"Bankalardaki dövize el koyacaklarmış, doğru mu?"

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, dolar kuru üzerinden yapılan manipülasyonları masaya yatırdı. Psikolojik savaş başlatıldığını savunan Selvi, "Cuma gününden itibaren organize bazı kesimler tarafından bir kirli propaganda yapılıyor. Biri vatandaşların bankalardaki döviz mevduatlarını çekecekleri yönünde, diğeri ise iktidarın döviz hesaplarına denetim getireceği şeklinde." diye yazdı.

Dolar kuru yeni haftaya rekorla başladı. Kur ilk işlemlerde günlük yüzde 7'i aşan yükselişle 17,62'nin üzerini gördü.

Piyasalar üzerinden yapılan spekülasyonları bugün köşesine taşıyan Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi ise dövizde psikolojik savaş taktikleri uygulandığını yazdı.

"Bu yazacaklarım bir komplo teorisi değil. Zaten olsaydı yazmazdım." diyerek söze başlayan Selvi şu ifadeleri kullandı;

"Ama cuma gününden itibaren örgütlü bazı kesimler tarafından bir sistemle dezenformasyon yapılıyor. Amaç, yaşanan ekonomik sarsıntıyı bir panik havasına dönüştürmek. Ekonominin yüzde 50’si güven iklimidir, denilir. Bunların hedefi de bu güven iklimini sarsmak. Cuma gününden itibaren organize bazı kesimler tarafından bir kirli propaganda yapılıyor. Biri vatandaşların bankalardaki döviz mevduatlarını çekecekleri yönünde, diğeri ise iktidarın döviz hesaplarına denetim getireceği şeklinde. Belli ki hedef, bulanık suda balık avlamak. Ekonomimizi döviz üzerinden vurmak. Bunun için de halkımızı paniğe sevk etmek. Bunu Trump’ın ekonomimizi hedef aldığı, doların 8.2’ye çıktığı zaman da yapmışlardı. Ben bunun iktidarı yıpratma amacıyla yapıldığını düşünmüyorum. Bu bir psikolojik savaş."

Abdulkadir Selvi şunları kaydetti;

"Ya OHAL ilan edilecek diyorlar, iktidar yalanlıyor. Ama sanki OHAL ilan edileceği Cumhurbaşkanı tarafından doğrulamış gibi tartışıyorlar. Ya biri çıkıyor seçimlerin erteleneceğini ortaya atıyor. Bu kez ona sarılıyorlar. Şimdi de döviz üzerinden halkımızı kışkırtmak ve ekonomiyi vurmayı hedefliyorlar. Amaçları paniğe neden olmak.

2016 YILIYDI

Hiç unutmamam 2016 yılıydı. Hürriyet’e yeni başlamıştım. Bir TÜSİAD üyesiyle görüşüyorduk. “İzninle Jammer’i çalıştıracağım. Çünkü bir şey sormak istiyorum” dedi. Bence bir sakıncası olmadığını söyledim. Sonra kısık sesle, «Bankalardaki dövize el koyacaklarmış, doğru mu?” diye sordu.

Çok güçlü ve net ifadelerle böyle bir şeyin olmadığını söyledim. Çünkü emindim. Kimsenin döviz mevduatına el koymak gibi bir çılgınlığı aklının ucundan dahi geçirmediğini anlattım. Aynı kanaatteyim.

DÖVİZ VARLIKLARIMIZ GÜÇLÜ

2001 krizi olduğunda Demirel, “Merkez Bankası’nda 20 milyar dolar rezervi olan bir ülkede kriz olmaz” demişti. Ama Sezer ile Ecevit arasında yaşanan kriz nedeniyle 2001 krizini yaşamıştık. İhracatı 200 milyarı ulaşan, Merkez Bankası rezervleri 123 milyar dolar olan, bankalarında 230 milyar dolar döviz mevduatı olan, cari açıkta Cumhuriyet tarihinin en parlak dönemini yaşayan Türkiye, bu tür karanlık senaryoların yeri değil.

SERBEST PİYASADAN YANAYIZ

Ama dezenformasyon dahi olsa Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine ulaştım. Bankalar Birliği Yönetim Kurulu ile verimli bir toplantı yapmışlardı. Bu tür spekülasyonları hatırlattım. Bana şu yanıtı verdiler:

“Serbest piyasadan yanayız. Makro ekonomik göstergelerde herhangi bir sorun yok. Ekonomik göstergelerimiz iyidir. Tüm aktörler bu tür algı operasyonlarından rahatsızlık duyuyorlar. Bunlar ekonomik hiçbir temeli olmayan ama Cumhurbaşkanımıza ve ülkeye zarar verme amacıyla çıkarılan söylentilerdir.”

SAĞDUYU ZAMANI

Evet, ekonomik sıkıntılarımız var. Dövizde bir dalgalanma yaşanıyor. Ama temel ekonomik göstergelerimiz güçlü. Şimdi sağduyu zamanı. Şimdi, psikolojik savaş unsurlarının ülkemizi ekonomi üzerinden vurmak için yaydıkları asılsız söylentileri boşa çıkarma zamanı. Şimdi Türkiye’ye güvenme zamanı. "

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

İstanbul Valiliği: Beyoğlu'ndaki etkinlikler yasaklandı Mahmut Arıkan kimdir, nereli? Mahmut Arıkan'ın kökeni ne? Tunceli Belediyesi Meclis Üyesi Birsen Orhan'a ev hapsi!
Sonraki Haber