Antarktika'daki masa şeklinde gizemli buzdağı nedir? Buzdağını uzaylılar mı kesti?

NASA'nın sosyal medyada da paylaştığı bir buzul görüntüsü milyonların dikkatini çekti. Antarktika'daki masa şeklinde gizemli buzdağı nedir? Buzdağını uzaylılar mı kesti? Masa şekilli buzdağı gizemi izle! Ayrıntılar haberimizde...

Antarktika'da NASA tarafından gösterilen masa şeklindeki buzdağı sosyal medyanın gündeminde kaldı. Dünya üzerindeki dik açılı doğal dağların örneklerinden olabileceği belirtilen Antarktika'daki masa şeklinde gizemli buzdağı nedir? Buzdağını uzaylılar mı kesti? Masa şekilli buzdağı gizemi izle! Detaylı bilgilerin olduğu görüntüler ve detaylar bu haberde yer alıyor.


Antarktika’da masa şeklinde gizemli bir buzdağı bulundu. Nasıl olabilir? Neredeyse tam bir dikdörtgen. Konuyu araştıran Barış Özcan konuyu şöyle anlatıyor...

"Bu fotoğrafı Twitter’da gördükten sonra neymiş acaba diye ben de araştırmaya başladım. Fotoğraf 16 Ekim 2018’de NASA’nın düzenli olarak yaptığı IceBridge uçuşlarından birinde çekilmiş ve ertesi gün de Twitter hesabından yayımlanmış. Tabi bu kadar düzgün bir şekli gören insanlar bir anda fotoğrafı paylaşmaya ve hakkında konuşmaya başladılar. Buz dağı bir fenomene dönüştü. Tek bir Twitter fotoğrafından yüzlerce haber yapıldı. YouTube’da onlarca video yayımlandı.

Şu başlıklara bir bakın. Açıklanamayan gizemler! Uzaylılar olabilir mi? Bu size doğal görünüyor mu? Hımmm emojisi… Durun daha en ilginci gelmedi, şu İspanyolca videonun başlığı: “Bunun için dev buz dağlarını kestiler.” Kimler kesti, neden kesti? Arkadaş tek bir fotoğraftan yola çıkarak bütün gizemi 8 dakikalık bir videoyla nasıl çözdün ya? Gerçi benim video onunkinden daha kısa olamayacak galiba ama hem işin aslını anlatmak, hem bu safsataları çürütmek, hem de bu tür konularda nasıl bir duruş sergilemek gerektiğini göstermek imkansız olmasa da biraz zaman alıyor malesef.

İşin aslından başlayalım. NASA 2003’den beri uyduyla 2009’dan beri de uçaklarla sürekli olarak kutuplardaki buzlarla ilgili veri topluyor. Bu verileri ve uçuşlar sırasında çektiği fotoğrafları da kendi web sitesinden, Twitter, Flickr gibi sosyal medya hesaplarından düzenli olarak paylaşıyor. İşte 16 Ekim uçuşu sırasında çekilen video görüntüsü.

Peki böyle bir şekil doğal olabilir mi? Doğada bu kadar keskin çizgileri, dik açıları pek fazla göremiyoruz sonuçta. Maryland Üniversitesi’nden Kelly Brunt iki çeşit buz dağı olduğunu söylüyor. Bir tanesi herkesin buz dağı deyince aklına ilk gelen prizma ya da üçgen şekilli dağlar. Ya da yamuk yumuk diyebileceğimiz dağlar. Hani şu çarpınca Titanik’i bile batıran türden.

İkinci tür buz dağlarına masa buz dağı deniyor. Bunlar genellikle çok büyük buz kütlelerinin kenarından kopuyor. Şimdi şu uçuş videosuna geri dönelim. Bizim meşhur olan dikdörtgen şekilli buz dağını geçtikten hemen sonra çok büyük bir düzlük başlıyor. Bu düzlük Antaktika’nın Weddell denizinde kilometrelerce uzanan Larsen C buz kütlesi. Bu görüntüler kutuplar için akşam üstü sayılabilecek 20:30 sıralarında çekilmiş. Biz kışa hazırlık yaparken Güney Kutbu yaza doğru gidiyor biliyorsunuz. Dolayısıyla bu büyük buz kütlesinin kenarlarından erimeler, kopmalar başlıyor. Kopan parçaların arasında da bol miktarda böyle masa, sehpa, tabure şeklinde buz dağları var.

Bilim insanları bunu uzayan tırnaklara benzetiyor. Tırnaklar çok uzayınca kenarlarından kırılmaya başlar ya. O kırıkların da genellikle böyle düzgün şekilli olmasına benzer biçimde buz dağları da oluşabiliyor.

Sonra rüzgarlarla bu şekiller değişmeye başlıyor. Rüzgarlarla bu büyük buz kütleleri arasındaki ilişki de çok şaşırtıcı. Çünkü bu buzlar adeta “gizemli bir şarkı” söylüyorlar. Şimdi size dinleteceğim sesler, bilim insanları tarafından Antarktika’nın en büyük buz kütlesi olan Ross buz kütlesinde kaydedildi. Şu seslere bir kulak verin. Nasıl? “Uzaylılar bunları dikdörtgen şeklinde keserken mi çıkıyor acaba bu sesler?” diye bir video yapılabilir. Öylesi daha eğlenceli olurdu belki ama gerçekte rüzgarlar nedeniyle sürekli çıkıyor bu sesler. Ne var canım rüzgar esince bizim pencereler de şarkı söylüyor diyebilirsiniz. Asıl gizemi söyleyeyim mi size? Tam 2 yıl boyunca bu sesleri kaydeden bilim insanları, bu seslerin bazen değiştiğini fark etmişler. Erime nedeniyle büyük buz kütleleri birbirinden ayrılırken değiştiğini… Yani bir anlamda öyle zamanlarda bu şarkılar birer ağıta dönüşüyor.

Bu gizemli sesler ya da gizemli şekiller, biz onları anlayıp, anlamlandırmadıkça gizemli kalmaya devam eder. Buz dağının suyun üstünde kalan kısmı diye bir tabir vardır. Çünkü bu dağların görünmeyen, suyun altında kalan kısmının çok daha büyük olduğunu biliyoruz. Ama göremediğimiz için bilemiyoruz.

2012’de Güney Afrika’da Cape Town kentine gitmiştim. Uçak alçalırken oranın en meşhur dağının bir fotoğrafını çektim. Gerçi bulutlardan dolayı neden meşhur olduğu burada tam anlaşılmıyor. O zaman size bir de şunu göstereyim. Bu da zirveye yakın bir noktadan çektiğim bir diğer görüntü. Evet bu meşhur dağın adı gerçekten de “Masa Dağı.” Ve eğer bu dağın da %80’i suyun altında olsaydı muhtemelen üzerindeki 3 km uzunluğundaki düzlüğü bizim meşhur buz dağına benzetip çok şaşıracaktık.

Venezuela’daki Roraima ve Kukenan Dağları, Kovboy filmlerinden de alışık olduğumuz Utah’taki Kanyonlar, Etiyopya’daki Debre Damo, Avustralya’daki Conner Dağı gibi dik açılı doğal dağları kutupların dışında da görebiliyoruz.

Daha küçük ölçeğe indiğimizde 168 çeşit kübik mineral olduğunu biliyoruz ki bunlardan bir tanesi belki evinizde de bulabileceğiniz kaya tuzu. Yani doğada şaşırtıcı bir şeyler görmek için o kadar uzaklara gitmeye gerek yok. Yeter ki görmek isteyelim. Yeter ki sosyal medyadaki bir fotoğrafa bakmakla kalmayıp bunu içimizdeki bilim ve araştırma aşkını tetikleyecek bir kıvılcım olarak değerlendirelim.

Böyle bir bakış açısı kazanırsak o fotoğrafın yayımlandığı Twitter hesabında her gün birbirinden güzel başka fotoğrafların da olduğunu fark ederiz. Mesela üçgen şeklinde buz dağı olduğunu da. Biraz daha araştırırsak bunların şeklinden çok neden büyük buz kütlelerinden koptuğunu düşünmeye başlarız. Çünkü karşımıza şu çarpıcı gerçek çıkar. 40 yıldan beri uyduyla takip edilen Kuzey Kutup Denizi’ndeki buzlar 23 Eylül 2018’de daha 1 ay önce 6. kez en düşük seviyeye ulaştı.

İşte eğer bu duruşu, bu bakış açısını kazanamazsak gördüğümüz her dikdörtgen bizi sadece şaşırtır. Şaşkınlığımızla kalakalırız. Kimilerimiz korkar, kimilerimiz konuyu uzaylılara bağlar. Anlamaya çalışmazsak insanlığımız hep bu seviyede kalmaya devam eder."

Trump'ın Savunma Bakanı tecavüzcü mü çıktı? Galatasaray'a transfer olmak için kulübünü karşısına aldı Erdoğan, Sezai Karakoç’u vefatının 3. yıl dönümünde andı
Sonraki Haber