Bakan Bilgin: "Asgari ücret toplumu tatmin edecek, adalet duygusunu güçlendirecek"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 2022'de geçerli olacak asgari ücretle ilgili, "Bu rakamın toplumu tatmin edecek, toplumda adalet duygusunu pekiştirecek, onu güçlendirecek, 'burada işçiler sahipsiz değildir, devlet sosyal devlettir ve buna sahip çıkmaktadır' kanaatini yerleştirecek bir seviyede olacağına inanıyorum." açıklamasında bulundu.
This browser does not support the video element.
Bakan Bilgin, Türk-İş'in bir otelde düzenlediği "Pandemi Döneminde Çalışma Hayatında Kadın" konulu eğitim seminerine katıldı. Bilgin, burada yaptığı konuşmada, asgari ücret meselesini uzlaşıyla çözmek istediklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Asgari ücret konusunda Sayın Başkanın (Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay) tavrı çok açık; emeği koruyacak. Asgari ücret, adı üzerinde, Türkçe çok güzel tanımlanmış. Bu rakamın, toplumu tatmin edecek, toplumda adalet duygusunu pekiştirecek, onu güçlendirecek, 'burada işçiler sahipsiz değildir, devlet sosyal devlettir ve buna sahip çıkmaktadır' kanaatini yerleştirecek bir seviyede olacağına inanıyorum. Ben de bu anlayıştayım ve Sayın Başkanla bu konuda uzlaşma içerisindeyiz."
Türkiye'de sendikalı işçi oranının düşük seviyelerde olduğunu belirten Bilgin, iş yerlerinin büyük çoğunluğunun örgütlenmeye mesafeli olduğunu söyledi.
Toplumun modernleştikçe işçileşme oranının arttığını, işçileşme oranı arttıkça da sendikalaşma oranının da artması gerektiğini aktaran Bilgin, şu yorumu yaptı:
"Bu konuda 'Beyaz Bayrak Projesi'ni hayata geçireceğiz. Yani bir iş yeri primlerini yatırıyorsa, prim borcu yoksa, sendikalıysa ona beyaz bayrak vereceğiz ve o bayrağın üzerinde 'Burada düzgün iş vardır, örgütlü iş vardır' yazacak. Kayıt dışılığı ortadan kaldırır. Kayıtsız iş yeri demek, toplumun değerlerinden, emekten, vergiden çalan bir iş yeri demektir. Dolayısıyla biz bu Beyaz Bayrak Projesi ile buna karşı mücadele edeceğiz."
EŞİT TOPLUM KADINLARIN EMEĞİYLE MÜMKÜN
Türkiye'nin bir değişim içerisinde olduğunu ifade eden Bilgin, yıllar içerisinde ivme kazanan bu değişimin son 20 yılda daha da hızlandığını ve Türkiye'nin modernleşmesiyle kadınların iş gücüne katılım oranının her geçen yıl arttığını ve artmaya da devam edeceğini vurguladı.
Kadına şiddetin kabul edilmez olduğunu kaydeden Bilgin, şunları kaydetti:
"Kadına şiddetin medyada görünür hale gelmesini büyük toplumsal değişimin travmaları olarak düşünüyorum. Bunu yeneceğiz. Bunu yenmek mecburiyetindeyiz. Çünkü kadınlar bizim toplumsal hayatımızın görünen ama daha çok da görünmeyen emeğini ortaya koyan insanlardır. Dolayısıyla onların inşa ettiği hayatın problemli olması bu travmanın yaşanmasıyla ilgilidir. Bu travmayı ortadan kaldırmak mecburiyetindeyiz. Daha eşit, daha özgürlükçü bir toplum yaratmak kadınların emeğiyle mümkün olacaktır."