Başakşehirli eski futbolcudan Fatih Terim'e şok sözler!

Başakşehir ile yollarını ayıran Fedor Kudryashov, şampiyonluğu Galatasaray'a kaybetmeleri ve Fatih Terim ile ilgili konuştu.

Geçen sezonun devre arasında transfer olduğu Başakşehir ile yollarını ayıran Fedor Kudryashov, Türk futbolunu ve sezonu değerlendirdi. Rus oyuncunun gündeminde Galatasaray ve Fatih Terim de vardı.

"Rusya'da yaşa Türkiye'ye göre daha önem veriyorlar. Türkiye'de öncelikle kalitene, sonrasında da pasaportuna bakıyorlar. Bazı oyuncular daha uzun oynar, özellikle İtalya'da daha yaşlı oyuncuların iyi performans verdiğini görüyoruz. Örneğin Quagliarella, Serie A'nın en iyi golcüsü oldu. Rusya'dan bir takımla görüştüm, umarım kısa süre içinde problemler aşılır. Acele etmek istemiyorum. Fiziksel olarak iyi durumdayım ve birkaç yıl daha takıma bir şeyler verebilirim.

SERBEST KALMA İSTEĞİM KABUL EDİLMEDİ

6 ay sonunda sözleşmem bittiğinde otomatik olarak uzama seçeneği vardı. 10 maç oynasaydım, madde devreye gidecekti ancak 8 maçta oynadım. Sezon sonunda yönetim ile görüştük ve bazı şartlar önerildi. Ben oynamak istiyordum ve süre istedim. Benim pozisyonumda Clichy oynuyordu ve çok iyi bir oyuncu. Onunla rekabet etmemin zor olduğunu biliyordum. Oynamayacağım ve Rus Milli Takımı'ndaki yerimi kaybedeceğim için EURO2020'de oynama şansım da zora girecekti. Kimse oynama süresini garanti edemeyeceğini söyledi. Eğer oynamazsam, serbest kalmak istediğimi söyledim ancak yönetim bunu kabul etmedi. Finansal açıdan anlaşma sağlamıştık.

TÜRKİYE'DE, RUSYA'DAN HIZLI FUTBOL OYNANIYOR

Rus Ligi daha defansif ve daha çok taktik açısından önde. Türkiye'de defans oynayan takımlar var ancak hücumda akışkanlar. Futbol açısından daha göze hoş gelen, bizden hızlı bir oyun oynanıyor. Futbol açısından zevk aldım. Yeni statlar var, taraftarlar iyi. Herhalde bizim stadımız dışında her stat doluydu. Bizim diğerlerine göre yeni bir takımımız vardı ve diğer İstanbul takımlarıyla yarışta şu ana kadar başarılı olunamadı. Rusya'da taktiksel açıdan daha iyi hocalar var ve oyuncular da daha iyi idman yapıyor.

CLICHY'DEN BİR ŞEYLER ÖĞRENMEYE ÇALIŞTIM

Benim sol kanatta oynadığım oyuncular arasında en iyisi Clichy'ydi. İngiltere'de, en iyi ligde oynamış ve tecrübeli, şampiyon olmuş bir oyuncu. Gücüne de güveniyor ve o sahada olduğunda fark yaratıyor. Orada geçirdiğim 4 ay boyunca ondan bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Avrupa'da başka bir takımda oynamadığına şaşırıyorum ancak bizim bilmediğimiz nedenler vardır.

ROBINHO GİBİSİNİ GÖRMEDİM

Başakşehir uluslararası bir takım, Türkçe - İngilizce çeviri yapan bir çevirmen var ve çeviri yapmak için kulaklıklarımız da vardı. Rusça çevirmen önerdiler ancak istemedim, İngilizce'yi iyi anlıyorum. Ayrıca dilimi daha da geliştirme şansı yakaladım. Epureanu da gerektiğinde bana yardım etti. Robinho top konrtolü ve rakiplerini ekarte etmesi ile her zaman beni şaşırttı. Eskisi kadar genç olmasa, aynı hızını koruyamasa da ona karşı oynamak çok zor. Teknik olarak onun kadar donanımlı bir oyuncu görmedim.

İSTANBUL, AVRUPALI BİR ŞEHİR

İstanbul'da uzun süre kalmayı planlıyordum. Rus okullları da var, bir problem yaşamazdım. Şehir çok güzel. Müslüman bir şehir değil de, tam tersine Avrupalı bir şehir gibi. Adaptasyon açısından bir problem yaşanmaz. Kahvaltılar beni çok etkiledi. Büyük tabaklar, peynirler, bal, kaymak. Bu kahvaltılar çok hoşuma gitti ancak her gün bunu yapamazdık.

BEŞİKTAŞ MAÇININ DEVRE ARASI SONRASI MAKİNE DURDU VE BİR DAHA ÇALIŞMADI

Makine gibi bir takımımız vardı ve Beşiktaş ile oynadığımız maçın devre arasında, 1-0 önde iken, makine durdu ve sezon sonuna kadar da çalışmadı. Ne oldu, bilmiyorum. Epureanu ile bunu uzun süre tartıştık ancak kesin bir sonuca varamadık. Herhalde küçük hatalar yaptık, sadece takım olarak da değil, teknik ekibin de hataları oldu. Elinden gelen her şeyi yapan tek kişi başkandı. Her şeyi doğru yaptı. Geri kalan herkes hatalar yaptı.

GALATASARAY BASININ YARDIMI VE HAKEMLERİN POMPALAMASIYLA KAZANDI

Ne olduğunu açıklayamam. Maçlarda işlemedi sistem, uçuşa geçemedim. Karşımızda da Galatasaray vardı ve basının yardımı, hakemlerin pompalaması ile ve herhalde daha iyi yapılanma ile kazandılar. Birçok faktör vardı daha açıklayamayacağım. Eğer bunu bilseydik, anahtarı bulup, avantajı kullanır ve şampiyon olurduk. Galatasaray'ın Türkiye'de basın ve hakemler üzerinde ciddi bir etkisi var. Galatasaray'ın teknik direktörü Fatih Terim ve Başakşehir'in stadının adı da Fatih Terim. Bu adam hakem yönetimi ile ilgili basına çok fazla demeç verdi ve Başakşehir'in yardım aldığını söyledi. Gerçekte ülke yönetiminin politik anlamda bir yardımı yoktu. Terim güçlü bir adam. Sahada da sürekli hakemlere itiraz ediyor. Galatasaray ile oynadığımız maçta da bunu gördüm. Bu davranışları yüzünden çok çirkin gözüküyor. Kimse Terim'e itiraz etmeye de cesaret edemiyor.

GALATASARAY'IN STADI BEŞİKTAŞ İLE KARŞILAŞTIRMA KABUL ETMEZ

Türkiye'de deplasman taraftarlarına bir kota var ancak bizim evimizde oynadığımız maçlarda da rakibin taraftarı daha fazla oldu. İnsanlar bizim stadımızda da deplasmanı yaşattı. Galatasaray maçında kimse konuşmadı ancak herkes baskıyı hissediyordu. Tüm maç boyunca baş ağrısı çektim. Ben Beşiktaş'ın stadının Avrupa'nın en gürültülü stadı olduğunu düşünürdüm ancak Galatasaray'ın stadı karşılaştırma kabul etmez. 1-2 yıl önce RB Leipzig, Beşiktaş'ın stadına gelmiş ve Timo Werner, 35. dakikada gürültü nedeniyle maçtan ayrılmak zorunda kalmıştı, oradan hatırlıyordum.

FEGHOULI'NİN GOLÜ SONRASI YAPACAK BİR ŞEYİMİZ KALMADI

İlk yarıda 1-0 öndeydik, iyi de oynadık. 2. yarının ilk 15-20 dakikasının önemli olacağını herkes biliyordu, sonrası kolay olacaktı. 2. yarının başında Feghouli güzel bir gol attı ve bizim artık yapacak bir şeyimiz kalmadı. Taraftarımız olsaydı daha rahat şampiyon olur muyduk? Bilmiyorum, baskı da yapabiliyor. Fenerbahçe mesela, tüm sezon boyunca kötü bir futbol oynadı ve taraftarlar sezon boyunca oyuncuları eleştirdi.

GALATASARAY MAÇINDAN SONRA 1 GÜN DUYMADIM

Galatasaray maçından önce Epureanu ile konuştum ve "Bu statta oynamak zor olacak" dedim. Epureanu da 'o kadar basit olmaz her şey' dedi. Sonunda sahada ve tribünde olanlara hazır olmadığımız ortaya çıktı. Birbirimizi duymuyorduk, 2 metre yanımızdakini bile duymadık. Gelip kulağına bağırmamız gerekiyordu. Maçtan sonra 1 gün duymadım, dalga geçmiyorum. Maç boyunca sağırdım.

TÜRKİYE'DE EN BEĞENDİĞİM İSİM ATIBA

Türkiye'de Rusya'ya göre daha bağımsızsın. Mesela benim kendi özel antrenörüm vardı ve kendi takvimini uyguluyordu. Rusya'da buna izin verilmez. Türkiye'de tek başına idman yapmak istiyorsan, kimse bir şey söylemez, kimse seni sahada çalışmaya zorlamaz. Salonda çalışmak istersen, antrenör ile çalışabilirsin. Türkiye'deki yıldızların isimleri daha güçlü ve bireysel olarak harika. Türk ligi kaliteli olmak için her şeye sahip. En beğendiğim oyuncu Atiba Hutchinson oldu. Çok iyi oyuncular vardı ancak en güçlüsü Atiba. Adebayor hep pozitifti. Onun hiçbir zaman mutsuz ya da ciddi görmedim. Dzyuba Türkiye'ye gitse hemen ona tezahüratlar yaparlar. O da maçlarda ciddi oluyor ancak maç öncesinde şakalar yapıyor.

ARDA NEDEN TÜRKİYE'DE ANLAMADIM

Neden Türkiye'de olduğunu anlayamadığım oyuncu Arda Turan. Barcelona'da, Atletico'da oynamış adam, çok şeyler kazanmış bir oyuncu ama sanki şu anda bir şeyler eksik. Belki motivasyonu yok, hevesi eksik. En sinirlendiğim oyuncu da Elia. Çok fazla şeye ihtiyacı yok, yetenekli. Dikkat problemi var, neden böyle olduğunu da bilmiyor gibi. Eğer iyi şekilde çalışsa ve yaşasa, çok üst düzey oynayabilir."

Fenerbahçe'nin Slavia Prag galibiyeti Çekya basınında manşetlerde Yapı Kredi bankası satılıyor mu? Koç Holding'ten açıklama Galatasaray Eyüpspor maçında rotasyona gidecek
Sonraki Haber