"Romantik" öykünün perde arkası: Yasin Börü yıllardır evine gidemiyor!
Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın, bir süredir eşi Başak Demirtaş'ı "seçim kozu" olarak kullanması dikkat çekiyor.
6-7 Ekim 2013'te Diyarbakır'da 54 kişinin hayatını kaybettiği terör olaylarından sorumlu olduğu suçlaması ile tutuklu bulunan ve hendek terörüne verdiği destek ile bilinen Selahattin Demirtaş'ın aile hayatından "romantik" bir hikaye çıkartılmaya çalışılıyor.
TERÖR DESTEKÇİSİ "ÇİÇEK" ÇOCUK!
Özellikle Cumhuriyet gazetesi ve T24 gibi medya organlarında bu yönde "hikayelere" geniş yer ayrılıyor.
Bir süre önce Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden eşine gönderdiği çiçekler haberleştirilmişti.
Haberde şu ifadeler yer almıştı;
"Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, Twitter hesabından eşinin gönderdiği çiçekleri paylaştı.
Başak Demirtaş, Selahattin Demirtaş’ın HDP’nin cumhurbaşkanlığına aday olduğu açıklandıktan sonra 4 Mayıs’ta paylaştığı tweetlere atıf yaparak “Benim için özel bir şey yok mu” canım diye tweet atmıştı.
Selahattin Demirtaş da nergis fotoğrafıyla birlikte "Olmaz mı gülüm..." diye cevap vermişti. Bunun üzerine Başak Demirtaş, eşi Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden gönderdiği çiçekleri Twitter'dan paylaştı.
Başak Demirtaş, “Geçen akşamki twitten sonra çiçek göndermiş şapşik :)) Nergis değil ama olsun. Nergis de borcu olsun, inşallah yakında kendisi getirir" diye yazdı."
CEZAEVİNE "ROMANTİK" YOLCULUK!
Bu hikayenin son perdesi ise Cumhuriyet gazetesinde hayat buldu. Cumhuriyet gazetesinin "Hippie" yazarı Mine Söğüt, "Çiçek" çocuk Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ın cezaevi yolculuğuna eşlik ederek haberleştirdi...
Cumhuriyet gazetesinde "Başak Demirtaş'ın 1.700 kilometrelik yolculuğunun hikayesi" başlığı ile yayınlanan haberde, "O, 20 aydır her çarşamba Diyarbakır’daki evinden uzun bir yolculuğa çıkıyor. Edirne’de cezaevindeki eşi Selahattin Demirtaş’ı görmek, onunla sadece bir saat geçirebilmek için, sabırla, inatla ve inançla. Bu hikâye, bu günübirlik uzun yolculuğun hikâyesi. Aynı zamanda da sabrın, inadın ve inancın... Bir de aşkın siyasi değil son derece beşeri hikâyesi..." ifadelerine yer verildi.
Başak Demirtaş da bu "romantik" yol öyküsü hakkında şöyle konuştu;
"Yolculuk uzun ama bu yol güzel yol. Ben başımıza gelen bu şeyi çok dramatize etmiyorum. Çocuklara da öyle yansıtmıyorum. İnsanlar dünyada o kadar zor şeyler yaşıyorlar ki. Siyasi görüşleri ne olursa olsun benden çok daha zor koşullarda görüşlere gelenler hatta gelemeyenler var, onlarla empati kuruyorum. Bence Selahattin’in cezaevinde olması büyük haksızlık ama aslında çok güzel bir noktada şu an. Ben onun en iyi yerlere geleceğini en baştan seziyordum. Cumhurbaşkanlığı’na aday olacağını hiç düşünmemiştim. Ama çok iyi bir avukat olacağı, çok iyi bir insan hakları gönüllüsü olacağı, çok iyi bir insan olacağı daha en baştan belliydi.”
"İYİ İNSAN"IN ELLERİNDE YASİN'İN KANI VAR
Öte yandan, bu "romantik" yolculuk Başak Demirtaş'ın eşi Selahattin Demirtaş'a kavuşması ile son bulurken, 6-7 Ekim 2013'te Selahattin Demirtaş'ın provokatif çağrısı sonucu Diyarbakır'da hayatını kaybeden 54 kişi mezarlarında yatmaya devam ediyor.
Kamuoyuna "Çiçek çocuk" olarak lanse edilen ve eşi Başak Demirtaş'ın "çok iyi bir insan" olarak tanımladığı Selahattin Demirtaş'ın destek verdiği hendek teröründe şehit olan güvenlik görevlilerinin aileleri ise mezarlıkları ziyaret etmeyi sürdürüyor. / SuperHaber