AK Parti'li Ünal'dan Kılıçdaroğlu'na "diken" cevabı!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Kemal Kılıçdaroğlu'nun kafasının bu ara 'koltuğumu nasıl koruyacağım' derdinde olduğunu söyledi. Ünal, "Kalkmış, girdiği her seçim kazanan, sandıkta milletin her seçimde onayladığı yüzde 52,76 ile seçimleri kazanmış Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili 'ben onu tebrik etmem' diyor. Niye tebrik etmiyorsun? 'Bu millet dikeni suladı' diyor. Hakarete bakar mısınız. Milleti iş bilmezlikle, afedersiniz, aptallıkla suçluyor." dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, AK Parti Kahramanmaraş milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilat mensuplarıyla teşekkür ziyaretinde bulundukları AK Parti Göksun İlçe Başkanlığını ziyaretinde yaptığı konuşmada, yeni sistemle artık TBMM'de bir güven oylaması olmayacağını belirterek, güven oylamasının sandıkta millet tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.
Eskiden "hükümet kuruldu, kurulacak, kabine oluştu, kabinenin oluşması için görüşmeler yapılıyor" konuşmalarından sonra Meclise gelindiğini, milletin seçtiklerinin hükümete güven oyu verdiğini anımsatan Ünal, şimdi güven oyunu doğrudan sandıkta milletin verdiğini, böylelikle de çok tarihi bir değişimin gerçekleştirilmiş olduğunu vurguladı.
Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun kafası bu ara 'koltuğumu nasıl koruyacağım' derdinde. Kalkmış, girdiği her seçim kazanan, sandıkta milletin her seçimde onayladığı yüzde 52,76 ile seçimleri kazanmış Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili 'ben onu tebrik etmem' diyor. Niye tebrik etmiyorsun? 'Bu millet dikeni suladı' diyor. Hakarete bakar mısınız. Milleti iş bilmezlikle, afedersiniz, aptallıkla suçluyor. Asıl aptallık bu senin sözünde. Neden? Çünkü sen bu milletin iradesine saygı duymuyorsun. Bu milletin seçimine saygı duymuyorsun. Seçtiğine saygı duymuyorsun. Sana göre seni seçmediği sürece bu millet kötü. Böyle bir demokratik anlayış olabilir mi? Bu anlayış olsa olsa ötekileştiren, ayrımcılığa tabi tutan, faşist bir anlayış olabilir ancak. Eğer bir tek adam arıyorsa, eğer bir diktatör arıyorsa kendisine karşı çıkanları disipline vermekle tehdit eden 9. yenilgisini almasına rağmen koltuğundan ayrılmayan tek adam ve diktatör Kemal Kılıçdaroğlu'dur."
"HANİ SEN DEMOKRASİ DİYORDUN"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun iki milletvekilini kendisine karşı konuştu diye kesin ihraç talebiyle disipline vereceğini iddia eden Mahir Ünal, "Bu nasıl bir şeydir. Hani sen demokrasi diyordun, çok kültürlülük diyordun, çok farklılık diyordun. 'Bana karşı çıktıklarında ben her türlü baskıyı uygularım' ama millet seçimini yaptığında milletin seçimini kabul etmem.' Bu zihniyet, tehlikeli bir zihniyettir. Bu zihniyet, demokratik bir zihniyet değil antidemokratik bir zihniyettir. Maalesef Türkiye'nin siyasetini bu anlayış zehirlemektedir. Nefret diliyle, antidemokratik bir yaklaşımla zehirlemektedir. " dedi.
Dünyanın hiçbir yerinde yüzde 86 katılım, yüzde 96 parlamentoda bütün toplum kesimlerinin temsil edildiği yüksek bir temsil olmadığını ifade eden Ünal, "Şu anda bütün toplum kesimleri parlamentoda yaklaşık yüzde 96 oranında temsil ediliyor. İşte demokrasi budur. Halkın temsilcileri yüzde 96 oranında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde. Bizim seçim sistemimiz kısa sürede sonuçları vermiş. Şeffaf bir şekilde sonuçları almış. Bütün parti temsilcilerinin huzurunda sandıklar açılmış. Tutanaklar ıslak imzayla tutanak altına alınmış. Kalmış bütün bunlar olurken CHP'nin sözcüsü demokrasiye saygısızlığa, seçimlere saygısızlığa bakar mısınız? Kalkmış, 'Seçimler ikinci tura kalmıştır' diyor. Bu nasıl bir saygısızlıktır. Aynı anda CHP'nin binasında insanlar 'Yönetim istifa' diye bağırıyorlar. Bunların siyasetinin tükendiği görülmüştür. Bu seçimin temel sonuçlarından bir tanesi budur." diye konuştu.
24 Haziran'la birlikte 15 Temmuz'un kalıntılarının da temizlendiğinin altını çizen Ünal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'de oluşturulmak istenen belirsizlik, kaygı, endişe ortamı millet tarafından bertaraf edilmiştir. Türkiye'nin ekonomisine dönük oluşturulmak istenen kriz algısı bertaraf edilmiştir. Türkiye'nin önünün açık olduğu, Türkiye'nin güven ve istikrar içerisinde yoluna devam edeceği açık bir şekilde ortaya konulmuştur. Bundan sonra biz temsilcilerinize düşen, millete verdiğimiz sözleri yerine getirmektir. Bu sözleri yerine getirmek için gece gündüz çalışmaktır. Biz büyük bir aileyiz. Yaklaşık 2 milyon teşkilat mensubu olan, 11 milyon üyesi olan büyük bir aileyiz."