Ayasofya ile ilgili şiirler! Arif Nihat Asya Necip Fazıl Kısakürek Ayasofya şiirleri

Ayasofya ile ilgili şiirler gündemde! Arif Nihat Asya, Sezai Karakoç, Nazım Hikmet, Osman Yüksel Serdengeçti, Necip Fazıl Kısakürek Ayasofya şiirlerini sizler için hazırladık.

İstanbul'un Fethi'nin bir sembolü olan ve son olarak Danıştay'ın kararının ardından dün ibadete resmen açılan Ayasofya ile ilgili yazılan şiirler gündemde yer aldı. Arif Nihat Asya, Sezai Karakoç, Nazım Hikmet, Osman Yüksel Serdengeçti, Necip Fazıl Kısakürek'in şiirleri ilgi odağı haline geldi.

ARİF NİHAT ASYA AYASOFYA

Şehzade, Laleli, Haseki Sultan
Hepsinin üstünde Süleymaniye
Süleymaniyeden, Ayasofyadan
Yollar iner dal dal Yenicamiye

Yelken yelken, seren seren gemiler
Yamaçta, kıyıda, yolda Camiler,
Bu Horasan, mermer kurşun dağları
Omuzunda taşıdığı çağları

Taşıyacak daha çağlar boyunca
Ve yer çekmeyecek, yere koyunca
Yolları arkada bırakan hızla;
Kanatlarımızla, atlarımızla
Aşarken toprağı, taşı, denizi
Bu kurşun memeler emzirdi bizi

SEZAİ KARAKOÇ AYASOFYA

Dönüp bir köşeden ötede kaybolurken
Ben kayalarını denizin ahenkleştirdiği kıyılarda
Gerçeği koğaladım hayal meyal görünen kelimeler arkasında
Ve derken birden karaya sıçradım Ayasofya
Padişah türbeleriyle örtülmüş maskelenmiş şehzade mezarlarıyla
Kayboldu o deniz o kentle birlikte Rabbim bildir bana
Olup biteni
O yeşil ötesi ışığı o güneşi tahlil eden su çizgisini
Ve sen ey Avrupa yerin dibine batacaksın bitmez tükenmez suçlarına karşılık
Ve derken Ayasofya yüzüme çarpan karanlık
Serin ve kilim nakışlı kızıl gözlü dev bir cam gibi
Ve kılıcımın ucunda Ayasofya küçük bir bilya gibi
Uçuyorum göklerin kubbesine bir ikram gibi
Gök sofrasında bir çeşni bir garnitür gibi

NAZIM HİKMET AYASOFYA

İslam'ın beklediği en şerefli gündür bu
Rum Konstantiniyye'si oldu Türk İstanbul'u!
Cihana karşı koyan bir ordunun sahibi
Türk'ün padişahı, bir gök yarılır gibi
Girdi, "Eğrikapı"dan kır atının üstünde
Fethetti İstanbul'u sekiz hafta üç günde!
O ne mutlu, mübarek bir kuluymuş Allah'ın
"Belde-i Tayyibe"yi fetheden padişahın
Hak yerine getirdi en büyük niyazını
Kıldı Ayasofya'da ikindi namazını.
İşte o günden beri Türk'ün malı İstanbul
Başkasının olursa yıkılmalı İstanbul

OSMAN YÜKSEL SERDENGEÇTİ AYASOFYA

Ey İslam'ın nuru, Türklüğün gururu Ayasofya!
Şerefelerinde fethin, Fatih'in şerefi
Işıl ışıl yanan muhteşem mabet!
Neden böyle bomboş, neden böyle bir hoşsun?

Hani minarelerinden göklere yükselen
Ta maveradan gelen ezanlar?
Hani o ilahi devir, ilahi nizamlar?

Ayasofya ses vermiyor
Ayasofya bir hoş
Ayasofya bomboş!

Hani nerede?
Şu muhteşem minberde
Binlerce erin baş koyduğu şu temiz yerde
Şimdi hangi kirli ayaklar dolaşıyor?

Ayasofya! Ayasofya Seni bu hale koyan kim?
Seni çırılçıplak soyan kim?

Hani nerede?
Gönüllerden kubbelere
Kubbelerden gönüllere
Gürül gürül akan Kur'an sesleri?
Kur'an sesleri dindirilmiş
Müslümanlar sindirilmiş!
Allah-Muhammed-Hülafa-i raşidinin
İsimleri kubbelerden yerlere indirilmiş!

NECİP FAZIL KISAKÜREK AYASOFYA

Ayasofya açılmalıdır..

Türk'ün kapanış bahtıyla beraber açılmalıdır

Yalnız manayı anlasak yalnız onu yerine getirebilsek

Ayasofya'nın kapıları sabır taşı gibi çatlar kendi kendisine açılır.

Kendi öz evimizde ruh ve mukaddesat odamız Ayasofya budur!

Üstün hükümdar Başbuğ ve aksiyon adamı Fatih İstanbul'u fethedip onun kalbi Ayasofya'da namazını eda ettiği zaman taarruz kıskacının mihver çivisini ele geçirmişti

Yalnız Fathi'tedir ki, kendi zaman ve mekanına göre dava hedefi muhteşem ve muazzam bir tamamlık içinde göze çarpıyor.

İşte bütün bunları sembolize eden remzlendiren de Doğu ve Batı dünyalarının kavşak noktası cihanın en güzel beldesi İstanbul ve onun kalbi Ayasofya.

Hilalin kanatlarıyla kendisine gök kubbe yolu açılan böylece 20. Asır dünyasına gerçek medeniyet ve ebediyet mimarisinin ne olduğu kendisi ile gösterilen Batı aklı ve Doğu ruhunu birleştirici eski Bizans eseri ve yeni tekbir yuvası tarihi kubbe.

Ayasofya ne taş ne çizgi ne renk ne hacim ne de bunların madde senfonisi sadece mana yalnız mana…

Ayasofya bir mananın zıt manaya taarruz ve onun zebun edişinin bütün dünyada eşi olmayan abidesidir.

Yeryüzünde çok kilise camiye ve nice cami kiliseye çevrilmiştir ama böylesi tarihi şartları bakımından tektir.

Fatih Sultan Mehmed bu hikmeti sezdi ve Ayasofya'yı İstanbul gibi misilsiz bir mahfazanın içinde güneş çapında bir pırlanta gibi zapt ve fethetti.

Ayasofya açılacak!

Aziz bir kitap gibi açılacak!

Dışişleri'nden nüfus hareketliliği mesajı: Seçimlere etki edebilir İstanbul’un yeni tehlikesi! Fentanil etkisindeki zombiler Akademik kadro ilanları 23 Kasım 2024 Cumartesi!
Sonraki Haber