olacaktır.
GERÇEK SOSYAL BELEDİYECİLİK
AK Parti’nin en güçlü olduğu yerel hizmet alanlarından biri olan sosyal belediyecilik alanı, “duyarlı ve kapsayıcı” bir niteliktedir. Bu bağlamda aile, kadın, çocuk, genç, yaşlı, engelli gibi çeşitli sosyal gruplar, huzurlu toplumsal yapı içerisinde “gerçek sosyal belediyecilik” yaklaşımıyla en nitelikli hizmetleri almaya devam edecektir.