Aşının başarısı için kritik oran açıklandı
Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de birden fazla aşının denemeleri sürüyor. Şu an 20 bini aşkın kişi aşı denemeleri için gönüllü olmuş durumda. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz denemeleri süren aşı çalışmaları hakkında katıldığı bir televizyon programında önemli bilgiler verdi. Hasöksüz, Türkiye'de aşının başarı sağlaması için nüfusun %70'ine aşı yapılmasının doğru olacağını söyledi.
Türkiye'de aşı çalışmaları yerli aşının da devreye girmesi ile sürüyor.
Aşı çalışmalarıyla ilgili gelişmeleri aktaran Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, ülkemizde onayı çıkan aşıların ilk olarak yapılması gereken meslek grupları hakkında bilgi verdi.
Öncelik sırasını sağlık çalışanları ile başlatan Hasöksüz, sonrasında, emniyet güçlerinin, kamu kuruluşlarında çalışanların, banka personellerinin aşılanması gerektiğini vurguladı.
Prof. Hasöksüz, koronavirüs aşısındaki ilk amacın hastalığın bulaş riskini engellemek olduğunun altını da çizmeyi ihmal etmedi.
Hasöksüz'ün açıklamaları şöyle:
AVRUPA VE ABD, ÇİN AŞISINA NEDEN KARŞI?
"Her ülkenin sağlık otoriterleri kendi vatandaşları için ilgili kurullarında tartışırlar ve onay verirler. Aşı üreticisi firmanın ürettiği aşılar faz denemeleri sonrasında ABD'deki FDA heyetinden ruhsat alır eğer Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi ruhsat vermezse o zaten geçerli olmuyor. Antikor testlerini de inceleyen FDA, aşıyı inceleyip uygun görürse onaylar.
FDA'dan onay almış herhangi bir aşının kullanılmaması ülkelerin siyasi durumuyla ilgili. Diğer ülkeler farklı aşıları denemek isteyebilir. 4-5 farklı aşı onay için müracaat edecek, bugün 48 tane aşı Faz-3 aşamasında. Çin'de sadece Sinovac yok 6-7 farklı aşı firması var. 2 Temmuz itibariyla Brezilya'da deneme çalışmalarına başlandı, 13.500 civarında kişide denendi ve Eylül ayından itibaren Türkiye'ye geldi. 13 bin kişilik Faz-3 çalışması planlanıyor.
Vatandaşlarımız çok duyarlı davranarak aşı için gönüllü oldu, 20 bin civarı müracaat var bu da çok olumlu bir gelişme. Sağlık Bakanlığımız ileriyi düşünerek çok olumlu bir karar verdi."
NÜFUSUN YÜZDE KAÇI AŞI OLURSA SALGIN DURUR?
Prof. Dr. Hasöksüzün bu soruya yanıtı ise şöyle:
"Ülkelerdeki yaşam şekli ve nüfus popülasyonu hastalığın bulaşmasında bire bir etkili. Bizim ülkemizde geçtiğimiz 10 ay içerisinde yükselen salgında özellikle belirli sağlık veya meslek kuruluşlarında ya da insanların yoğun yaşadığı yerlerdeki insan sayısı arttıkça aşılama oranının da buna göre değerlendirilmesi gerekiyor. Çok seyrek yaşam alanlarının olduğu Avustralya'da yüzde 50 gibi bir oran varken kalabalık ülkelerde %70 oranında aşılama gerekiyor. Ülkemizde de %70 oranında bir aşılama olmalı."
KORONAVİRÜS AŞISI ÖNCE KİMLERE YAPILMALI?
Koronavirüs aşısı ilk olarak kimlere yapılmalı sorusunun cevabını ise şöyle veriyor Hasöksüz:
"Virüsün bulaşmasına katkıda bulunan kişiler aşı konusunda öncelik olmalı. Birinci aşama sağlık personelleri olmalı. İkinci olarak ise halkın yoğun bulunduğu yerlere hizmet veren sektörler olmalı. Berberler, otobüs şoförleri, güvenlik kuvvetleri, kamu kurumlarında çalışanlar, bankalarda çalışanlar, postanelerde çalışanlar gibi virüsü bulaştırma tehlikesi olanlar önce aşılanmalı.
Sağlık açısnıdan kritik olan bazı vatandaşlarımız, kronik hastalığı olanlar... Birüsü alırsa hayati tehlikede olacak kişiler. Önce onlardan başlanması gerekir. Geçtiğimiz ay içinde grip aşılarıyla ilgili de böyle bir plan yapılmıştı, Sağlık Bakanlığının elinde bu veriler var. Aşılamada iki önemli husus var, birincisi virüsün yayılmasını engellemek ikincisi de tesirini azaltmak..."