Alparslan Türkeş kimdir?

Alparslan Türkeş vatandaşlarımız tarafından merak ediliyor. Biz de bu konuda merak edilenleri derledik. Alparslan Türkeş ölüm yıldönümünde anılıyor. Ankara'daki kabri başında saat 10.00'da düzenlenecek anma programına MHP lideri Devlet Bahçeli ile Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen ülkücüler katılacak. Kuran-ı Kerim okunmasından ve dualar edilmesinden sonra, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir konuşma yapacak. Daha sonra da çeşitli camilerde mevlit okunacak. Peki, Alparslan Türkeş kimdir, kaç yaşında ve neden öldü? Detayları haberimizde bulabilirsiniz...

Alparslan Türkeş kimdir? MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün partisinin TBMM grubu toplantısında yaptığı konuşmada Türkeş'in ölüm yıldönümüne de değindi ve şöyle konuştu: “Türkeş Bey, ülkemizin gerilim yüklü, çekişme ve çatışma dolu yıllarında istikrar numunesi olmayı başaran nadir şahsiyetlerden biriydi. Onda taviz vermeyen bir mizaç, tavsamayan bir muhabbet, tahrip olmayan bir millet ve memleket sevdası vardı. Onun iki emaneti olan MHP ve Ülkü Ocakları varlık ve birliğini muhafaza etmekte, engelleri yıka yıka geleceğe yürümektedir.” Peki, Alparslan Türkeş kimdir, kaç yaşında ve neden öldü? Detayları haberimizde bulabilirsiniz...

ALPARSLAN TÜRKEŞ KİMDİR?

Alparslan Türkeş’ in doğum adı Ali Arslan veya Hüseyin Feyzullah’tır. 25 Kasım 1917, Lefkoşa’da doğmuştur. 4 Nisan 1997’de Ankara’da vefat etmiştir. Türk asker, siyasetçi, Başbakan eski Yardımcısı, Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurucusu ve ilk genel başkanı. MHP genel başkanlık görevini 1969–1997 yılları arasında sürdürmüştür. Mart 1975–Haziran 1977 ve Temmuz 1977–Ocak 1978 tarihleri arasında Süleyman Demirel tarafından kurulan hükümetlerde Başbakan Yardımcısı olarak yer almıştır. 1965, 1969, 1973, 1977 ve 1991 Türkiye genel seçimlerinde milletvekili olarak meclise girmiştir.

Türkeş, milliyetçi çevreleri bir araya getirmek için 1963 yılında Türkiye Huzur ve Yükselme Derneği’ni kurmuştur. 1965’te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne (CKMP) girerek fiilen siyasi hayata atılmış ve aynı yıl partinin genel başkanı olmuştur. İlk defa 1965 Türkiye genel seçimlerinde CKMP’nin Ankara milletvekili olarak meclise girmiştir. 1966 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı adayı olmuştur fakat seçilememiştir. 1975’ten sonra Milliyetçi Cephe adı verilen koalisyon hükümetlerinde başbakan yardımcılığı görevinde bulunmuştur.

12 Eylül Darbesi’nden sonra 1985 yılına kadar 4,5 yıl tutuklu kalmıştır. 1987 Türkiye anayasa değişikliği referandumu’nda siyasal yasağı kalkmıştır. Aynı yıl Milliyetçi Çalışma Partisi’ne girmiştir ve yapılan kongrede gene başkan seçilmiştir ve partisi 1991 Türkiye genel seçimlerinde Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile seçim ittifakı yapmıştır. 1992 yılında 12 Eylül darbesi ile kapatılmış olan partilerin eski adlarını alması hakkında Siyasi Partiler Kanunu’nda yapılan değişiklikle MÇP’nin ismi de 1993 yılında MHP olarak değiştirilmiştir. 1995 Türkiye genel seçimlerinde parlamento dışı kalan Türkeş, 4 Nisan 1997 tarihinde vefat etmiştir.

İLK YILLARI…

Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917 öğle vaktinde Koyunoğlu ailesinden Tuzlalı Ahmet Hamdi Bey ile Fatma Zehra Hanım’ın çocuğu olarak, Lefkoşa’da Haydarpaşa Mahallesi Kirlizade sokağı 13 numaralı evinde dünyaya geldi. Aslen Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinden Kıbrıs’a göç eden bir ailenin çocuğudur. 1933’te ailesiyle birlikte Lefkoşa’dan ayrılarak Limasol’dan kalkan İtalya bandıralı “Viyana” gemisiyle İstanbul’a geldi.

ASKERİ KARİYERİNİN BAŞLAMASI

1933’te Lefkoşa doğumlu İzmit milletvekili Hüseyin Sırrı Bellioğlu’nun tavsiyesiyle Kuleli Askeri Lisesine geçici olarak kaydoldu ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçince asli kaydı gerçekleşti. 1936’da Kuleli Askeri Lisesi’nden mezun olup 1938’de Harp Okulu’nu bitirdi. 1939’da piyade asteğmeni olarak atış okuluna girerek buradan teğmen rütbesiyle mezun oldu (P.938-348). Refik Yurtsever’in ablasının kızı Muzaffer Hanım ile 5 Eylül 1939’da nişanlandı ve 14 Ocak 1940’ta evlendi. Bu sırada Gelibolu’daki 58. Piyade Alayı 5. Bölük Komutanlığı’na tayin edildi ve Balıkesir, Bandırma, Edincik, Erdek ve Marmara Adasında görev aldı.

1944’te üsteğmen rütbesindeyken Nihal Atsız ve Nejdet Sançar’la birlikte “Irkçılık-Turancılık” davasından yargılandı ve 9 ay 10 gün Tophane Askeri Hapishanesinde kaldı. 1945 yılında Askeri Yargıtay kararıyla tahliye edildi ve 1947’de beraat etti.

Alpaslan Türkeş konuyla ilgili olarak:”3 Mayıs günü heyecanla sokağa fırlayan gençler kıyasıya dövüldüler. Kafaları yarıldı, gözleri patladı. Bazılarının kolları, kaburgaları kırıldı.” demiştir.

DAVANIN SONUCU

Orduya tekrar döndü. 1955’de Harp Akademisi’ni (94. sınıf, Sıra No. 39) bitirdi. Daha sonra ABD’ye gönderildi ve burada Amerikan Harp Akademisi’ni ve piyade okulunu bitirdi. 1955-1957 yılları arasında Washington’da NATO Daimi Komitesi’nde Türk genelkurmayı temsil heyetinde görev yaptı. Aynı sırada uluslararası ekonomi eğitimi gördü. 1959’da Almanya’da Atom ve Nükleer Okulu’na gönderildi ve buradaki eğitiminden sonra albaylığa yükseldi ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı NATO şube müdürü olarak atandı.

27 MAYIS DARBESİ

27 Mayıs 1960’dan kısa süre önce Elâzığ’daki birliğinden Ankara’ya atandı ve Albay Talat Aydemir’in önerisiyle Millî Birlik Komitesi’ne (MBK) alındı. Darbeyi planlayıp yürütecek olan 37 kişilik MBK içinde yer aldı. darbe bildirisini 27 Mayıs 1960 günü radyodan okuduktan sonra adı sıkça duyulmaya başlandı. 27 Mayıs sonrası Başbakanlık müsteşarlığı yaptı. Bu dönemde sonradan AP Partisi Balıkesir Senatörü seçilecek Hikmet Aslanoğlu ve CKMP Genel Sekreteri olacak Fuat Uluç kendisinin yardımcılık görevini yerine getirdiler. Bu dönemde Millî Birlik Komitesi içindeki görüş ayrılığı sonucu 13 Kasım 1960’da MBK Başkanı Org. Cemal Gürsel bir bildiri yayımlayarak MBK’nin çalışmalarının ülkenin yüksek çıkarlarını tehlikeye düşürecek bir duruma geldiğini, bu nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri ile MBK üyelerinin talepleri üzerine MBK’yi feshettiğini açıkladı. Yeni oluşturulan MBK’de ise Alparslan Türkeş’in de içinde bulunduğu ve “14’ler” olarak adlandırılan ve ülkenin köklü yapısal sorunları çözülmeden kısa süre içinde yapılacak seçimlerle iktidarın sivillere bırakılmasını reddeden 14 subaya yer verilmiyordu. MBK üyesi Korgeneral Cemal Madanoğlu’nun inisiyatifiyle gerçekleşen bu operasyonla söz konusu kişiler Türk Silahlı Kuvvetleri’nden de emekli edilerek çeşitli görevlerle yurt dışına sürgüne gönderildiler. Alparslan Türkeş de bu operasyon sonucu Yeni Delhi büyükelçilik müşaviri olarak Hindistan’a gönderildi. Sürgünde iken, Millî Birlik Komitesi Başkanı Cemal Gürsel ‘e, Yüksek Adalet Divanı’nda yargılanan Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam edilmelerinin doğru olmayacağını vurgulayan ve Millî Yol dergisinde yayınlanan mektubu gönderdi.

25 ay kadar sonra, 23 Şubat 1963’te Gümülcine’den yurda döndüğünde burada kalabalık bir “milliyetçi topluluk” tarafından karşılandı.

SİYASİ HAYATA GİRİŞİ

Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi dönemi

Gökhan Evliyaoğlu’nun Adalet Partisi’ne katılma yolundaki teklifini reddeden Türkeş, milliyetçi çevreleri bir araya getirmek için 2 Mayıs 1963’te Türkiye Huzur ve Yükselme Derneği’ni kurdu. Darbe hazırlığı yapan Talat Aydemir – Fethi Gürcan ikilisiyle temas kurdu. Ancak Talat Aydemir’le anlaşamadı. Bunun üzerine darbeyi hükümete haber verdi. Kendisi de darbe girişimi nedeniyle yargılandı, ancak darbeyi hükümete duyurduğu için beraat etti. Alparslan Türkeş, sürgünde olduğu dönemde 14’lerden çoğu ile sık sık bir araya gelerek dönüşten sonraki stratejisini belirleyici toplantılar yapmıştı. Nitekim 31 Mart 1965’te, 14’lerden Dündar Taşer, Ahmet Er, Muzaffer Özdağ, Rıfat Baykal, Mustafa Kaplan gibi eski MBK üyeleri ile birlikte Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne (CKMP) girerek fiilen siyasi hayata atılmış oldu.

1965’te bu partinin başkanı oldu, uzun tartışmalardan sonra parti tüzüğünde 9 Işık Doktrini yer aldı. Türkeş, bu dönemde kendisini sevenler tarafından Başbuğ ilan edildi ve aynı yıl Ankara’dan milletvekili seçildi. 6-8 Şubat 1969’da Adana’da yapılan olağanüstü kongrede CKMP’nin adı Milliyetçi Hareket Partisi ve terazi olan amblemiyse üç hilâl olarak değiştirilmiştir. 1966 yılında cumhurbaşkanlığına aday oldu ve Cevdet Sunay karşısında 11 oy alarak seçimi kaybetti. 1969 ve 1973 yıllarında Adana milletvekili olarak parlamentoya seçildi.

1975 sonrası dönem ve 12 Eylül

1975’ten sonra Milliyetçi Cephe adı verilen koalisyon hükümetlerinde başbakan yardımcılığı görevinde bulundu. Bu dönemde sağ ve sol çatışması arttı. Yetkililerin elinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin şiddetin esas kaynağı olduğuna dair kanıtlar vardı ve Cumhuriyet Savcısı kapsamlı bir soruşturma yapmak istiyordu. Ancak hükümet buna izin veremezdi. Çünkü bu rolün açığa çıkarılması koalisyonun dağılması anlamına geliyordu ve Demirel bunu düşünmek bile istemiyordu. 12 Eylül darbesi sırasında Millî Güvenlik Konseyi başkanı, diğer üç parti başkanlarının teslim olduğunu, Alparslan Türkeş’in de teslim olmasını, aksi takdirde suçlu durumda olacağını belirten bir bildiri yayınladı. 12 Eylül darbesinden sonra 9 Nisan 1985’e kadar 4,5 yıl tutuklu kaldı. 12 Eylül döneminde idam cezasıyla yargılanan Türkeş, bu davadan beraat etti.

12 Eylül sonrası dönem

1987’de siyaset yasağının kalkmasıyla birlikte Milliyetçi Çalışma Partisi’ne girdi ve aynı yıl yapılan olağanüstü kongrede genel başkanlığa seçildi. 1991 genel seçimlerinde Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile seçim ittifakı yapan MÇP lideri Türkeş, Yozgat milletvekili olarak yeniden parlamentoya girdi. Bu sırada 1992’de 12 Eylül darbesi ile kapatılmış olan partilerin eski adlarını alması hakkında Siyasi Partiler Kanunu’nda yapılan değişiklikle MÇP’nin ismi de 1993 yılında MHP olarak değiştirildi. 1995 genel seçimlerinde parlamento dışı kalan Türkeş, bu dönemde uzlaşmacı bir lider olarak ülke siyaseti üzerinde en etkili siyasetçi oldu.[kaynak belirtilmeli]Türkeş, 9 Işık başta olmak üzere siyasi ve tarihi görüşlerini içeren kitaplar yazdı.

FETÖ'nün emniyet mahrem yapılanmasına operasyon! Kılıçdaroğlu'nun Akşener sözleri İyi Parti'yi karıştırdı! Netanyahu'ya bir kötü haber daha!
Sonraki Haber