Bakan Akar'dan Karabağ'daki ateşkes çağrılarına cevap
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD, Rusya ve Fransa'nın dün yayımladığı ortak bildiri ile Karabağ'da ateşkes çağrısının ardından açıklamada bulundu. Bakan Akar, "Yıllardır Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ'daki haklı davasına çözüm sunmayanların ateşkes çağrıları, samimi olmadığı gibi inandırıcı da değil." dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Kayseri'de ASPİLSAN Enerji AŞ Pil Üretim Tesisi’nin temel atma törenine katıldı.
Törende konuşan Akar, Ermenistan'ın kardeş Azerbaycan’ın topraklarının yüzde 20’sini oluşturan Dağlık Karabağ ve civarındaki 12 şehri yaklaşık 30 yıl önce işgal ettiğini belirtti. İşgalle birlikte 1 milyondan fazla Azerbaycan Türk'ünün yerlerinden edildiğini, 20 bin şehit verildiğini, 5 bin kişinin akıbetinin ise hala belirlenemediğini vurgulayan Akar, "Hocalı katliamı da hala hafızalarımızdaki yerini çok taze olarak korumaktadır." diye konuştu.
Uluslararası hukukta alınan tüm kararlara, Azerbaycan’ın tüm diplomatik ve barışçıl çabalarına rağmen sorunun hala çözülmediğine dikkati çeken Akar, şunları söyledi:
"Ermenistan, BM kararları dahil, uluslararası hukuku da ayaklar altına alarak işgalini sürdürmekte saldırganlığını artırarak devam ettirmektedir. Şunu çok net ifade etmek isterim ki; 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' anlayışıyla bu zulmü bazı ülkeler makul görmekte ise de bizler için kabul edilmesi mümkün değildir. Zulüm ile mücadelemiz şimdiye kadar olduğu gibi bugün de yarın da devam edecektir. BM, AGİT ve sorunu çözmek için oluşturulan AGİT Minsk Grubu gibi mekanizmalar, tüm sözde çabalarına rağmen bugüne kadar Azerbaycan topraklarındaki Ermeni işgalinin sonlandırılmasına dair hiçbir somut adım atamamış, müzakereler maalesef mevcut durumun, yani işgalin normalleştirilmesini, kabullenilmesini amaçlayan bir sürece evrilmiştir. Gelişen süreçte gittikçe şımaran ve küstahlaşan Ermenistan, Azerbaycan’a karşı çeşitli zamanlarda birçok kışkırtıcı eylemde bulunmuştur."
ERMENİSTAN'IN PROVOKATİF EYLEMLERİ
Ermenistan’ın provokatif eylemlerinin sayısının son zamanlarda arttığını, 12 Temmuz ve 21 Eylül’de Tovuz’da saldırılar gerçekleştirildiğini belirten Akar, şöyle konuştu:
"27 Eylül’de de sivil yerleşim yerlerine ateş açması bardağı taşıran son damla olmuştur. Ermenistan, son saldırısıyla masum siviller ve çocuklar da dahil olmak üzere can kardeşlerimizi şehit etmiştir.
Azerbaycan 'artık yeter, yetti gari' diyerek öz topraklarını Ermeni işgalinden kurtarmak, işgal altındaki halkının hürriyetini geri almak için harekete geçmiştir. Azerbaycan’ın sahada kazandığı başarılar karşısında Ermenistan her zaman yaptığı gibi kara propagandaya başvurmuş ve Türkiye’ye ait savaş uçaklarının bu çatışmalarda kullanıldığına dair gerçek dışı iddialarda bulunmuştur. Bunlar Ermenistan’ın karşısında Türkiye’nin olduğu algısını yaratarak destek bulma çabalarının bir ürünüdür."
"İKİ DEVLET BİR MİLLET"
Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin kendi başına zafer elde edebilecek imkan ve kabiliyete, işgal altındaki öz topraklarını kurtaracak azim ve kararlılığa sahip olduğunu geçen birkaç gün içinde tüm dünyaya gösterdiğini ifade eden Hulusi Akar, şunları kaydetti:
"Hal böyle iken yıllardır Azerbaycan’ın Karabağ konusundaki haklı davasına bir çözüm sunmayanların, Azerbaycan’ın hakkını savunmaya başlamasıyla birlikte ateşkes çağrıları yapmaları samimi olmadığı gibi inandırıcı da değildir. 30 yıldır diyalog, siyasi çözüm diyenler bugüne kadar ne yaptılar? Azerbaycan’ın öz topraklarını istemesi, halkının evine, topraklarına dönmesi için mücadele etmesi suç mu? Nasıl ki atalarımız 7 iklim 3 kıtada barış, huzur, adalet için mücadele ettiler ve daima haklının, mazlumun yanında oldular; biz de aynı ruh ve inançla, bugüne kadar olduğu gibi kederde ve kıvançta Azerbaycan Türkü ile daima bir ve beraber olduk. Bundan sonra da 'iki devlet tek millet' anlayışıyla can kardeşlerimizin, Azerbaycan Türkünün haklı davasında, kendi öz topraklarını geri kazanma mücadelesinde sonuna kadar yanında olmaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu vesileyle saldırılarda şehit düşen kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar, Azerbaycan halkına da başsağlığı diliyorum."