Atatürk eşi Latife’den neden boşandı?
Latife Hanım’ın, ‘Atatürk’ün kulağına sürekli bir şeyler fısıldayan dişi Mussolini’ diye bahsettiği kadın kim? Yeğeni araştırmacı yazar Mehmet Sadık Öke yazdı.
Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ın yeğeni araştırmacı-Yazar Mehmet Sadık Öke, teyzesinin Gazi Paşa’dan nasıl ve neden boşandığına dair yine çarpıcı ve ezber bozan satırlar kaleme aldı.
Latife Hanım’ın İstiklal Mahkemelerine ve Takrir-i Sükun kanununa karşı çıktığını anı defterinden aktaran Öke, teyzesinin Atatürk’ün yakın çevresindeki bazı isimler tarafından Ankara’dan uzaklaştırılmak istendiğini iddia etti.
(Latife Hanım)
Öke, teyzesi Latife Hanım’ın bir mektubunda ‘O dişi Mussolini mütemadiyen kocamın kucağına bir şeyler fısıldıyor’ diye yazdığını da kayda geçirdi.
Ama Atatürk’e çok büyük zarar veren o kadının kim olduğunu asla söyleyemem’ dedi.
İşte o satırlar...
(Mehmet Sadık Öke)
DİKTATÖRLÜK YOLUNDA BİR BOŞANMA
Bir evliliği Kürt Sait İsyanı ve İstiklal mahkemelerinin kuruluşu bitirdi.
M. Kemal bu mahkemelerin kuruluşunu istiyor ancak Başvekil Fethi Bey (Okyar) karşı çıkıyordu.
22 Kasım 1924 - 3 Mart 1925 tarihleri arasında görev yapan Fethi Bey, Rauf Bey ile M.Kemal’in Lozan anlamasını beğenmemesi, Ali Şükrü Bey’in Topal Osman tarafından öldürülmesi ve Topal Osman’ın Çankaya baskını esnasında canlı ele geçtiği halde muhafız alayı komutanı Tekçe tarafından öldürülmesi yüzünden tartıştığı için istifa etmesi üzerine göreve başlamıştı.
Lozan kutlaması yemeğine Rauf Bey (Orbay) katılmamış, İsmet Paşa ile Fethi Bey sille tokat birbirine girmiş, İsmet paşa istanbul’a yollanmıştı.
Rauf Bey’in yerine de Fethi Bey başvekil olarak atanmıştı.
Fethi Bey, Mustafa Kemal in Şeyh Sait için İstiklal mahkemesi kurulması isteğine kadar da görevine devam etti. Ama bu isteğe ve Takrir- i Sükun yasasına karşı çıktı.
M Kemal İsmet Paşa’yı İstanbul’dan Ankara’ya getirtti ve 3 Mart 1925’de Başvekil yaptı.
4 Mart’ta o kanun çıktı.
6 nisan 1925’te de İstiklal Mahkemeleri yeniden resmen kanun ile kuruldu.
Latife Teyzem anı defterine bu dönem için “Ne sebeple olursa olsun sansür kabul edilemez” notu düşmüş.
Fethi Bey Paris’e büyükelçi tayin edildi.
Haziran’da latife Teyzem M. Kemal‘den ayrıldı.
6 Ağustos’ta da boşandılar.
Halide Edip bu dönemin ardından Mustafa Kemal’den koptu.
Latife Teyzem bu dönemi anlatan bir mektubunda “O dişi Mussolini mütemadiyen kocamın kulağına fısıldıyor” diye yazmıştı.
Fethi Bey’in eşi Galibe Hanım’a boşanmadan hemen sonraki bir mektubunda da bu hanımdan bahsederek “Senin ve benim çok iyi bildiğimiz o kadın “ diyor ve ekliyordu:
“Keşke ben de seni dinleyip seninle Paris’e gelseydim bu olaylar olmazdı’’
Bu ifade Fethi Bey ve eşi Paris e giderken latife Teyzemi de Ankara’dan uzaklaştırmaya çalıştıklarını gösteriyor . Büyük ihtimal ters bir şeyler olmasından çekiniyorlar ama ne yazık ki bu politik gerginlik içinde ayrılma ve boşanma gerçekleşiyor.
Elbette o dişi Mussolini - kimliğini açıklamam mümkün değildir- çok büyük zarar vermiştir Mustafa Kemal’e ve demokrasiye.
Bu dönem itibariyle tüm eski arkadaşları ve eşinden kopmuştur.
Açıklanan Avusturya belgelerinde “ Boşanma ile birlikte M.Kemal’in etrafındaki ”kötü niyetli” kişileri durduracak bir gücün kalmadığı” yazılıdır.
Yine açıklanan Amerikan maslahatgüzarının merkeze gönderdiği şifreli mesajında “ Türkiye Reisicumhuru’nun etrafında bir takım karanlık kişilerin etkisinin arttığı” yazılmıştır.
İzmir suikasti senaryosu ile de muhalefet tamamen etkisiz hale gelmiştir. Böylelikle eski demokratik arkadaşları tasviye edilmiş ve diktatörleşme süreci 1930 a kadar devam etmiştir.
Mehmet Sadık Öke