Aydınlık'tan Halk TV’ye ağır eleştiriler: Darbecilerin sesi oldunuz!

Halk TV ve kanalın eski yöneticisi Hakan Aygün uzun süredir sol kesimin sıkça eleştirdiği bir gazeteci olarak biliniyor.

Hakan Aygün hakkında daha önce çeşitli yolsuzluk iddiaları ortaya atılmış, Aygün ise bu iddiaları sert şekilde yalanlamıştı.

Son olarak Aydınlık gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar, Halk Tv ve Hakan Aygün ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.

Hakan Aygün’ün Halk TV’ye gelmesiyle kanalın PKK ve FETÖ ile özdeşleştiğini savunan Önkibar, "Hatırlayın 15 Temmuz darbe gecesinde bile FETÖ lehinde yayınlar yaptı. Aynı Hakan Aygün şimdi FETÖ yerine adeta onlardan vekalet alan Nurcuların Yeni Asya’cı gurubunu parlatıyor ve bu tesadüf değil." ifadelerini kullandı.

Aydınlık gazetesinden, Halk TV yönetimine yönelik eleştiriler bununla da sınırlı kalmadı.

Gazetenin yazarlarından Hikmet Çiçek, "Senin gazeteciliğini seveyim!" başlıklı bir köşe yazısı kaleme alarak Hakan Aygün ve Şaban Sevinç'e çok sert suçlamalar yöneltti.

"Şaban Sevinç'in patronu olduğu Halk TV'de 15 Temmuz günü darbe bildirisi 'gönüllü' okundu. Darbeye 'Atatürkçü' sosu döküldü! Şimdi kalkmış bize iftira atıyor!" diye yazan Çiçek, Halk TV yönetimini adeta yerden yere vurdu.

İşte Hikmet Çiçek'in o köşe yazısı;

CHP Milletvekili Enis Berberoğlu 25 yıl hapse çarptırılıyor, savcı tutuklama istemiyor ama yargıç tutukluyor. Meclis'te Özgür Özel, "CHP faşizme teslim olmayacak" diyor. CHP MYK “Adalet Yürüyüşü” kararı alıyor, yürüyüş başlıyor.

Halk TV’de birinci konunun bu olması gerekmez mi? Ama hayır!

Halk TV Genel Müdürü Şaban Sevinç “Haber Masası”nın konuğu, sözde “iftiralara” cevap veriyor. Aydınlık’a, Odatv’ye atıp tutuyor. Sabahattin Önkibar’ı, Nihat Genç’i ve beni “karanlık adamlar” olarak niteliyor.

Sevinç, RTÜK kararını gösteriyor, Halk TV’nın yayın akışının nasıl kesildiğini anlatıyor. Sanırsınız ki yalnızca Halk TV’nin yayınını kesmişler! O saatte çok sayıda kanalın yayınının kesildiğini söylemiyor.

TRT 'SİLAH ZORUYLA' OKUDU

Darbecilerin bildirisi TRT Haber’de silah zoruyla okutuluyor. Sunucu Tijen Karakaş, “Burada kabus dolu saatler yaşadık. Meslek hayatımın en zor yayını yaptım. Silahlı kişiler tarafından stüdyomuzda, haber merkezimizde alıkonulduk. Saatler boyunca rehin tutulduk. Kollarımız arkadan bağlandı. Tehdit edildik. Her hareketimiz izlendi” diyor. “Yurtta Sulh Konseyi”nin bildirisinde, "Tüm yurtta sıkıyönetim ilan edilmiştir" deniliyor. Sokağa çıkma yasağı getirildiği belirtiliyor, bildirinin bütün TV kanallarından okunacağı söyleniyor.

DURUMDAN VAZİYET ÇIKARAN TEK KANAL

Durumdan vaziyet çıkaran tek kanal Şaban Sevinç’in genel müdürlüğünü yaptığı Halk TV oluyor. Hakkını verelim! Halk TV, darbecilerin bildirisini, TRT sunucusu gibi cebren değil, silah zoruyla değil TRT’ye bağlanarak keyifle okuyor. Bir değil iki defa okuduklarını söylüyor Sevinç. “Sabaha kadar” değil de iki defa okumuşlar!

Halk TV sunucusu İsmail Tükel bildiriyi şöyle yorumluyordu:

“Bildiri oldukça dikkatli kaleme alınmış. Atatürk vurgusu var. Laiklik vurgusu var. Yolsuzluk vurgusu var. Hukuksuzluk vurgusu var. Kısaca millet, neden şikayet ediyorsa bu bildiride yer almış.”

Hadi Tükel’in bilmediği bir şeyi de söyleyelim. “Yurtta Sulh Konseyi” neden 38 kişi? Neden 35 ya da 40 değil de 38?

27 Mayıs Devrimi’ni gerçekleştiren Milli Birlik Komitesi, 38 kişiden oluşuyordu. Darbeciler o Atatürk, laiklik vurgusu ile 38 kişiden oluşan konseyleri ile Halk TV aklında olanları yanlarına çekmeyi istemişlerdi. İstedikleri oldu.

Şaban Sevinç, senin bu “haberciliğin” yüzünden, Ankara’da, İstanbul’da Bağdat Caddesi’nde bazı yurttaşların, AKP’ye karşı ilerici bir darbe sanarak sokağa döküldüğünü, darbecileri alkışladığını bilmiyor musun?

DARBENİN SESİ

FETÖ’nün TV’si olsa “Yurtta Sulh Konseyi”ni Halk TV kadar övemezlerdi. Daha sonra akıl dışı “analizler” birbirini izledi. Halk TV, 15 Temmuz’dan beri bunun bir darbe olmadığını, “sahte darbe” olduğunu, Tayyip Erdoğan için üretildiğini anlatmaya çalışıyor. “Beş saat önceden biliyorlardı, bilerek önlemediler”, “Neden önce hükümet üyelerini tutuklamadılar?”, “ABD, Fransa, Almanya yemedi”, “Bu saatte darbe mi olur?”, “Cuma gecesi herkes sokakta, o saatte sokağa çıkma yasağı mı olur?” “Zavallı er ve erbaşları ahırlara kapattılar”, “Tutuklanan askerlere PKK muamelesi yapıldı”, “12 Eylül gibi, zorunlu İstiklal Marşı söyletmek gibi”, “Erdoğan’ı izletme işkencesi”, “Ergenekon ve Balyoz’da yemiştik, şimdi yemiyoruz”... CHP, işte bu fikirlerden “Kontrollü darbe”ye kadar vardı.

BALLANDIRA BALLANDIRA...

FETÖ’cü Millet gazetesinin yazarı Murat Aksoy, darbe girişimi öncesi konuk olduğu Halk TV'de Ankara’da darbe seçeneğinin konuşulduğunu söylüyor. O günlerde Halk TV Genel Yayın Yönetmeni olan Hakan Aygün, “Yakında darbe mi olacak?” başlıklı analizinde, “27 Mayıs gibi bir darbe” beklentisi olduğunu, böyle bir darbeye ABD’nin “göstermelik bir tepki” vereceğini, darbe olursa ABD’nin buna pek ses çıkarmamak için kendini alıştırdığını, darbenin 12 Mart’a, 12 Eylül’e “benzemeyeceğini” ballandıra ballandıra anlatıyor.

Şaban Sevinç, Halk TV’yi “darbecilerin sesi” yaptın ve şimdi Aydınlık’a saldırıyorsun.

Utanmadan, “Mustafa Kemal Atatürk’e âşık bir kanalız, Atatürkçüyüz. O ilke ve ideallerle hareket ediyoruz. Bir kesime değil, geniş kitlelere hitap ediyoruz. Marjinal değiliz, haberciyiz” diyebiliyorsun.

Halk TV’den “kovulduktan” sonra Karşı Gazete'ye konuşan Enver Aysever şöyle diyordu: "Halk TV, Cumhuriyet Halk Partisi içindeki bir grubun delege, üye ağalığı yaptığı bir yapının elinde. Bu yapının başını Şaban Sevinç çekiyor. Yürütücülüğünü de Hakan Aygün yapıyor. Burada herhangi bir basın mensubunun özgür olması mümkün değil.”

DİĞER KANALLAR NE YAPIYORDU?

Kendine “Yurtta Sulh Konseyi” adı veren cuntanın darbe girişimi bildirisi 23.20 sularında TRT’de okunurken, Halk TV keyifle bu haberi aktarırken diğer kanallarda dizi, şov programı ve film yayınlanıyordu!

Darbe bildirisinin okunduğu sırada ATV’de “Rengarenk”, Fox TV’de “N’olur Ayrılalım” dizileri yayınlanırken, Show TV’de “Güldür Güldür Show”, Kanal D’de “Ben Bilmem Eşim Bilir”, TV 8’de “Saba Türmer ile Oyuna Geldik” programları ekrandaydı. Aynı saatlerde Star, “Dünya Savaşı Z” adlı filmi ekranına taşırken, Kanal 7 ise “Dokunmayın Şabanıma” adlı film bilmem kaçıncı kez yayınlanıyordu. Şaban Sevinç, senin gazeteciliğini yiyeyim!