Atatürk Havalimanı'nda yalnız bir Ahmet Hakan!

Atatürk Havalimanı geçtiğimiz hafta tamamen boşaldı. Yıllarca milyonlarca insanın dünyanın ve Türkiye'nin dört bir yanına gittiği ya da oralardan geldiği merkez olan Atatürk Havalimanı'nın ıssızlığına kendisini terk eden Ahmet Hakan'ın hatıraları bir bir canlandı. Hakan, bomboş koridorlarında dolaştığı tarihi mekanın bundan sonrasına ilişkin de önerilerde bulundu.

İşte Ahmet Hakan'ın "Atatürk Havalimanı'na fırlattığım son bakış" başlıklı yazısı...

ATATÜRK HAVALİMANI’NA FIRLATTIĞIM SON BAKIŞLAR

BİR gazeteci grubu olarak...

Hikâyesi olmayan adamı hikâye sahibi yaptılar

Terk edilmiş İstanbul Atatürk Havalimanı’nı gezdik.

*

Issız havalimanını gezerken...

Hatıralar canlandı gözümde birer birer:

*

- İşte tam burada pasaportumu evde unuttuğumu fark edip kafayı yemiştim.

- İşte tam burada peynirli tostu gömmüştüm.

- İşte tam burada vakit geçirmek için hayatta almayacağım ürünleri uzun uzun incelemiştim.

- İşte tam burada uçağı kaçırdığımı anlayıp sinir krizine girmiştim.

- İşte tam burada sinir krizinden çıkıp tuhaf bir rahatlama hissiyle dopdolu olmuştum.

- İşte tam burada pasaport kuyruğunda sıkılmıştım.

- İşte tam burada Cem Karaca’yla karşılaşıp ayaküstü muhabbet etmiştim.

- İşte tam burada bavul beklerken sıkıntıdan telefonumun şarjını heder etmiştim.


- İşte tam burada uçağımın rötar yaptığını öğrenip öfkelenmiştim.

- İşte tam burada “Bugün bu havalimanı amma da kalabalık” demiştim.

*

Sonra hatıralardan kafayı kaldırıverdim.

Ve “küt” diye...

Koskoca havalimanının bütün ıssızlığı çöktü içime.

*

Sık tayini çıkan bir memurun çocuğu olarak...

Eşyaları toplanmış, terk edilmek üzere olan evlerin yaydığı hüznü çok iyi bilirim.

O hüznü, yüz binle çarpın!

İşte Atatürk Havalimanı’nın ıssızlığının yaydığı hüznün şiddeti budur.

BU IPISSIZ HAVALİMANINDA KISA VADEDE NELER YAPILIR?

FİLM ÇEKİLEBİLİR: Kubrick’in “Cinnet” diye bir filmi var ya... Hani deliren Jack Nicholson, elinde baltayla ıssız bir otelde dehşet saçıyordu... Atatürk Havalimanı’nın ıssızlığında işte tam da buna benzer bir film çekilebilir... Filmin başrolü için bizim Ertuğrul Özkök’ü önerebilirim. Gerçi elinde baltayla delirmiş bir Ertuğrul Özkök’ün havalimanının boş alanlarında yaratabileceği dehşet öyle çok fazla olmaz ama idare ederiz artık.

*

TURLAR DÜZENLENEBİLİR: Ağzından her daim bal damlayan, bu yönüyle insanın üzerinde sohbeti tatlı bir “Bal Mahmut” etkisi bırakan TAV’ın CEO’su Sani Şener rehberliğinde meraklılar için havalimanı turları düzenlenebilir. Sani Şener’in Atatürk Havalimanı üzerinden Türkiye’nin yakın tarihini anlattığı bu gezilere paha biçilebilir mi? Bilemiyorum.

*

DÜĞÜN YAPILABİLİR: Kır düğünü var... Büyük otel düğünü var... Kumsal düğünü var... Peki neden ıssız havaalanı düğünü olmasın? Neden böyle bir düğün konsepti oluşturulmasın? Burada yapılacak bir düğünün unutulmaz bir düğün olmama ihtimali sıfırdır... Bu açıdan biraz yüksek bir ücretle burası en azından kısa vadede düğünlere açılabilir... Ticaretten pek çakmam ama bana iyi bir gelir kaynağı olabilirmiş gibi geliyor.

*

İFTAR DAVETİ VERİLEBİLİR: Malum önümüz Ramazan... İftar davetleri için yapılan rekor denemelerinin de hepimiz farkındayız. Bu havalimanında gerçekleşebilecek büyük bir iftar davetinin, “dünyanın en büyük kapalı salon iftarı” rekoru kırmaması mümkün değildir. Ama bunun için İstanbul’un belediye başkanının kim olduğunun belirlenmesi şart gibi.

*

FAZIL SAY KONSERİ OLABİLİR: Gururumuz, imaj düzelticimiz, biriciğimiz Fazıl Say’a burada devasa bir konser verdirsek... Bütün Avrupa devletlerinden üst düzey isimleri davet etsek... Bu muazzam atmosferde gerçekleştirilen Fazıl Say konseriyle... Avrupa Birliği’nin kapılarını açılmaz mı? Dolar şak diye düşmez mi? Üstelik Artvin Belediyesi de belediye hoparlörlerinden Vivaldi yayınlamaya başlamışken...

Perşembe günü hangi diziler var? 28 Kasım Perşembe Kanal D dizileri 28 Kasım A101 aktüel katalogda Apec elektrikli moped nasıl, yorumları Biden: Gazze'de ateşkeste Türkiye ile çalışacağız
Sonraki Haber