Aslan balığı zehirli mi? Aslan balığı nasıl beslenir?

Aslan balığı zehirli mi nasıl bir balıktır? Aslan balığı ne yer nasıl beslenir? soruların yanıtları araştırılırken merak edilen tüm konuları bu haberimizde derledik. Yaygın olarak bilinen adı ‘ Aslan Balığı ’ olarak bilinen Lion fish sırt ve yanal yüzgeçleri ile karakterize olmuştur. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, son yıllarda, iklim değişikliği ve besin ağındaki değişimlerle birlikte Akdeniz başta olmak üzere Türkiye denizlerine birçok yabancı deniz canlısı girdiğini söyledi. Aslan balığı zehirli mi nasıl bir balıktır? Aslan balığı ne yer nasıl beslenir? İşte Aslan balığı ile ilgili merak edilenler...

Aslan balığı zehirli mi nasıl bir balıktır? Aslan balığı ne yer nasıl beslenir? soruların yanıtları araştırılırken merak edilen tüm konuları bu haberimizde derledik. Yaygın olarak bilinen adı ‘ Aslan Balığı ’ olarak bilinen Lion fish sırt ve yanal yüzgeçleri ile karakterize olmuştur. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, son yıllarda, iklim değişikliği ve besin ağındaki değişimlerle birlikte Akdeniz başta olmak üzere Türkiye denizlerine birçok yabancı deniz canlısı girdiğini söyledi. Aslan balığı zehirli mi nasıl bir balıktır? Aslan balığı ne yer nasıl beslenir? İşte Aslan balığı ile ilgili merak edilenler...


“BİYOLOJİK SABOTAJ”

TÜDAV Başkanı Prof.Dr. Bayram Öztürk, yabancı deniz canlılarının birçok bölgede biyolojik sabotaj nedeni olarak adlandırıldığını, bu türlerin deniz ekosistemine vereceği zararların boyutunun tahmin edilemediğini söyledi. Prof.Dr. Öztürk, TÜDAV olarak zararlı türlerle ilgili olarak aslan balıkları konusunda halkı ve başta da balıkçıları uyarmak amacıyla bir poster hazırlayarak bütün balıkçı kasabalarına ve dalış merkezlerine dağıtımını sürdürdüğünü anlattı.

YILLIK ZARARLARI 12 MİLYAR EURO

Avrupa Birliği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, denizlerdeki yabancı türler yılda 12 milyar euroya yakın zarara neden oluyor. Türkiye´de balon balıklarının ağlara verdiği zararlar ve iş gücü kaybı nedeniyle küçük ölçekli balıkçılara verdiği zararın yılda 10 bin TL olarak tahmin edildiği bu zararla karşılaşanlara devlet desteği verilmesi önerildi. Bunun yanı sıra Akdeniz’e yabancı zararlı türlerin girişinin azaltılması için deniz çayırlarının korunması ve daha fazla deniz koruma alanı oluşturulması gerektiği kaydedildi.

YAKALAMAYA ÇALIŞMADIĞINIZ SÜRECE...

Balığın ekosistemin bir parçası olduğunu anlatan Gökoğlu, "Siz temas etmediğiniz, 'yakalayıp hayvanı tutayım' diye uğraşmadığınız sürece sizden kaçar. İnsanlarımız endişelenmesin. Biz de balığı akademik çalışma sahamızın içine girdiği için görüntüledik. Balığın yanına kadar gittik. Bizden hemen kaçtı" diye konuştu.

"PLAJDA GÖRÜLME İHTİMALİ YOK"

Su altı Görüntüleme Yönetmeni Tahsin Ceylan ise 30 yıldır su altında fotoğraf ve video çektiğini belirtti. Antalya'da 2 Temmuz'da "Su Altı Cennet Antalya" başlıklı fotoğraf sergisini açtıklarını ifade eden Ceylan, şunları kaydetti:

"Antalya'da yaptığımız dalışlar sırasında Alanya'da aslan balığını görüntüledik. Bu tür birçok tür gibi Akdeniz'e geçiş yaptı. Birçok zehirli türler var. Deniz balıklarının bir kısmında zehir olma nedeni insanoğluna zarar verme içeriği değildir. Her canlının kendini koruma gibi iç güdüsü var. En yoğun popülasyonu Karayipler'de gelişti. Avcılığı orada yasal. Akdeniz'de ve dünya denizlerinde bir insanı öldürdüğüne dair bilimsel bir kayıt ortada yok. İstenmeyen durumlarda yaralanmalara dair kayıtlar söz konusu. Kayaların kuytu, karanlık bölgelerinde yayılım gösteriyor. Geceleri aktif. Bu balıkların plaj bölgelerinde görülme ihtimali neredeyse hiç yok. İnsanlardan kaçıyor. Alanya'daki balığı görüntülemek için biz peşine düştük. Bizim için sevimli bir tür."

"ASLAN BALIĞI ARANIYOR AFİŞİ"

TÜDAV Başkanı Öztürk son yıllarda iklim değişikliği ve besin ağındaki değişimlerle birlikte Akdeniz başta olmak üzere Türkiye denizlerine birçok yabancı deniz canlısı girdiğini söyledi.

'MARMARA DENİZİ'NDE 90 KADAR YABANCI TÜR VAR'

Öztürk, Akdeniz’deki yabancı deniz canlılarından 450 kadarının Türkiye sularında olduğunu anlatırken, şöyle konuştu:

“Bu sayının 60 kadarını yabancı balık türleri oluşturuyor. Başta Süveyş Kanalı yoluyla girenler olmak üzere, gemi balast suları, insan eliyle taşınma ve yapışma (fouling) gibi sebeplerle bunların sayısı her geçen gün artmaktadır. Yeni ortama giren birçok zehirli balık, denizanası gibi türler turizm, balıkçılık gibi faaliyetleri olumsuz etkiliyor. Ayrıca zehirli balıkların yenilmesi halinde halk sağlığı için yeni sorun alanları oluşturuyor. Sadece Marmara Denizi´ne gelen 90 kadar yabancı tür bulunmaktadır. Bu denize gemilerin balast sularıyla gelen tür sayısı 50 kadardır ve balast değişiminin veya boşaltmanın Marmara Denizi’ne yapılmaması önerilmektedir.”

TÜDAV Başkanı Prof.Dr. Bayram Öztürk, yabancı deniz canlılarının birçok bölgede biyolojik sabotaj nedeni olarak adlandırıldığını, bu türlerin deniz ekosistemine vereceği zararların boyutunun tahmin edilemediğini söyledi. Prof.Dr. Öztürk, TÜDAV olarak zararlı türlerle ilgili olarak aslan balıkları konusunda halkı ve başta da balıkçıları uyarmak amacıyla bir poster hazırlayarak bütün balıkçı kasabalarına ve dalış merkezlerine dağıtımını sürdürdüğünü söyledi.

YILLIK ZARARLARI 12 MİLYAR EURO

Avrupa Birliği (AB) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, denizlerdeki yabancı türler yılda 12 milyar euro'ya yakın zarara neden oluyor. Türkiye´de balon balıklarının ağlara verdiği zararlar ve iş gücü kaybı nedeniyle küçük ölçekli balıkçılara verdiği zararın yılda 10.000 TL olarak tahmin edildiği bu zararla karşılaşanlara devlet desteği verilmesi önerildi. Bunun yanı sıra Akdeniz’e yabancı zararlı türlerin girişinin azaltılması için deniz çayırlarının korunması ve daha fazla deniz koruma alanı oluşturulması gerektiği kaydedildi.

TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Akdeniz’e giren bu yabancı türlerin iklim değişikliği ve deniz suyu sıcaklığının artması nedeniyle bütün Akdeniz’de kolayca yaşam alanı bulabildiğini hatırlatırken, denizlerde iklim değişikliği ve yabancı türlerin yayılması konusunda ulusal bir izleme programı başlatılmasını önerdi. Prof. Dr. Öztürk, “Özetle Akdeniz´in içinde artık ağırlıkla Kızıldeniz canlılarından oluşan başka bir Akdeniz var ve bu herkesi tehdit ediyor” dedi.

Fakat bu boyutlara ulaşması akvaryum ortamında oldukça zordur.

Aslan balıkları kendinden küçük balık, yumuşakçalar ve eklembacaklılar ile beslenebilen avcı bir türlü olduğu için en az 250-300 litrelik standart tuzlu su karışımında kendi boyutlarına uygun büyüklükte balıklar ile topluca bakılabilir.Fakat genellikle kendi türleriyle birlikte bakılması tavsiye edilir.

Akvaryum sıcaklığı 25 derece olmalıdır ve akvaryum ortamında üretilemeyen cinsiyet tayinide çok zor olan bir türdür. Aslan balıkları akvaryum ortamında beslenmesi kuru yelmede olabileceği gibi canlı yemlerle ile küçük balıkla beslenmesi,aslan balığının renklerini ve sağlığını olumlu yönde etkileyerek maksimum boyutlara erişmesini sağlayacaktır.

Bursa'da gıda deposu yangını: 40 itfaiye aracı ile müdahale edildi! Feribot seferlerine olumsuz hava engeli: Yarın bazı seferler iptal! MasterChef Türkiye'de 2. isimli ceketin sahibi belli oldu? İşte o isim
Sonraki Haber