Aladağ'daki yurtta çocuklar ölüme göz göre göre böyle gitmiş!
Adana’nın Aladağ ilçesinde 11 çocuk ve bir görevlinin hayatını kaybettiği 29 Kasım’daki yurt yangınını inceleyen bilirkişi heyeti raporunu tamamladı.
Karar gazetesinden Kenan Butakın’ın haberine göre; Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan bilirkişi raporunda, yangın sırasında ortaya çıkan dumanda 500’ün üzerinde zehirli gazın açığa çıktığı belirtilerek şu tespitlere yer verildi: “Girişte kofra ve sigortaların bulunduğu ana pano üzerindeki sayaçtan çıkarak müdüriyet odasında bulunan tali panoya giriş yapan kalın bakır iletken ara kablo üzerinde oluşan kısa devre/ark nedeniyle yangının başladığı tespit edilmiştir. Pano ve ara kablonun altında bulunan çekyatın sıçrayan kıvılcımlar nedeniyle tutuşarak müdüriyet odasında yangını başlattığı, aynı kablo izolasyonunda oluşan yanma ile alevin girişteki ana panoya sıçradığı ve alt kısmında bulunan ayakkabılığı tutuşturarak yangının bu kısımda da başladığı anlaşılmıştır.
Her iki yangın başlangıcının birleşerek koltuk ve benzeri halı, ahşap duvar kaplamalarını tutuşturarak, petrol ürünü olan halı ve lambiri arkası poliüretan kaplama maddelerinin yoğun zehirli duman çıkarttığı ve hızlı bir şekilde üst katlara çıktığı, burada bulunan vernikli ahşap kaplamaları ve yerdeki halıları yakarak ilerlediği anlaşılmıştır. Zehirli gazların ve dumanın oluşturduğu solunum zorluğu tehlikesi nedeniyle yangın yerinde meydana gelen ölüm olaylarının çoğu zehirli gazlar sebebiyle oluşmaktadır. Yangın yerinde 500’den fazla zehirli gaz açığa çıkmaktadır.”
“YANGIN MERDİVENİ ÇIKIŞ KAPISINDA KAPI KOLU OLMADIĞI…”
Raporda, yangının ardından olay yeri incelemesi, sanıklar ve görgü tanıklarının ifadeleri, yangın raporu, denetim raporları ve yönetmelikler ile 2 adet elektrikli kablonun analizinin yapıldığı belirtilerek dikkat çeken tespitlere yer verildi. Raporun sonuç ve kanaat bölümünde yapılan tespitler şöyle:
“Yangının, yetersiz ve bakımsız elektrik tesisatından kaynaklandığı görüldü. Elektrik kablolarıyla ilgili İTÜ tarafından yapılan analiz raporuna göre, iki katta aynı anda iki ayrı yangın başladı.
Yangının başlaması ile, bina iç donanım ve dekorasyonunda kullanılan, yer halı döşemeleri, merdiven kenarlarında ve oda duvarlarına poliüretan üzeri ahşap lambri kaplama hızla tutuşarak yayıldı.
Yangın erken uyarı sistemlerinin (Duman dedektörleri, ikaz uyarı sinyali vb.) ve elektrik kesintisinde devreye girecek ışıldakların olmadığı, yangın kaçış levhalarının ve seyyar yangın söndürme tüplerinin bulunmadığı görüldü.
Yangın merdiveni çıkış kapılarının, yangına en az 60 dakika dayanacak malzemeden olması gerekirken PVC malzeme olduğu, 1.kattaki kapının en az 80 cm eninde olması gerekirken eninin 57 cm olduğu, yangın çıkış kapılarının busbar açılır olması gerekirken, 1.kat çıkış kapısı üzerinde kapı kolu bulunmadığından acil durumlarda açılma imkanı olmadığı, 2.kat çıkış kapı kolunun üzerinde bulunduğundan kilitli olmadığı görüldü.
Her iki kapının dışa açıldığı ancak üstteki kapının sola, alt kapının sağa açıldığı, her iki kapının da yangın yönetmeliğine uygun olmadığı, yangın anında kapıya yönelim ve zorlama olmadığından ölüm olayının doğrudan kapıyla bağlantısının bulunmadığı tespit edildi.
Aladağ’da nüfus yoğunluğu ve bina yükseklikleri göz önüne alınarak 2 adet 6’şar metreküplük su tankı bulunan araç ile 9 personel mevcut olup 6 metre ve 12 metre taşınılabilir sürgülü merdiven bulundurulduğu, bu konumlanmanın da uygun olduğu görüldü.”
“YURT YANGIN ÖNLEME AÇISINDAN HERHANGİ BİR TEDBİR ALMADI”
“Yangın çıkışının ifadelere göre, saat 19:00/19:15 civarında başladığı, itfaiyeye 19:24’te ihbarda bulunulduğu, olay mahalline de 19:25’te gidildiği belirtildi. Yapılan geç ihbar nedeniyle ve de yangının giriş katı ile üst katta aynı anda başlamış olmasından dolayı tüm binayı hızla sarmış olduğu anlaşılmıştır. İtfaiye gelmeden önce çevredekilerce 1.kattan sesler duyulması üzerine içerdekilerin merdivenle tahliyeleri yapılırken, gelen itfaiye yardımıyla da tahliye edildikleri saptandı. 2.kattan herhangi bir ses duyumu alınamadığından ve bilgilendirme yapılmadığından, yangının da 2.katı tam olarak sarmış olmasından dolayı merdivenle yukarı çıkma ve kontrol etme imkanı bulunmadığı görüldü.
Yurt müdürü Cumali Genç’in yurt idaresi için gerekli bilgi, eğitim ve yeterliliğe sahip olmayan genç yaştaki ortaöğretim mezunu belleticilere yurtta kalan çocukların sorumluluğunu verdiği kanaatine varıldı. Yurdun fiziki imkanları ve gerekli şartlarını yasal olarak temin etmediği, yangın önleme açısından herhangi bir tedbir almadığı, daha önce yangın eğitimi aldığını belirtmesine rağmen uygulamaya koymadığından asli kusurlu olduğu kanaatine de varıldı.”
DENETİMDE EKSİKLİK GÖRÜLMEMİŞ!
Bilirkişi raporunda ayrıca, yurtta çalışan personel ve öğrencilerin yangın eğitimi almadığı ve herhangi bir tatbikat yapmadıkları da kaydedildi. Yurt müdürü Cumali Genç’in de ilçe milli eğitim müdürlüğünce gönderilen kişiler tarafından denetim yapıldığını belirterek, “2015 Kasım ayındaki denetimde eksiklikler belirlendi. Tarafımızdan gerekli eksiklikler tamamlandı. Yangın güvenliği ile ilgili herhangi bir eksiklik belirtilmedi. Daha sonra 2016 Haziran ayında yine denetim yapıldı. Kayda değer bir eksiklik görülmedi ve yurdun yasal şartlara uygun olarak faaliyet gösterdiği tespit edildi” dedi. Diğer yandan şüpheli avukatları, bilirkişi raporunda itfaiyenin gerekli müdahaleyi yapamadığı iddialarının vurgulanmadığını belirterek, yeni bir bilirkişi raporu hazırlanması için Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na itirazda bulunacakları da öğrenildi.