Ayşe, tecavüzcü babasıyla aynı evde!

Ayşe K., 3 yıl boyunca üvey baba tecavüzüne uğradı. Kaçtı, devlete sığındı. Üvey babaya 25 yıl verildi. Ama önce anne, sonra Ayşe şikâyetlerini geri çekti. Ve küçük kız şimdi yeniden tecavüzcü üvey babasıyla aynı evde...

Antalya’da 10 yaşından bu yana üvey babasının istismarına uğradığını söyleyerek devlete sığınan Ayşe K. (14), annesi, tecavüzle suçlayarak boşandığı Y.S. ile barışınca şikâyetini geri çekti. Ayşe, 2 yıl sürdürdüğü hukuk mücadelesi sonucu, 25 yıl hapse çarptırılan üvey babayla yeniden aynı çatı altında yaşamaya başladı.

İbretlik olayın ayrıntıları şöyle:

İĞRENÇLİK

Küçük Ayşe’nin dramını Hürriyet’e anlatan Avukat Burcu Erten, “Tam 3 yıldır küçük bir kızın maruz kaldığı iğrençliği ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Bu süreçte tüm raporlara rağmen üvey babaya 2 kez beraat kararı verildi ancak ne Ayşe ne de ben mücadeleden vazgeçtik. Ta ki üvey baba 25 yıl hapis cezasına çarptırılana kadar” dedi.

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi tarafından verilen 25 yıl hapis cezasının hemen ardından bir takım gariplikler yaşandığını savunan Erten, şöyle devam etti:

ANNE SUSTU

 “Y.S.’ye hapis cezasının verildiği son duruşmada anne şikâyetinden vazgeçti. Kendisine baskı altında olup olmadığını sordum. Sustu. Ama Ayşe direndi. Şikâyetinden vazgeçmedi. Hapis cezası çıkınca Yargıtay kararını beklemeye başladık. Bu sırada anne H.’nin iddialar nedeniyle boşandığı eski eşi Y.S. ile yeniden bir araya geldiğini öğrendim. Hemen akabinde de hem anne hem de Ayşe şikâyetini geri çekti.

KURTARAMADIK

Üstelik beni de noter kanalıyla görevimden azlettiler. Ayşe, ifadesinde anne ile babasını ayırmak için yalan söylediğini, üvey babasını boş yere suçladığını belirtmiş. Ve şu an üvey babası ile aynı evde yaşıyor. Yani küçük Ayşe’yi maalesef kurtaramadık. Yargıtay’daki dosyada ifade ve raporlar çok açık. Suçlamanın geri çekilmesi hayatın olağan akışına aykırı. Ayşe’nin anlattığı olaylar yaşanmadan bilinemez. Üstelik kardeşinin ifadeleri de çok açık. Ayşe’nin okuldan alındığını da öğrendim. Teyzesi ile sürekli görüşüyorum. Onlar da şaşkın. Şimdi Yargıtay’dan gelecek kararı bekliyoruz. Her şeye rağmen adalete güveniyorum. Bir hukukçu olarak Ayşe’nin yönlendirildiğini, hatta zorlandığını düşünüyorum. Dosyaya bakan hukukçular da bir şeylerin yanlış gittiğini mutlaka anlayacaktır. Ben 14 yaşındaki bir çocuğun hayatının daha fazla kararmasını istemiyorum.”

OKULDAN ALIP ÇOCUK GELİN YAPACAKLAR

AYŞE K.’nın teyzesi S.Ö. ise şunları anlattı: “Kardeşim akıl almaz bir şekilde şikâyetini geri çekti. Bu kararı sonrasında kendisiyle görüşmeyi kestim. Çünkü yaşananların en yakın tanığı benim. Şu anda nerede olduklarını bile bilmiyorum. Yeğenimin durumuyla ilgili de şok edici bilgiler aldım. Ayşe okuldan alınmış. Bu süre içinde öz babasını arayıp, ‘Ben bir güvenlik görevlisiyle nişanlandım, evleneceğim’ demiş. Olayı halası da doğruladı. Ayşe daha 14 yaşında. Başına gelenler yetmiyormuş gibi bir de çocuk gelin mi olacak? Biz Ayşe’yi kurtaramıyoruz ama belki devlet bir çare bulabilir.” Yaşananlar nedeniyle üvey baba Y.S. ve anne H. ile görüşmediğini, Ayşe’nin öz babası olan kardeşinin de ağır depresyon geçirdiğini vurgulayan hala D.K. ise “Şaşkınım. Şikâyetten neden vazgeçildiğini çözemiyorum” dedi.

ÇOCUKLUK TRAVMALARI HÜCRELERE İŞLİYOR

 ÇOCUKLUK döneminde maruz kalınan fiziksel, psikolojik ya da cinsel şiddetin hücrelerde fiziki olarak iz bırakıyor olabileceği iddia edildi. Kanada’daki British Columbia Üniversitesi araştırmacıları 34 yetişkin erkeğin sperm hücrelerini incelemeye aldı. Çocukluk yaşlarında duygusal, fiziksel ya da cinsel tacize maruz kalmış kişilerin DNA’sının 12’nci bölümünde travmanın izlerinin tespit edildiği belirtildi. Araştırmada taciz mağdurlarının DNA’larında 12 bölgenin “metilasyon kısılmasına” uğradığı görüldü. Bu bulgular, taciz sonucu DNA’da meydana gelen değişikliğin gelecek kuşaklara da aktarılabileceği yolundaki araştırmalara ışık tutabilir.

NELER YAŞANMIŞTI?

SENİ BUNDAN SONRA DÖVMEM

- ÜVEY kızı Ayşe K.’yı 3 yıl boyunca istismar ettiği iddiasıyla yargılanan Y.S.’ye Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi Başkanı Melih Küçükarslan, çocuğa yönelik nitelikli cinsel istismar suçunu birden fazla kez işlendiğine hükmederek 25 yıl hapis cezası verdi.

- Mahkeme ayrıca teyze S.Ö.’nün ifadesine göre “Kızın adı çıkar rapor yazamam” dediği iddia edilen Jinekolog F.D. hakkında ‘görev esnasında suçu yetkili makamlara bildirmeme’ (TCK 280/1) iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

- İddianamede; A.K.’nin Çocuk İzleme Merkezi’nde (ÇİM) alınan ifadeleri yer aldı. Ayşe K., cinsel istismar olayının ilk kez 4’üncü sınıfta gerçekleştiğini anlatırken, istismarın 5,6 ve 7’inci sınıflarda da devam ettiğini söyledi. Üvey baba Y.S.’nin tecavüzü sonrası A.K.’yi “Bunlar aramızda kalsın annene söyleme. Sana eşya alırım, seni bundan sonra dövmem” diyerek uyardığı da belirtildi.

Emekliler en çok hangi şehirlerde yaşıyor?Listede sürpriz şehirler var Martı TAG yasal mı oldu? Martı Tag davayı kazandı mı? Euro Bölgesi'nde kasım ayında şirket faaliyetleri geriledi
Sonraki Haber