"Ateşin babası" Demirtaş, çocuklarına sahip çıktı!

Hürriyet Yazarı Nedim Şener, birçok kentte etkili olan orman yangınlarının ardından açıklamalarda bulunan Selahattin Demirtaş'a sert çıktı. Dersim’deki yangınları siyasete bağlayan Demirtaş'a sert sözlerle yanıt veren Şener, CHP'ye de tepki göstererek "Şimdi açıklama sırası 'Demirtaş’ın suçu ne?' diyen, Atatürk’ün koltuğunda oturan Kılıçdaroğlu’nda" dedi.

Antalya'da 28 Temmuz'da başlayıp 53 ilde etkili olan 270'den fazla yangın devletin bütün imkanları seferber etmesiyle büyük güçlükle söndürülebildi.

8 can verdiğimiz, ciğerlerimizi yakan yangınları PKK’ya bağlı “Ateşin Çocukları” isimli teröristler üstlendiği halde HDP’nin eski eş başkanlarından Selahattin Demirtaş bunu siyasi bir malzeme olarak kullanıp devleti hedef aldı.

Hürriyet Yazarı Nedim Şener de Demirtaş'a ve 'Demirtaş’ın suçu ne?' ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yüklendi. Şener, "Bölücü terör örgütü sözcüsü olan bir kişi için “utanmaz” sözünü kullanmam garip gelebilir. Gelmesin çünkü bazen teröristlerde bile “utanma” duygusu vardır ama Demirtaş gibi siyasetçiler de zerresi yok. Ona göre, yangın kasıtlı olarak devlet tarafından çıkarılmış hatta kasıtlı olarak söndürülmemiş. Ve bu bir devlet politikasıymış." dedi.

Şener şöyle devam etti;

Devlet ve halk canları pahasına 12 Temmuz’dan itibaren çıkan yüzlerce yangını söndürdü. Peki, devlet ve halk bu yangınları söndürürken Demirtaş’ın sözcülüğünü yaptığı terör örgütü PKK’ya bağlı “Ateşin Çocukları” isimli teröristler ne yaptı?

1 Ağustos 2021 orman yangınlarını şu açıklamayla üstlendi:

“Öfke ve intikam hareketimizi ateşler içinde kalan şehirler, kül ve dumanla kaplanmış gökyüzü, alevler içinde kalan dağ ve ovalarınızda göreceksiniz. Güzelim Metina köyleri yanarken... Rahat bir bayram ve tatil yaşayacaklarını mı zannettiler? Dağlarımızda dolaşan işgalci askerlerin ve şehirlerimizde terör estiren polislerin ailelerini rahat bırakacağımızı mı düşündüler? Bu çerçevede de faşistlerin içme sularını zehirleyeceğiz. Bıçakla yaralayacak, ağız dolusu küfür edecek, camilerinizde namaz kıldırmayacak, okullarınızı ateşe verip Türk öğretmenlerini korkudan titretecek ve Kürdistan’dan kaçırtacağız. Arabalarınızı, işyerlerini, ekin arazilerinizi ve şehirlerinizi ateşler içinde bırakacağız. Ateşten isyan ile ilan ettiğimiz ‘ÇÖKTÜRME HAMLEMİZE’ tüm Kürtleri ve dostlarını güç vermeye, büyük coşkuyla eyleme geçerek hesap sormaya ve zaferi kazanarak yüzyıllık intikamı almaya çağırıyoruz.”

Demirtaş, PKK’lı teröristlerin çıkardığı yangınlar için bir söz edebildi mi?

ATATÜRK’ÜN KOLTUĞUNDA OTURANLAR CEVAPLASIN

“DAHA heykelini dikeceğiz” dediği terör örgütü elebaşı Öcalan’ın, 21 Şubat 1993 tarihinde PKK’nın yayın organı Serxwebun dergisindeki yazısındaki, “Partimiz, Ege, Akdeniz, Marmara ve Kürdistan’daki tüm turistik girişimlere karşı silahlı mücadele ve eylem kararı almıştır. Bütün turistik alanlar, oteller, plajlar ve diğer sahalar bu eylem alanımız içindedir... Bu sene Türkiye’nin turizm faaliyetine karşı geliştirilecek her türlü bombalı saldırı, yakma ve imha etme eylemlerinde ortaya çıkacak insan kaybından PKK sorumlu olmayacaktır...” satırlardan haberi yok mu?

Yine 1994’teki, “Üç genç birleşse, kesin bir faşist vurabilir, kesin bir dükkânı veya fabrikayı yakabilir, yüz yerde orman yangını çıkarabilir” sözleriyle orman yakmanın sözcülüğünü yaptığı PKK’nın bir eylem biçimi olduğunu bilmiyor mu?

Bunları duymadım, bilmiyorum diyebilir. Peki ayaklarına kadar gidip talimatlar aldığı PKK/KCK terör örgütü Yürütme Konseyi Üyesi “Cemal” kod adlı Murat Karayılan 22 Haziran 2020 tarihinde; “...Öyleyse bu düşmana karşı sessiz kalmamalı, direnişe geçmeliyiz. Hiçbir genç çaresiz değildir. 2-3 genç bir araya gelerek eylem yapabilir. ‘Silahımız yoktur’ diyebilirler. Silahları çakmak ve kibrittir. Onlar da çakmak ve kibritle mücadele edebilir” sözlerini de duymadı mı?

Ormanları yakan PKK’lılara ağzını açamayan Demirtaş, yangınları söndüren devleti suçlarken bir de şunu yazmış; “38’de Dersim neden bombalandıysa ormanlar da aynı gerekçeyle yakılıyor.”

Şimdi açıklama sırası “Demirtaş’ın suçu ne?” diyen, Atatürk’ün koltuğunda oturan Kılıçdaroğlu’nda. Herhalde, Atatürk’ün talimatıyla; 1938 yılında çıkan ayaklanmanın bastırılması ve PKK’nın yaktığı ormanlar arasında nasıl bir bağlantı olduğunu açıklar.

Böyle bir bağlantı yoksa da PKK terör örgütünün sözcüsü Demirtaş’ı savunmaktan belki vazgeçer.

Hakim Ziyech'in kaçırdığı gol Avrupa'da şaşkınlık yarattı Bakan Şimşek: Tasarruf odaklı kamu alım politikalarını sürdüreceğiz The Week açıkladı: Yıkım ekibi geliyor
Sonraki Haber