Atatürk'ün Samsun'a çıktığı o günün 2 hikayesi... İki kayıkçı "Atatürk'ü kıyıya ben çıkardım" dedi

Atatürk'ün Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı 19 Mayıs 1919 günü yaşanan bir hikaye, geçen yıllar içinde iki farklı kişi tarafından anlatıldı. Hürriyet gazetesi yazarı Ateş Yalazan, köşe yazısında "İki sandal, Atatürk’ün heyetindekileri Bandırma Vapuru’ndan kıyıya ulaştırdı. Ve Türkiye’nin istiklal mücadelesi o sabah başladı" dedi.

Atatürk'ün Samsun'a çıktığı gün olan 19 Mayıs 1919'da yaşananlarla ilgili anlatılan iki farklı hikaye yeniden gündeme geldi. Hürriyet gazetesinde 19 Mayıs 1973 tarihinde yayınlanan bir röportajda Atatürk'ü Bandırma Vapuru'ndan alarak kayıkla kıyıya çıkaran kayıkçı İsmail Yurtseven'in hikayesi yer alıyordu. Ancak 19 Mayıs 2013'te Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç'un köşe yazısında yer alan bir röportajda ise Atatürk'ü kıyıya başka bir kişinin çıkardığı yazıyordu.

Hürriyet gazetesi yazarı Ateş Yalazan bugünkü köşesinde iki hikayeye de yer vererek, "İki sandal, Atatürk’ün heyetindekileri Bandırma Vapuru’ndan kıyıya ulaştırdı. Ve Türkiye’nin istiklal mücadelesi o sabah başladı. Ne mutlu ki, Karakaş Mustafa ve Havuzlu İsmail o gün oradaydı" ifadelerini kullandı.

Ateş Yalazan'ın "103 yıl önceki o günün 2 hikâyesi" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:

Necmi Onur imzalı röportajda o tarihte 73 yaşında olan İsmail Yurtseven konuşuyordu. “Havuzlu İsmail” lakaplı Yurtsever, bahriyeliydi. Ancak mütarekeyle birlikte ordu dağıtılınca merkez iskelede sandalıyla çalışmaya başladı.

O yıllarda Samsun’da liman yoktu. İnsanlar, açıkta demirleyen gemilerden sandallarla kıyıya taşınıyordu.

17 Mayıs günü iki asker iskele kahyasına geldi: “İstanbul’dan askeri bir heyet geliyor. Onları gemiden iskeleye alacak iki iyi sandal hazırlayın.”

İki kürekli sandal hazırlandı. Biri Havuzlu İsmail’inkiydi. Tek bildikleri bir askeri heyetin geleceğiydi. Beklemeye başladılar. 18 Mayıs oldu, gelen giden yoktu. Gece oldu, yine haber yok.

‘ÇITA GİBİ, DİMDİK’

19 Mayıs sabaha karşı evlerine gitmeye karar verdikleri sırada denizi dürbünle kontrol eden liman memurları “Gemi geliyor” diye bağırdı. İsmail Yurtsever anlatıyor: “Deniz kaba dalgalı. Ortalık garip bir aydınlık içinde. Sandalları hazırlayıp zar zor vardık açıkta demirleyen vapurun yanına. Askeri heyet merdivenlerden sandallara indi.”

Necmi Onur’un, “Atatürk kimin sandalında?” sorusuna “Benim” yanıtını veriyor Yurtsever. Peki tanımadığı halde nasıl bildi Atatürk olduğunu?

“Sonradan tanıdık. Tanıyınca da onu sandalımda taşıdığımı anladım.”

Üç kişi kürek çekiyor, Yurtsever dümende. Ata’nın üstündeki kıyafeti tam hatırlamıyor Havuzlu İsmail. Ancak sonradan Samsun’da gördüğü zamanki kıyafetiyle aynı olduğunu söylüyor: “Sırtında geniş yakalı lejyon kaputu ve başında kalpak vardı. Samsun’da kaldığı sürece hep aynı kıyafette gördüm onu.”

Mustafa Kemal’in görünüşünü ise “Çıta gibi, çıta. Dimdik ve sıhhatli” diye anlatıyor. Ve ekliyor: “Dünyanın en büyük adamını sandalımızla taşıdık da, haberimiz olmadı. Olur mu böyle iş diyeceksiniz. Oldu işte... Şans derler buna.”

Buraya kadar okuduklarınız İsmail Yurtsever’in anlatımı.

Ancak Atatürk’ü sandalıyla kıyıya taşıdığını söyleyen biri daha vardı.

İNGİLİZ TORPİDOSU GELİYOR ACELE EDİN

SAMSUN’da sandalcılık yapan Mustafa Karakaş, 19 Mayıs 1919 sabahı Atatürk’ün, kendi sandalıyla Samsun’a çıktığını söylüyordu. Hıncal Uluç, bu hikâyeyi Sabah’taki köşesinde 19 Mayıs 2013’te yazdı.

Öyküyü anlatan Mustafa Karakaş’ın oğlu ve ressam Yaşar Çallı’nın kayınpederi Ruhi Karakaş’tı. Uluç’un yazısından iki gün sonra Karakaş’ın hikayesi Hürriyet’te de yer aldı. Hürriyet muhabiri Mustafa Küçük’e yaşananları anlatan Mustafa Karakaş’ın torunu Çiğdem Çallı’ydı. Karakaş’ın anlatımına göre İstanbul’dan bir paşanın heyetiyle birlikte Samsun’a geleceği haberi kentte hızla yayılmıştı. Daha sonra gelenin “Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa” olduğu duyuldu.

Atatürk’ü taşıyan Bandırma Vapuru’nun peşinde bir İngiliz torpidosu vardı. Vapur Samsun açıklarında gözüktüğünde karşılamak için hiçbir teknenin olmadığını gören Mustafa Karakaş, sandalıyla tek başına Bandırma Vapuru’na doğru hareket etti. Vapura vardığında, peşlerinde bir İngiliz torpidosu olduğunu ve acele etmelerini söyledi. Ve Mustafa Karakaş, Atatürk ve heyetini sandalıyla Samsun’a çıkardı. Atatürk “kara kaşlı bu genç adamı” yanaklarından öperek teşekkür etti.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

26 Kasım tarihli kararlar Resmi Gazete'de yayımlandı! İşte o kararlar Hotmail ve Outlook Giriş Linki 2024 - Yeni Hesap Açma, Oturum Açma Emekli uzman çavuş maaşı ne kadar? 2024 Uzman çavuş maaşları ne kadar?
Sonraki Haber