Astral seyahat nedir, nasıl yapılır?

Astral seyahat nasıl yapılır? Beden dışı deneyime astral seyahat denir. Bilinçli veya biliçsiz bir şekilde yapılabilen beden dışı deneyim ile kıtalar arası yolculuklar yapılabilir. Kavram olarak okültizm ve teozofi kapsamında kullanılan bir kavramdır. bu sebeple parapsikoloji olayına inanan insanların esiri beden veya astral beden olarak adlandırdığı, ince madde olarak gösterilen maddelerden oluştuğu söylenen bedenle yapılan bir tür seyahattir. Son dönemlerde popülerleşen astral seyahat vatandaşlarımız tarafından araştırılıyor. Peki, astral seyahat nedir? Nasıl yapılır? Tehlikeli midir? Detayları haberimizde bulabilirsiniz...

Astral seyahat nedir? Seyahat insanın bilinci yerindeyken, fiziksel bedenin dışında ve başka mekanlarda gerçekleştiği bir süreçtir. Astral seyahat yapmaya meraklı olan kişiler öncelikle bu konu hakkında bilgilere sahip olmalıdır. Çünkü bu seyahatin istediğiniz gibi gerçekleşebilmesi için rüyaları kontrol edebiliyor olmak iddia ediliyor. Bu konu hakkında en çok araştırmayı Robert Monroe adlı bir yazar yapmıştır. Halen devam eden bu araştırma Amerika Birleşik Devletleri’nde Monroe Enstitüsü adıyla bilinen bir kurumda devam etmektedir. Uyku sırasında olan bu durum ya aşırı stres dolu bir günün uykusunda ya da çok gevşek olunan uyku sırasında olmaktadır. Peki, astral seyahat nedir? Nasıl yapılır? Tehlikeli midir? Detayları haberimizde bulabilirsiniz...

ASTRAL SEYAHAT NEDİR?

Astral seyahat kavramı okültizm ve teozofi kapsamında kullanılan bir kavramdır. Bu anlayış; parapsikoloji olayına inanan adamların esiri beden veya astral beden olarak adlandırdığı, ince madde olarak gösterilen maddelerden oluştuğu söylenen bedenle yapılan bir tür seyahattir.Bu sırada yaşandığı söylenen deneyimleri ifade eder. Astral seyahat insanın bilinci yerindeyken, fiziksel bedenin dışında ve başka mekanlarda gerçekleştiği söylenen bir süreçtir. Bu olayın öteki beden dışı deneyimler arasında özel bir yeri olması insanın bunu iradesi dahilinde gerçekleştirebilmek bildiği iddiası ve deneyim sırasında bilinçli olunmasından kaynaklanmaktadır. Bedenden ayrılan ruhun bedenle ilişkisini koparmadan bir başka boyuta geçmesi ve vücudun dışında seyahat edebilmesi olarak da tanımlanan astral seyahat, seyahat ederken ruh da, beden de belli faaliyetler gösterir. Tüm yük zihinde değildir ve ruhun da belli görevleri vardır.

Konuyla ilgili olarak söylenenlere göre ruh, fiziksel bedenle ilişkisini kesmeden başka bir şehre, başka bir ülkeye, hatta uzak gezegenlere veya galaksilere bile gidebilir. Duvarlar, camlar, kapalı kapılar gibi fiziksel nesneler ve mesafelerin astral beden için sorun olmadığı ileri sürülür. Birçok kişi astral yolculuk denemesini tehlikeli bulur. Bir düşünceye göre de ruhun bedenden ayrılması mümkün değildir; astral beden olarak gösterilen form ruhun kendisidir.

Astral seyahatin mantığı; Astral Seyahat, uykunun bilinçli yapılmış halidir. Yatmaktan teorik olarak hiç bir farkı yoktur. Bu yüzden geri dönememe gibi bir ihtimali ortadan kalkar. Tıpkı her gece yatmadan önce ya yarın sabah uyanamazsam demediğimiz gibi Astral da geri dönmezsem diyemeyiz. Aslında her gece hepimiz astral seyahat ediyoruz ama bilinçsiz olduğumuz için hatırlamıyoruz. Amacımız bilinçli olarak yapmak ve yaşadığımız şeyleri akılda tutmaktır.

Astral seyahate çıkabilmek için başka bir şeye odaklanmış olmak gerekir. Tıpkı beynimizin bizi gece yatmadan önce dinlenelim diye uykuya yöneltmesi gibi. Bunu sağlayabilmenin en güzel yolu da sırt üstü bir pozisyonda yatağa uzandığımızda gözlerimizi yumduğumuzda bir hayal kurmamız ve beynimizin bize az sonra yöneltecek olduğu senaryonun yazarlığını beynimize havale etmememiz olabilir.

İnsan beyni sırt üstü yatınca ve gözlerimizi kapatınca bizim yatacağımızı düşünür ve uykuya hazırlar kendini. Oysa bizim uykumuz yoktur. Beyni aslında bir şekilde aldatmış oluruz. Bu esnada alakasız şeyler düşünürsek başka şeylere dikkatimizi verirsek beynimiz yerine ruhun kontrolünü biz ele geçirmiş oluruz. Astral seyahate çıkmışsanız çıktığınızda yapmanız gereken kendinize telkin vermenizden başka duygular hissetmenizdir. Hissetmek ve düşünmek farklı şeylerdir.

Astral seyahat, uykunun bilinçli yapılmış halidir. Bilinç kendinize tamamen hakim olmaktır. Kontrol sizdedir o kadar sizdedir ki uyurken yatdığımızı bilir, rüya görürken rüya gördüğünüzü bilir, canınız istediği anda birden uyanabiliriz. Çünkü aslında bilinçli bir insan hiçbir zaman uyumaz.

ASTRAL SEYAHAT TEKNİKLERİ

Astral seyahat konusunda savaş teknikleri geliştirdiği öne sürülen Amerika Birleşik Devletleri astral seyehat yapma konusunda teknikler geliştirmiştir. Astarl seyehat yapma tekniklerinden bir kaç tanesi;

1-) Gevşeme: Rahat bir yatak ve sessiz bir ortam seçimi yapılmalıdır. Yatağımızın karşında varsa bir tabloya yoksa herhangi sade bir yere yoğunlaşmak gerekir. Bu tablo yada herhangi bir yere sadece bakmak için değil yoğunlaşmak için bakılmalıdır. Daha sonra telkin edici “Göğsümden yukarıdaki bölüm ağırlaşıyor. Göz kapaklarım ağırlaşıyor. Gittikçe bütün bedenimin ağırlaştığını hissediyorum.” gibi cümleleri de 4-5- kez tekrarladıktan sonra gözlerinizi açın. Fakat durumunuzu kesinlikle bozmayın ve yerinizden kıpırdamayın. Artık astral seyahate hazırsınız.

2-) Uygulama: Uygulama için sessiz ve rahat bir ortam şarttır. İlk başta ruhun seyahat edeceği yer belirlenmelidir. Bu yer bedenimizden 2 metre uzaklıkta belirgin bir yer olmalıdır. Gözlerimizi kapattığımız andaki karşımıza çıkan siyahlığa konsantre olmalıyız. Daha sonra bir gücün sizi yukarıya çekmek istediğini düşünün ve bunu gerçekten isteyerek yapın. Vücudunuzdan çıtırdamalar ve kulaklarınızdan çınlama sesleri ve kalp atışlarında hızlanma meydana gelecektir. Bundan sakın korkmayın. Bu çok doğaldır. Eğer korkunuzu yenemezseniz astral seyahati asla gerçekleştiremezsiniz.

Gelelim bu şekilde yapılan yada istem dışı olan astral seyahat tehlikeli midir? sorusunun cevabına;
Şimdiye kadar yapılan yada yapılmış olan denemelerde hiç tehlikeli duruma rastlanılmamıştır. Bazıları tarafından ölümle sonuçlanabileceği söylensede tam aksine hiç olmadığı kadar güven taşıyan bir durumdur. Çünkü ölüm anı gümüş kordonu denen bağın kopması ile gerçekleşir. Buda anca trafik kazalarında, düşmelerde kısacası ölümsel tehlikesi olan fiziksel eylemlede olur. Astral seyahette gümüş bağı yatağımıza bağlıdır ve ölüm gibi tehlikesi yoktur. Sadece ani atan kalp, yükselen kan basıncı nedeniyle hipertansiyon hastalarında yan etki yapabilir. Aynı zamanda psikolojik rahatsızlık da yapabilir.

RÜYALAR KONTROL EDİLEBİLİR Mİ?

Rüyaları yönlendirebilme yeteneği daha çok bilimkurgu filmlerinde görülse de rüyaları kontrol etme ya da en azından etkileme teknikleri uyku ile ilgili araştırmalara da konu oluyor. Kontrol edilebilir rüyalar ile ilgili gözlemlerini yazıya geçirmiş olan Aristo’dan beri bilinen bu olgu, “rüyada olduğunun farkında olmak” olarak tanımlanabilir. Araştırmacılar böyle rüyaların isteyerek görülemeyeceğini, ancak farklı yöntemlerle görme olasılığının artırılabileceğini söylüyor.

Bu tür rüyaların genellikle REM uykusu esnasında oluştuğu düşünülüyor. REM uykusu sırasında görülen rüyalarda beynin mantıksal düşünme ve kısa süreli bellekten sorumlu olan ön bölgesi etkin değildir. Ancak kontrol edilebilir rüyalar görüldüğü sırada bu bölgenin uyanık durumda olduğu düzeyde çalıştığı düşünülüyor. Mantık ve rüyanın aynı anda devrede olduğu bu durum, rüya gören kişiye rüyasını kontrol etme imkânı verebilir. Kontrol edilebilir rüya ile normal rüya görülürken beyinde ne tür farklılıklar meydana geldiğini anlamaya yönelik çalışmalar devam ediyor.

Kontrol edilebilir rüya deneyimini yaşama olasılığını artırmak için farklı yöntemler uygulanıyor. Örneğin gün içinde sürekli olarak bilincinin yerinde olduğunu kendine hatırlatma -gerçeklik testi- bu yöntemlerden biri. Bu durumun alışkanlık haline gelmesi bilincimizin yerinde olduğu durumlarda eylemlerimizin mantıklı olması gerektiği konusunda farkındalığımızı artırdığı için, mantığa aykırı olan bir hareket -örneğin uçmak- rüyada olduğumuzu fark etmemizi sağlayabilir.

Bankadan para çekimlerinde belge zorunluluğu geliyor Uğur Körpe kimdir ne iş yapıyor? Sıla Doğu'nun sevgilisi mi? Karın germe ameliyatı sonu olmuştu!
Sonraki Haber