Ayda'nın babası geçen bir yılı anlattı: 'Annem gelecek mi?' diye soruyor
İzmir'de geçtiğimiz yıl 30 Ekim'de meydana gelen, 117 kişinin hayatını kaybettiği depremde 91 saat sonra enkaz altından çıkarılan Ayda Gezgin'in babası Uğur Gezgin, geçen bir yıllık süreyi anlattı. Gezgin "Kızım bir topluluğa girdiğimizde annesiyle olan çocukları gördüğü zaman arada 'Annem nerede, gelecek mi?' diye soruyor" dedi.
Bir kargo firmasında yönetici olarak çalışan Uğur Gezgin, depremde hayatını kaybeden eşi Figen Gezgin'den yadigar kızı Ayda ve oğlu Atakan Gezgin ile ile yaşadıkları acı olayın etkilerini en aza indirmek için büyük çaba harcıyor.
Uğur Gezgin depremden sonra geçen sürede kızının anaokuluna başladığını dile getirdi. Gezgin, geçen dönemi, "İlk başlarda sağlık sorunlarını atlatmaya çalıştık. Daha sonra ev telaşına düştük. Onu hallettik. Sonra kendi iş hayatımı düzene soktum. Ondan sonra çocukların okulu başladı. Yaz ayını atlattık. Psikolojik tedavilerimiz devam ediyor. Geçmişe göre daha iyiler. Şu anda hızlı şekilde ilerleme kaydediyoruz." ifadeleriyle özetledi.
"AYDA ANNESİNİ SORUYOR"
Ayda'nın zaman zaman annesinin yokluğunu hissettiğini dile getiren Gezgin, "Kızım bir topluluğa girdiğimizde annesiyle olan çocukları gördüğü zaman arada 'Annem nerede, gelecek mi?' diye soruyor." ifadelerini kullandı.
Kızının enkaz altında geçirdiği anları hatırladığını aktaran Gezgin, "Çıktığı ana kadar her şeyi anlatıyordu. Kafasındaki o anları, travma olarak silmeye başladı. Biz de tekrar o travmayı yaşamasın diye bahsetmiyoruz. Sağ olsun doktorlarımız yapmamız gereken şeyleri anlatıyor." dedi.
91 saat enkaz altında kalan minik kızında gürültü ve iş makinesi sesine karşı bir duyarlılık oluştuğunu belirten Gezgin, "Karanlık korkusu vardı. Onu atlattık ancak gürültülü ortamlara tepkisi var." diye konuştu.
Gezgin, 9 yaşındaki oğlunun ise yaşı itibariyle farkındalığının daha yüksek olduğunu anlattı.
"UMUT OLDU BENİM KIZIM"
Depremin tek mağdurunun kendileri olmadığını ve böyleymiş gibi anlaşılmaktan endişe ettiğini de vurgulayan Gezgin, sözlerine şöyle devam etti:
"Bana zaman zaman tenkitler de oluyor. Ancak kızım depremin sembolü gibi oldu. Siyasilerle de konuşuyoruz. 'Mecliste birbirimize giriyoruz ama bir Ayda lafı geçince kol kola girip ağlayıp hüzünleniyoruz.' diyorlar. Birleştirici oldu. Türk milletinin o tarz özelliği de var. Afetlerde herhangi bir siyasi parti gözetmeksizin birlik olabiliyoruz. Bir umut oldu benim kızım. Kimse yanlış anlamasın, bu röportajlardan herhangi bir kazancımız yok. Sadece bu tarz olaylarda insanların umudunu yitirmemesi açısından bir simge artık benim kızım."