Bankacılar: Aralıkta faiz indirimi olabilir

Ana gündem maddesi şu: Enflasyon direniyor, reel sektör faiz indirimi bekliyor. Yüksek faizle yani parasal sıkılaşma ile ekonomi soğutulurken sanayi sektörü alarm vermeye başladı. Siparişler düşüyor. Bu durum faiz indirimi için enflasyonun düşmesini bekleyen Merkez Bankası’nın elini zayıflatıyor. Borsa İstanbul da, yüksek faiz ortamında düşüş patikasına girdi. Yapılan manipülasyonların da etkisi olmasına rağmen yatırımcı yüksek faiz varken hisse senetlerine pek yüz vermiyor. İşte detaylar...

Faiz indirimi yıl bitmeden yapılabilir diyenlerin sesi daha güçlü çıkmaya başladı.

Cuma günü TÜİK-TCMB işbirliği ile ilk kez açıklanan mevsim etkisinden arındırılmış enflasyon rakamlarına göre, aylık TÜFE artışı %2,80 olarak hesaplanırken, mal grubu enflasyonu aylık %2,27, hizmet grubu enflasyonu ise aylık %3,96 olarak hesaplandı. Hizmet grubu altında yer alan kira aylık %6,55 ile yıllık bazda en yüksek artışı kaydeden kalem olurken, mallar grubu altında yer alan işlenmemiş gıda fiyatlarında gerçekleşen %5,33 artış dikkat çekti. Kıbrıs İktisat Bankası, TCMB ve TÜİK işbirliğinde açıklanan yeni veri seti sonrasında yıllık enflasyonun 'eğilimini' inceledi.

Banka, “Buna göre enflasyonun düşme eğiliminde olduğunu söylemek pek de kolay görünmüyor. Yaşanan katılığı sadece para politikası ekseninde çözmek de çok kolay görünmüyor. Faiz oranı son altı aydır %50 seviyesinde olmasına rağmen, kira ve eğitim kalemlerinde enflasyonun yükselmeye devam etmesinin çözümünü sadece faiz artışında aramamak gerektiğini düşünüyoruz. Özel okullar yerine kaliteli eğitim, kira kalemini yukarı iten ana neden ola arz açığını (kiralayacak kadar yeterli ev stoğu yok) yapısal reform ile çözmek; hükûment harcamalarını ise azaltmak gerekiyor. Elbette yapısal reform kısmını zaman gerektirdiğini de göz ardı etmiyoruz” yorumunu yaptı.

Banka, yorumunda şöyle devam etti: “Bu minvalde, aylar önce hastalığın tedavisinde kullanılan ilacın (faiz) talebi soğuttuğunu, kurlara istikrar kazandırdığını, tasarruf etme isteğini arttırdığını, KKM gibi büyük bir sorunun çözüme kavuşma yolunda emin adımlarla ilerlediğini, TL'nin toplam mevduat havuzunda payının %54 seviyelerine kadar yükselerek dolarizasyon eğiliminin büyük ölçüde belini kırdığını, yapılan doğru 'işlerin' uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından takdir aldığını, notun peşi sıra arttığını görerek büyük bir alkış tutsak da, yüksek faizin sadece enflasyon hastalığını tek başına yenmekte ya da tedavi etmekte eskisi kadar muktedir olmadığının da altını kalınca çizmek gerekiyor. Bünye ilaca alıştı ve hastalık (enflasyon) gerilemekte artık direnç gösteriyor. Buna da atalet/inertia diyoruz. Her ne kadar Eylül ayı enflasyonunun %3'e yakın gelmesi ardından faiz indirim beklentileri (pek çok yabancı kuruluşa göre) 2025 yılına ertelense de, TCMB'nin Aralık ayında faiz indirim seçeneğini değerlendirmesi gerektiği yönünde görüşümüzü hâlen daha koruduğumuz bir kenara  not düşelim.“

Türkiye tetikte! "Şakası yok, zamanlama meselesi" Almanya'da kaybolan Kütahyalı imamdan acı haber Plastik poşete zam yolda!
Sonraki Haber