"Babam annemin eline silahı zorla verip..."
Adana'da eşi Hakan Ö.'yütüfekle vurarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Fikriye Ö.'nün 10 yaşındaki oğlu M.Ö.'nün olay gecesi yaşananlara tanık olduğu ortaya çıktı. M.Ö. verdiği ifadede babasının annesini her gün kemerle dövdüğünü, o gece ise annesinin eline zorla silah tutuşturduğunu söyledi.
Seyhan ilçesi Gökçeler Mahallesi 1002 Sokak’ta, 2 Eylül gecesi yaşanan olayda, iddiaya göre 2 çocuklu Fikriye-Hakan Ö. çifti arasında kıskançlık nedeniyle çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Hakan Ö., eşi Fikriye Ö.'yü darbetti.
2 çocuk annesi kadın da evdeki pompalı tüfeği alarak, eşine ateş açtı. Hakan Ö., göğsüne isabet eden saçmalarla yere yığılırken, silah sesini duyan komşuların ihbarı üzerine eve polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yapılan kontrolde Hakan Ö.'nün olay yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Gözaltına alınan Fikriye Ö. ise yakınlarına, "Ben öldürmeseydim o beni öldürecekti" dedi. Polisteki ifadesinde ise öldürme amaçlı ateş etmediğini söyleyen Fikriye Ö., sevk edildiği adliyede tutuklandı.
SİLAH BİR ANDA PATLADI, ELİM TETİKTE DEĞİLDİ
Fikriye Ö., DHA'nın ulaştığı ifadesinde, daha önce gördüğü şiddet nedeniyle 183 Aile İçi Şiddet Hattı'nı arayıp yardım istediğini ancak eşinin kendisini, 'ailesine zarar vermek' ile tehdit etmesi üzerine eve gelen polislere şikayetçi olmadığını bildirdiğini anlattı. Ayrıca, alkol ve uyuşturucu bağımlısı olan eşi Hakan Ö.'nün kıskançlık nedeniyle kendisini kemerle dövdüğünü, üzerinde sigara söndürdüğünü ve kızgın yağ dökmekle tehdit ettiğini ifade eden Fikriye Ö., "Olay gecesi elime silahı zorla verdi. 'Ben bu tüfeğin huyunu biliyorum' dedi ve namluya üç kez vurdu. Tüfek ateş aldı. Benim elim tetiğe hiç değmedi" dedi.
KASTEN ÖLDÜRMEK SUÇUNDAN İDDİANAME HAZIRLANDI
Fikriye Ö. hakkında, 'eşi kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle Adana 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İlk duruşması 6 Kasım günü görülecek olan davada Fikriye Ö.'yü savunacak olan avukat Sevil Aracı, "Eşini öldürmek suçuyla suçlanan bir sanık oldu Fikriye. Ancak biz biliyoruz ki Fikriye bu cinayeti işlemedi. Kendi anlatımı ve yaşadığı tüm olaylardan baktığımızda aslında onu bu noktaya getiren sürecin çok büyük bir mağduriyet içerdiğinin farkındayız. Yıllarca çok ciddi anlamda şiddet görmüş. Hatta işkence boyutlarında bir şiddet görmüş" dedi.
'FİKRİYE KATİL DEĞİL ŞİDDET MAĞDURU'
Çiftin 10 yaşındaki oğlu M.Ö.'nün yaşananlara tanık olduğunu, bu nedenle mahkemede dinlenmesini talep edeceklerini kaydeden avukat Aracı, "Biz müebbet ile cezalandırılacağına inanmıyoruz. Olayı kendisinin yapmadığını ifade ediyor. Çocuğun da olayı gördüğünü öğrendik. O sırada Fikriye de bunu bilmiyordu. Babasının zorla silahı annesinin eline verdiğini, patlamasına sebep olduğunu çocuk görmüş. Biz de mahkemede dinlenmesini talep edeceğiz. Bu ifade de alındıktan sonra net bir şekilde ortaya çıkacaktır gerçek. Fikriye katil değil, şiddet mağduru. Biz beraat edeceğine inanıyoruz" diye konuştu.
TEK TANIK OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI
Olayın tek tanığı 10 yaşındaki M.Ö. de annesinin her gün babasından şiddet gördüğünü söyleyerek, olay gününü şöyle anlattı:
"Annemin eline silahı zorla tutuşturdu. 'Eğer bana sıkmazsan ben de yarın anneni öldüreceğim, seni de onun önünde öldürüp, anneni çıldırtacağım' dedi. Annem 'ben yapmam, sıkmam Hakan' dedi. Babam da 'Sıkacaksın, çocuklarımın ölüsünü öpeyim ki ben bu silahı patlatmasını bilirim' dedi. Silaha üç kere vurdu. Tüfek patladı. Sonra korkumdan içeri gidip, uzandım. Yan komşumuz Ali abi geldi. Polisi aradılar, polis geldi."
'ANNEM KORKU İÇİNDE YAŞARDI'
M.Ö., "Annem korku içinde yaşardı. Babam onu her gün kemerle dövüyordu. Bizi dövmez sadece kızardı. Anneme küfürler saydırır, bir şey söylediği zaman da hemen döverdi. Akşamları hep kavga ediyorlardı. Bir kere de yağ kızdırmış, üzerine dökecekti, arkadaşı kurtardı" dedi.
ANNE: İZLERİ BENDEN SAKLIYORDU
Kızının sürekli şiddet gördüğünü ve 'Bana dua et anne' dediğini ileri süren anne Rabiya Çulha (48) da "Ben her gün kızım ölecek diye düşünüyordum. Sabah kalkıp, kızımın sesini duyduğumda şükrediyordum. Vücudundaki izleri bana göstermezdi, saklardı. Arkadaşlarından öğrenirdim. Üzerinde sigara söndürürmüş. Kemerle vururmuş. 'Anne üzülme bir şey olmaz, bizi öldürür, seni öldürür' derdi. 'Anneni, kardeşini öldürürüm, evinizi yakarım' diye kızıma korku veriyordu. O da korkusundan bir şey yapamıyordu. Anneler ağlamasın artık, şiddet görmesinler" dedi.