Ankara'yı karıştıran suç duyurusu

Sinan Aygün’ün Eskişehir Yolu üzerinde ODTÜ’nün karşısındaki TOGO inşaatı, Mimarlar Odası’nın açtığı dava nedeniyle durdurulmuştu. Mevzuata göre mahkeme kararının bir üst mahkemeye taşınması için Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın itiraz etmesi gerekiyordu. Hürriyet'in geçtiği habere göre, Aygün, konunun üst mahkemeye götürülmesi için kendisinden 25 milyon lira rüşvet istendiği iddiasını gündeme getirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Belediye Meclis üyeleri CHP Grup Başkan Vekili Coşkun Torun ile avukatlar Ömer Koçak ve Haydar Demir hakkında “rüşvet ve irtikap” iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na 18 Aralık’ta suç duyurusunda bulunan Aygün’ün dilekçesindeki iddialar özetle şöyle:

“Davaya müdahil sıfatıyla istinaf dilekçemizi 26 Kasım 2019 tarihinde sunduk. Ancak defalarca UYAP üzerinden yapmış olduğumuz sorguya rağmen ABB’nin görev ve sorumluluğunun gereği olarak vermesi gereken ve hukuki süreci devam ettirecek olan istinaf dilekçesini sunmadığı görülmülştür. 10 Aralık 2019 tarihinde şirket sahibi sıfatıyla ABB 1. Hukuk Müşaviri Vekili Saraymaz Karahan ile telefon görüşmesi yaptım. Görüşmede Yavaş’ın talimatı doğrultusunda idareleri aleyhine olan bu karara karşı istinaf yoluna gidilmeyeceği bilgisi verildi.

12 Aralık 2019 günü Meclis üyeleri Coşkun Torun, Servet Akna, Av. Ömer Koçak, Ali turgut, Müslüm Tekin (İmar Komisyonu Üyesi), Berkay Gökçınar, Muzaffer Kara, Sibel Aygün ve Sait Atalay konuyu görüşmek üzere başkanlık makamına çağrılmıştı. Makamdaki toplantıda Mansur Yavaş, benim belediyeye bir şey vermem gerektiğini ve bu şekilde AKP ve MHP gruplarının ikna olacağını söylemiş.

ABİ SEN NE VERECEKSİN

Aynı ekip Coşkun Torun’un odasında tekrar bir araya gelmişti. Bu toplantıya inşaat yekilisi olarak ben de katıldım. Bu toplantıda konuyu tüm hukuki süreciyle arz ettim, akabinde İmar Daire Başkanı gerekli izahatları yaptı. Sonuçta istinafa gidilmesinin doğru olacağına grupça karar verildi. Yine de toplantıda Coşkun Torun ile Av. Ömer Koçak, ‘Bu iş karşılığında abi sen ne vereceksin’ dedi. ‘Ben hukuksuz bir şey yapmıyorum, bu iş için hiçbir şey vermem’ dedim.

13 Aralık 2019 günü Meclis Üyesi Berkay Gökçınar, Sibel Aygün’ü arayarak Meclis Üyesi Av. Haydar Demir ile birlikte TOGO’nun satış ofisine geleceklerini belirterek inşaata geldiler ve Av. Haydar Demir, 25 milyon TL verilmesi halinde istinafa gidileceğini söyledi. İrtikap suçuyla karşı karşıya kaldığımdan talebi tekrar ve sert bir dille reddettim. Gökçınar ve Demir inşaattan ayrıldı. Sibel Aygün de meclis toplantısına katılmak üzere bu şahıslarla birlikte çıktı. Yolda Mansur Yavaş, sürekli Haydar Demir’e whatsapp üzerinden mesajlar atarak, Aygün’ün beni ikna etmesi konusunda telkinde bulunmuştur.

13 Aralık 2019 günü Hukuk Müşavirliği yetkililerinin, mesai bitimi akabinde UYAP üzerinden dilekçeyi sunduğu tespit edilmiştir. Ancak her ne olduysa istinaf dilekçesi geri çekilmiştir. Dilekçenin geri çekilmesinin Mansur Yavaş’ın talimatı dışında olması hukuken mümkün değildir. ‘Olur’ da istinaf yoluna gidilmesi halinde İdareleri aleyhine ek külfet doğacağından bahsetmektedir. İstinafa gidilmeme yönünde şanataja tabi tutulmamın nedeni, İdari yargıda davalı İdare yanında müdahil sıfatıyla davaya katılan kişinin tek başına kanun yoluna gidemeyeceği yönündeki içtihatlarıdır.

Nitekim, istinaf yoluna başvuru dilekçesinin geri çekilmesi üzerine 16 Aralık 2019 tarihinde ABB İmar Daire Başkanlığı görevlileri, zabıta eşliğinde inşaatı mühürlemiştir. Yapılan inşaat ABB’nin bilgi, gözetimi ve denetimi altında yapılmış ve defalarca seviye tespit tutanakları tutulmuştu. İmar Daire Başkanlığı da bu inşaatların kazanılmış hak olduğunu defalarca belirmiştir. Yani 15 gün önce tamamen hukuka uygun olan inşaatlar, istenilen parayı vermeyince kaçak inşaat muamalesi görmüştür.”

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ: MAHKEME KARARI UYGULANMIŞTIR

İddialarla ilgili Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden de yazılı açıklama yapıldı. “25 milyon TL’lik rüşvet” iddiasına yanıt verilmeyen açıklamada, mahkeme kararlarının uygulanmasının suç unsuru gibi gösterilmeye çalışıldığına dikkat çekildi. Açıklamada iddialarla ilgili olarak özetle şu yanıt verildi:

“Anılan kararla, Mimarlar Odası tarafından Togo Kuleleri’nde kat ve yoğunluk artışını sağlayan 2016 yılındaki imar değişikliği iptal edilmiştir. Kararda özetle Togo Kuleleri’ne sağlanan fazladan inşaat yapma avantajının imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve üst ölçekli plan hükümlerine aykırı olduğu tespit edilmiş ve söz konusu imar değişikliği bu nedenlerle iptal edilmiştir. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin mahkeme kararını yerine getirmek dışında bir yetkisi yoktur.

ORGANİZE BİR ALGI OPERASYONU

Bu konunun tam da geçtiğimiz hafta Melih Gökçek dönemine ilişkin ‘FETÖ’ye parsel parsel satışlarla ilgili’ imar değişikliklerinin ABB Meclisi’nce incelenmesi kararının alınmasının hemen ardından gerçekleşmesi organize bir algı operasyonun başlatıldığının en net kanıtıdır. Zaten söz konusu imar değişikliğini sağlayan Belediye Meclis kararının 15 Temmuz 2016 tarihinde; yani hain darbe girişiminin gündüzünde alınmış olması, bu operasyonun arkasında hangi gücün olduğunu belgelemektedir. Belediye Meclisi’ndeki araştırma sonucunda FETÖ ile olan bağlantılarının ortaya çıkacak olmasından endişe eden odakların yavuz hırsız rolüne soyunması, bu mücadeledeki kararlılığımızı engelleyemeyecektir.

570 MİLYON TL HAKSIZ MENFAAT ELDE ETTİ

Şu hususun da kamuoyunun bilgisine sunulması gerekmektedir. Sinan Aygün, ısrarla irtibata geçmek istediği bazı CHP’li Belediye Meclis üyelerine ‘Siz bu kararı istinafa götürün, AKP ve MHP Grubu’nu bana bırakın. Ben onları hallederim’ ifadelerini birçok şahidin önünde kullanmıştır. Mahkeme kararının geçmiş dönemde uygulanmaması nedeniyle yaklaşık 570 milyon TL civarında haksız menfaat elde eden Sinan Aygün’ün, Belediyemizi mahkeme kararlarının gereğini yerine getirmesi nedeniyle suçlayarak attığı iftiralara karşı yine mahkeme yoluyla cevap verilecektir.”