Bakan Akar ve komutanlar sınırın sıfır noktasında!
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK komuta kademesi, İdlib’deki gelişmelerin ardından Suriye sınırının sıfır noktasında birlik komutanları ile bir araya geldi. Libya Tezkeresi ile ilgili konuşan Akar, "TSK, ülkemizin hak ve menfaatlerini korumak için yurt içinde ve sınır ötesinde nerede görev verilirse yapmaya hazır" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesi, İdlib'deki gelişmelerin ardından Suriye sınırının sıfır noktasında birlik komutanları ile bir araya geldi. Kritik toplantı sonrasında Akar, Türkiye ile Rusya arasındaki mutabakatı hatırlatarak Rusya'nın mutabakata uymasını beklediklerini bildirdi. Akar, "Biz hiçbir şekilde ateşkes sağlanmasına yönelik görevlerini kahramanca ve fedakarane şekilde ifa eden 12 gözlem noktasını boşaltmayacağız, buradan çıkmayacağız" dedi.
Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ile sınır birliklerinde inceleme ve denetlemelerde bulunmak üzere dün Hatay'a gitti.
Hatay Havalimanı'nda 2. Ordu Komutanı Korgeneral Sinan Yayla ve diğer yetkililer tarafından karşılanan Akar ve TSK komuta kademesi, buradan Reyhanlı'ya geçti. Birlikleri denetleyen Akar ve komutanlar, sınırın sıfır noktasında bölgedeki birliklerin komutanlarıyla bir araya gelerek brifing aldı, talimatlar verdi.
Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeler ve İdlib'de yaşananların da ele alındığı kritik toplantı sonrasında konuşan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, asil milletinin rahatı, huzuru, güvenliği ve Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlığı ile karada, denizde ve havadaki tüm hak ve menfaatlerinin korunması için çalıştığını belirtti.
Kendisine verilen tüm görevleri azim ve kararlılıkla yerine getiren Mehmetçiğin bundan sonra da görevlerini yerine getirmeye devam edeceğini kaydeden Akar, TSK'nin gerek yurt içi gerekse sınır ötesindeki tüm faaliyetlerinin yasalara, uluslararası hukuka, BM sözleşmesine, ikili anlaşma ve mutabakatlara uygun gerçekleştiğini vurguladı.
Akar, "Irak'ın, Suriye'nin kuzeyindeki bizim tek hedefimiz teröristler, terör örgütleri. Bunlara karşı mücadele yürütüyoruz. Bizim oradaki etnik ve dini gruplara yönelik ayrım yapmamız söz konusu değil. Araplar, Kürtler, Aramiler, Keldaniler, Yahudiler, Hristiyanlara karşı bizim herhangi bir tavrımız, hareketimiz, operasyonumuz kesinlikle söz konusu değildir." diye konuştu.
Bir taraftan hudutları koruduklarını diğer taraftan da Türkiye'nin sınırlarının güneyinde bir terör koridoruna izin vermemek için çalıştıklarını bildiren Akar, "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla gerçekleştirdiğimiz Barış Pınarı Harekatı'yla söz konusu terör koridoru tamamen parçalanmıştır. Terör koridoruna müsaade etmeyeceğiz dedik ve etmedik. Diğer taraftan bir barış koridoru oluşması için de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz." ifadesini kullandı.
Bu süreçte ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatlara işaret eden Akar, "Biz verdiğimiz sözlerin arkasındayız ve bunları titizlikle yerine getirdik. ABD ve Rusların da verdikleri sözlerin arkasında durmasını, mutabakat muhtırasındaki sözleri yerine getirmelerini bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, son olarak da Barış Pınarı Harekatı ile kendisine verilen görevleri başarıyla yerine getirdiğini vurgulayarak, "TSK, yaptığı bu başarılı, örnek operasyonlarla yaklaşık 8 bin 200 kilometrekare toprağı teröristlerden arındırdı. Buralar yaşanabilir hale geldi. Şu ana kadar bu bölgelere 600 bin civarında Suriyeli kardeşimiz dönüş yaptı." dedi.
İDLİB'DEKİ GELİŞMELER
İdlib'de son dönemde yaşananlara da değinen Akar, "Türkiye, buradaki insanlık dramını önlemek için gece gündüz demeden elinden gelen gayreti göstermektedir." diye konuştu. Bölgedeki acı ve felaketi dindirmek için fedakarca çalıştıklarını belirten Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradaki insanların güvenliğini sağlamak, en azından temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Fakat verilen tüm sözlere, yapılan mutabakatlara rağmen rejim masum insanlara saldırmaya devam ediyor. Burada, aralarında çocukların, yaşlıların, kadınların bulunduğu birçok masum insanın katledilmesine sebebiyet veriyorlar. Bu katliama bir son verilmesi için yapılması gereken ne lazımsa bunları yapmaya çalışıyoruz. Rejimin yaptıkları ne mutabakat konularına ne vicdana sığar. Bunların bir an önce durdurulmasını bekliyoruz. Bu noktada da Rusya'dan yaptığımız mutabakatlar ve görüşmelerde vardığımız sonuçlar çerçevesinde rejime nüfuzlarını kullanmak suretiyle karadan ve havadan yapılan saldırıların durdurulması için gerekli telkinlerde bulunmalarını bekliyoruz."
Saldırılar sonrasında İdlib'de son dönemde 280 bin, toplamda ise 1 milyon insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığına dikkati çeken Akar, "Bu baskı devam ettiği takdirde önemli bir göç dalgasına daha sebep olur. 4 milyon civarında Suriyeli kardeşimizi ağırlamakta olan Türkiye için bu ilave yük ağır gelecektir. Dolayısıyla bu göçün önlenmesi için de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz." görüşünü dile getirdi.