Bu aralar tadım yok; malumunuz. O yüzden de ya yazıyorum ya da gömülüp kitaplarımın arasına; kendime düşünme fırsatı bırakmamak için gözlerim kapanana kadar okuyorum.
Bir yandan da ister ister istemez gündemi takip ediyorum. Görünen o ki, ABD ile çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. Suriye’den Irak’a, rahip Brunson’dan FETÖ’ye, F–35’lerden S–400’lere çok ciddi birçok meselede taban tabana zıt durumdayız.
Peki kaç zamandır dünyanın kaderini Amerika tayin ediyor? Tarihte, ondan önceki karar vericiler ne kadar süreyle insanlığa hükmettiler?
Yıkıldığı 476 yılına kadar, altı asır boyunca Roma yegane süper güçmüş. Bununu neresinden bakarsanız 300 yılında, dünyayı tek başına yönetmiş.
Sonra bayrağı Bizans devralmış, kendisini yeni Roma ilan etmiş ve 1453’e kadar, dünyanın raconunu onlar kesmiş. Bin yıl elbette tek başına karar verici olmamış ama en azından parlak dönemlerinde, üç–dört asır kendisinden önceki hükümran Roma’nın sınırlarında, muazzam geniş topraklara hükmetmiş.
Bizans’ın son dönemlerinde, biz 1071’de Anadolu’ya girdiğimizde, Doğu’dan bir başka süper güç çıkmış. Cengiz Han’ın Moğolları, en az bir yüz yıl ortalığı kasıp kavurmuş.
Fatih’in İstanbul’u fethinin ardından neresinden bakarsanız iyi yüz elli yıla yakın Osmanlı dünyanın tek süper gücüymüş.
Peşinden, İngilizler çıkmışlar dünya sahnesine. Amerika’dan Hindistan’a uzanan ve birkaç asır tek başına karar alan bir imparatorluk kurmuşlar.
Elbette başkaları da var...
Ruslar, Çin, Napolyon, antik Latin Amerika İmparatorlukları tamam da onlar daha çok kendi sınırlarında - kıtalarında kalmışlar. Global dünyaya hükmetmeye kalkmamışlar.
Velhasıl geçen yüzyılın başından itibaren, kendi içindeki savaşları da bitirince ABD çıktı dünya sahnesine. Doğu Bloku’nun çökmesinin ardından da yegane süper güç olarak karşımızda.
Meseleye bu perspektiften bakıldığında, Amerika daha iktidarının başında. Sözün özü, bana kalırsa bunca çılgınlığı aptal oldukları için yapmıyorlar. Tam aksine, ellerindeki muazzam güç ve teknolojinin de desteğiyle modern çağın Roma’sını inşa etmeye çalışıyorlar. Hem de daha gözü kara, acımasız ve barbarca...
Ama bana kalırsa kendi içindeki iç karışıklıklardan değil yeni Roma kurmak, kafalarını kaldırmaya fırsat bulamayacaklar.