Bahçeli uyardı: Engel olunmazsa son sınır Türkiye'dir!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Ankara kampının kapanış oturumunda konuştu. İran, Irak, Suriye ve Libya'daki gelişmeleri değerlendiren Bahçeli, " Eğer engel olunmazsa komşu coğrafyalardaki çözülmelerin dayanacağı son sınır bilinmelidir ki Türkiye’dir." uyarısında bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

Dünya soğuk savaş döneminden çıkmıştır. Ancak sıcak savaş şartları devam etmektedir. Adı konulmamış bir savaş iklimi ortamı devam etmektedir.

Sınırlarımıza paralel şekilde kurulmak istenen terör koridoru küresel Türk düşmanlığının sahne almasından başka bir şey değildir. Masumların kanı üzerinden kahredici senaryolar tedavüle sokulmak istenmiştir. Orta doğu ateş altından işgal altındadır.

Binlerce kilometre uzaktan gelip bölgemizde silah ve zor kullanan ülkelerin cüretkarlığıdır. Irak’tan kendimizi soyutlamamız mümkün değildir. Libya’ya sırtımızı çevirmek, İran’a mesafeli durmak akıl karı olmadığı gibi mantıklı bir tercih de sayılamayacaktır.

Gönül köprüsü kurduğumuz komşu halkların huzursuzluğu elbette Türk milletine sirayet edecektir.

Ankara’nın güvenliği Şam’dan Mogadişu’dan Tahran’dan Sana’dan başlar. Komşu ülkelerdeki kanlı ve kaotik manzara Türkiye’nin onay vermeyeceği çıkmazlardır.

On yıllardır ağlarını ören emperyalist husumetin hedefinde Türkiye ve büyük Türk milleti vardır.

İran, Irak, Suriye ve Libya’nın toprak bütünlüğüne saygı duymak destek vermek Türk dış politikasının temeli ana stratejisi olmalıdır. Eğer engel olunmazsa komşu coğrafyalardaki çözülmelerin dayanacağı son sınır bilinmelidir ki Türkiye’dir.

Muhalefet yapmayı Türkiye’ye muhaliflikle ve yabancılara muhbirlikle karıştıranların rotalarını kaybettiği ortadır.

Türkiye ön almalı öncü olmalıdır. Çağın akışına milli perspektiften bakarak gelişmelere müdahil vasfını göstermelidir.

Irak’ın 2003’teki işgalinden sonra 1 buçuk milyon Müslüman katledildi. Büyük bir küresel mirasın meşalesi söndürüldü. Türkiye’nin Irak’ın siyasi istikrarına ulaşması konusunda alması gereken sorumlulukları vardır ve olmalıdır. İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesi bölgesel gerilimi zirveye taşımıştır.

Trump’ın barış içinde yaşamaya hazırız vurgusu, İran yönetiminin temkinli açıklamaları krizi yönetilebilir seviyede tutmuştur. ABD İran arasındaki itiş kakış dengelenmiş ve denetim altına alınmıştır. Pek çok senaryo konuşulmuş akılları bulandırmışladır. Türkiye’nin bu suikast karşısında almış olduğu pozisyon hiç kuşku yok ki çok dengelidir. TBMM’nin Libya tezkeresini kabul edip Türk askerinin Trablus yoluna düştüğü, İdlib’teki sancının şiddetlendiği terör örgütü PKK’nın Rakka- Erbil bağlantısını kurması için mesafe aldığı bir dönemde bir süreçte Kasım Süleymani saldırısı son derece manidar ve kuşkuludur.

Irak fiilen bölünmüş cephelenmiştir. Birlikte yaşama arzusuna ölümcül darbeler vurulmuştur.

Süleymani madem suçluydu bir suçlunun nasıl yargılanacağı temel hukuk bilgisine sahip herkesin bildiği bir husustur. Ölmesi gerek demek eşkıyalıktır, barbarlığın ta kendisidir. Bir ülke suçlu gördüğü devlet görevlisine saldırırsa adalet ve hukuk rafa kalkar orman kanunları geçerli olur. Bu ilkesel ve insan hakları kırılmasıdır.

Türkiye’nin bu süreçte öncü girişimleriyle gerginliğin azaltılmasına destek vermesi takdire şayan bir durumdur. ABD Başkanı Trump suçlu arıyorsa Pensilvanya’ya bakmalıdır. 251 vatan evladının şehadetinden sorumlu olan bir caninin kollanması hangi insani değere sığacaktır. FETÖ’cülük suç, örgüt elebaşı Gülen suçlu değilse bu durumda suç ve suçlunun tanımı nasıl yapılacaktır.

DEAŞ liderini öldürenler PKK’nın YPG’nin liderlerini de öldürsünler kimse aklımızla alay etmesin.

İran’ın gerek Irak gerek Suriye ve gerek Bahreyn’de siyasi planlar yaptığı aşikardır.

ABD-İran arasındaki gelgitlerin Irak’taki siyasi tansiyonun yönünü belirlemektedir.

Ukrayna’ya ait yolcu uçağının yanlılıkla vurulduğunun itirafı tek kelime ile felakettir. Sorumlular hesabını vermelidir.

Bize göre ABD’nin stratejik ortaklık masalı işgalin örtülmesinden başka bir anlama gelmemektedir.

Görünen o ki ABD Irak’ta seri cinayetlerine devam edecektir. Türk milleti emperyalizme direnecektir. Irak Suriye ve Libya’nın toplumsal huzura kavuşması temel tercih ve beklentimizdir. Türkiye Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge planlaması, Suriye’nin kuzeyinde terör örgütlerine yönelik harekatları barışın teminine yöneliktir.

İdlib’deki ateşkes önemli bir kazanımdır. Türkiye ve Rusya’nın girişimi ile Libya’daki ateşkes de çok ama çok önemlidir, iradesi çok değerli bir gelişmedir.

Cinayet makinesi olan Esad’ın varlığı Suriye’deki çözümsüzlüğün ana sebebidir. Çözümün adresi tüm tarafları içini alacak bir anayasadır. Sandık ve demokrasi sonuç vermezse Esad’ın tasfiyesi mutlak anlamda zarurettir. Libya’da Hafter’le saf tutanlar Suriye’de Esad’a, Mısır’da Sisi’ye yanaşırlar.

Bu CHP’nin Türkiye’nin yararına ne varsa karşısında hizalanan odaktır. CHP’nin Libya tezkeresine karşı çıkması ayıp ve arızalı bir üsluptur. Kılıçdaroğlu salladıkça sallamaktadır. CHP Genel Başkanı kuru sıkı atmaktadır Fizan’ın yerini gösterin deseniz gösteremez. Fizan yerine Filipinleri gösterir. Fizan ne Hafter’in kontrolünde ne de Libya’nın güneyindedir.

CHP’nin sicili kabarıktır Kılıçdaroğlu’nun sözleri yalandır. Türkiye Libya’da huzurun yanındadır. Türkiye’nin Libya’da bulunması milli şuurun harfiyen gereğidir.

FETÖ’nün siyasi ayağı temizlenmelidir açıklamamızı çarpıtıp FETÖ’nün kiminle hedef birliği yaptığını görmezler. FETÖ’nün CHP’de inşa ettiği düzeni bilmezler.

Dava arkadaşlarının kuyusunu kazanlarla değil omuz verenlerle geleceği kucaklayacağız.

Davamız Türk milletinin ezeli davasıdır. Davamız kızıl elmadır, davamız turandır. Bir olacağız beraber olacağız.

Sabaha karşı iki büyük deprem... Hurda Araçlarda ÖTV İndirimi Var mı? Teşvik için Hangi Araç Alınabilir Hotmail ve Outlook Giriş Linki 2024 - Yeni Hesap Açma, Oturum Açma
Sonraki Haber