Ali Koç, Fenerbahçe Dergisi'ne yazdı!

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün resmi yayın organlarından Fenerbahçe Dergisi'nin 202 numaralı Aralık 2019 sayısındaki başyazı kaleme aldı.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, kulüp resmi yayın organlarından Fenerbahçe Dergisi'nin aralık sayısında gündemle ilgili açıklamalar yaptı.

 

"Sevgili Fenerbahçeliler,

Dergimizin Aralık sayısı için çalışmalarımızı yaparken; sizlere kulübümüzün gündemine dair görüşlerimi paylaşacak, önümüzdeki dönemle ilgili hedeflerimizi ifade edecektim.

Ancak sezonun ilk haftası itibariyle başlayan, Süper Lig Cemil Usta Sezonunun 13. haftasında deplasmanda Göztepe ile oynadığımız karşılaşmada zirve noktasına gelen endişelerimiz, hakem hataları, MHK tutum ve davranışları, futbolun en üst merci olan Türkiye Futbol Federasyonu'nun tüm gelişmelere tepkisiz kalması, gündemimizi sadece ve sadece futbola odakladı.

Ülke futbolunun, henüz 13. haftada, adil rekabet ortamının sağlanamadığı ve dolayısıyla sisteme güvenin endişe verici seviyeye geldiği konusunda, neredeyse kamuoyunun tümü, hemfikir duruma gelmiştir.

Göreve geldiğimiz günden bu yana her fırsatta zaten güven eksikliği olan futbol ortamında daha iyi şartların sağlanması için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu alacağımızı net ve sarih bir şekilde belirtmiştik. Ancak biz adalete vurgu yaptıkça bilhassa Fenerbahçe özelindeki tutum, davranış ve kararlar her geçen gün daha da kötüye gitti.

Geldiğimiz noktada, ilgililerin kendilerini sorgulamadığı, bu çarpık duruma çeşitli bahanelerle sahip çıktığı, sorunlara çözüm üretmediği ve bir pozisyon almadığı takdirde sistemin kangren olması kaçınılmazdır.

Bir kez daha vurgulamak istiyorum; Fenerbahçe hiçbir durum ve koşulda bir ayrıcalık talep etmemiştir, etmeyecektir.

Ancak Türkiye Futbol Federasyonu kararlarından başlayarak hakem atamalarında, hakem kararlarında ve VAR uygulamalarında standartların yakalanamaması karmaşaya sebep olmaktadır.

Biz, Fenerbahçe olarak dile getirdiğimiz bu durumu, soyut iddialara dayandırmanın ötesinde haftalardır yaşadığımız somut örneklerle anlatıyoruz.

Mesela; sezon başından itibaren kazandığımız maçların hakemlerinin bir sonraki hafta görev alamaması, puan kaybettiğimiz maçların hakemlerinin ise bir sonraki hafta görev alıyor olması gerçeği kesinlikle tesadüfle açıklanamayacağına göre bunun sebebi nedir?

Ligin 10.haftasında, tartışmalı hakem kararlarıyla gündeme damgasını vuran Trabzonspor-Göztepe, BTC Türk Malatyaspor-Kasımpaşa ve Kayserispor-Fenerbahçe maçlarının ardından iki maçın hakemine görev verilmezken hatalı kararlarıyla puan kaybımıza sebep olduğu kamuoyu tarafından da kabul edilen maçımızın hakemi, bir hafta sonra görev almıştır.

Bu atama süreçlerinin mantıkla açıklanabilecek bir durumu var mıdır yoksa hakemlere bir mesaj hatta açıkça bir komut niteliği mi taşımaktadır?

Malatyaspor maçında kazandığımız penaltıda, rakibimizin kalecisi önde olmasına rağmen penaltı tekrar edilmez, pozisyon incelenmezken; Göztepe maçında rakibimiz penaltı atışını kaçırdığı ve akabinde gerçekleşen atağımızın takımımızın golüyle sonuçlandığı durumda VAR'a gidilerek golümüz iptal edilmiş, penaltı tekrarlanmıştır.

Başlı başına bu durum tüm kamuoyunun da kabul ettiği gibi, vurguladığımız çifte standartı gözler önüne sermektedir.

Ancak bu iptal kararını veren gözler, kalecinin ihlalini görmekte başarılı oldukları kadar penaltıyı kullanan futbolcunun penaltı atış prensiplerine aykırı olarak hareketini keserek duraklama sonrası vuruşunu gerçekleştirdiğini görmezden gelmiştir.

Hâlbuki bu kadar hassas inceleme imkânı bulunduğunda, bu detay tespit edilmiş olsa, süreçteki ilk ihlal olan bu hareket nedeniyle, penaltının tekrar edilmemesi sonucuna ulaşılmalıydı. Yani yaşanan çifte standart müteakip iki haftada iki penaltı atışında farklı uygulamalar yapılmasından da öte, aynı atış sırasındaki ihlaller bakımından dahi göze çarpmaktadır.

Aynı maçta takımımızın 2. golünde yaşananlar ise skandala davetiye çıkaracak niteliktedir.

Zira ekranları başında maçı takip eden futbolseverlerin ve spor yorumcularının dahi ilk bakışta ve kolaylıkla ofsayt olmadığını gördüğü pozisyonda, VAR'ın tam 4 dakika 17 saniye boyunca pozisyonu incelemesine mantıklı bir açıklama bulamıyoruz.

Avrupa'daki örneklerinde IFAB verilerine göre BBC'nin derlediği VAR kararlarına yönelik haberde normal kontrol 20 saniye, eğer hakem kenara davet edilerek izlenmesi talep ediliyor ise 60 saniyede pozisyon karara bağlanmaktadır.
Bu veriler içinde bulunduğumuz durumun, ne kadar garip olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Buradan tarafımızca çıkarılan mesaj; VAR sisteminin, pozisyon Fenerbahçe'nin lehine iken başka, Fenerbahçe'nin aleyhine olduğunda ise bambaşka şekilde kullanıldığıdır.

Hakem atamaları, kararları, VAR uygulamaları toplamında büyük resimde görünen; Türk futbolunda adil rekabet ortamına zarar verecek, çelişkili ve kararların uygulandığı gerçeğidir.

Ligin genelinde yaşanan, vahim tartışmalara yol açan durumlar artık açıklamaya muhtaç hale gelmiştir.

Fenerbahçemizin kural hatası iddiası olduğu maçtan sonra henüz herhangi bir savunma dahi yapılmamışken gazetelere demeçler veren MHK Başkanı'nın, 13 haftalık süre boyunca ligin genelinde yaşanan tüm tartışma ve sorgulamalara dair hiç bir açıklamada bulunmaması bir başka tuhaf durumdur.

Futbolumuzun içerisinde bulunduğu bu ortamda, Fenerbahçe için kurallar sanki farklı uygulanmakta, verilen kararlarda hiçbir objektif kıstas aranmamaktadır.

Fenerbahçe Spor Kulübü olarak maksadını tahmin etmekte zorlanmadığımız bu gelişmeler bizleri hedefimizden saptırmayacaktır.

'Zor oyunu bozar' mantığıyla hareket edenler varsa buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz ki;
Fenerbahçe camiası haklılığından aldığı güç ile bu sistemin karşısında duracak, değiştirmek için gereken her türlü gayreti gösterecek ve futbolda adil rekabet isteyen diğer kulüplerle birlikte sonunda başarılı olacaktır.

Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi olarak, bu yanlış sistemin düzeltilmesine yönelik adımları geçmişte olduğu gibi bugün ve yarında aynı kararlılıkla atmaya devam edeceğiz.

Burada bizler bu mücadeleyi verirken 7'den 70'e tüm camiamızdan beklentimiz, kulübümüzün arkasında her zaman olduğu gibi büyük bir güç olarak durmaya devam etmeleridir.

Ve bununla birlikte bir kez daha belirtmek isterim ki, taraftarlarımız Fenerbahçe için sadece rakiplerle değil görünen-görünmeyen rol sahipleriyle mücadele ettiğimiz bu lig maratonunda, en kuvvetli şekilde takımımızın yanında olmalıdır.

Fenerbahçe en umutsuz, en olumsuz görünen anları dahi camiasının desteği ile bir milada çevirmeyi bilmiş; bir değil bin, bin değil milyonlar olmuş ve Sarı Lacivert'i en güzel başarılara ulaştırmıştır. Yine öyle olacaktır!"

İslam Memiş'ten net cevap! Altın almak için doğru zaman mı? Yunus Akgün için Premier Lig'den teklif Çırak Dizisi Hangi Platformda Yayınlanacak?
Sonraki Haber