Başbuğ: Devlet aklını yitirmiş bir Amerika var! SuperHaber- Özel

Emekli İstihbarat Albayı Coşkun Başbuğ, gelinen noktada Türkiye- ABD ilişkilerini SuperHaber’den Arzu Erdoğral’a değerlendirdi. Başbuğ, “Steve Bannon’un bir açıklaması vardı; ’Türkiye Amerika için İran’dan daha tehlikelidir’ ABD Türkiye’yi hep bu gözle görüyor” dedi.

Başbuğ sözlerine şöyle devam etti:

Bizim ABD ile olan ilişkilerimiz hep baştan beri gergin ve kopuktu ama diplomatik ağızda ilişkiler hep yürüyor sıkıntı yok şeklinde lanse edildi bugüne kadar. Bunlar liderler bazında söylenen sözler. Trump’ın hatırlarsanız seçildiğinde Türkiye ile şimdiye dek olmadığı kadar yakınız diye beyanı bulunuyor. Ancak sahaya döndüğümüzde söylenenler ile ilgisi alakası olmayan ilişkiler var. Ve Amerika’nın ilişkilerin bu kadar kötü gitmesinde payı büyük. Çünkü Amerika başından beri başta Türkiye olmak üzere inanılmaz ikiyüzlü bir politika izliyor. Bütün ilişkileri göstermelik riyakar ilişkiler. Biz bunun en yakın örneğini Irak ve Suriye’de yaşadık. Trump’ın söylediği ne varsa tam tersi uygulamalar çıktı. Trump ilk seçildiğinde Türkiye’ye yönelik değil bütün dünya kamuoyuna Amerika haddinden fazla açıldı saçıldı artık içimize kapanacağız, içteki ekonomiyi canlandıracağız ve içe dönük Amerika göreceksiniz dedi. Fakat tam tersi uygulama çıktı. Bunu zaten en yakın örneğini de Talal Silo açıklamasında beyan etti. Açıklamasında bölgeyi yani Suriye ve Irak’ı kast ederek “Obama döneminde hafif silahlar ve kullanılmış silahlar getirilirdi Amerika tarafından Trump döneminde de zırhlı araçlar ve ağır silahlar bölgeye gelmeye başladı” ifadelerini kullandı. Perde arkasında burada anlaşılması gereken şu; Trump’tan Obama’ya, Obama’dan Trump’a Amerika’nın politikasında değişen bir şey yok. O kurduğunuz Büyük Ortadoğu Projesi işte büyük İsrail adına ne derseniz deyin bu proje adım adım hiç sekmeden yürüyor demek istedi. Gerçekten de zaten uygulamada böyle. Amerika bugün her ne kadar Suriye’nin bölgesinde bizim Fırat Kalkanından İdlip’teki Astana süreci ile başlayan operasyondan itibaren çok büyük yara alsa da askeri bacağını dondurup siyasi bacağı ile bölgedeki politikalarına aynen devam ediyor. Türkiye’nin tamamen taban tabana zıt ilişkiler. Dolayısıyla Türkiye sonuna kadar barışı zorluyor sonuna kadar ikili ilişkileri zorluyor ki bunu Cumhurbaşkanı’nın söylemlerinde sıkça görüyoruz. Kibarca duyuruyor. Biz size terör örgütü ile bir arada olmanızı yakıştıramıyoruz, gelin samimiyseniz bizimle hareket edin şeklindeki söylemleri bu. Ama Amerika’dan bu yaklaşımı göremiyorsunuz. Oyalama planı var. Amerika ısrar ile bu talepleri hep geri çevirdi. Hep Türkiye’yi oyalayan bir taktik ile siyaset izledi. Ve halen devam ediyor. Amerika’nın bunu izlemesinin perde arkasında görülmesi gereken hadise şu; Amerika 2019’a kadar Türkiye’de çeşitli beklentiler içerisinde Türkiye’nin politikası ile ilgili. Tekrar vurgulamak gerekirse Amerika’nın A planı FETÖ’ydü darbe girişimiydi biz bunu savdık bertaraf ettik bu ayak çöktü. B planı Zarrab’tı. Zarrab aslında ilk gittiğinde görülmesi lazımdı. Zarrab o an çok gündemdeydi. Uluslararası kamuoyunda aranan biriydi. Bu kişi elini kolunu sallaya sallaya Amerika’ya gitti. Bana göre kendi elleriyle teslim oldu. Bu B planıydı. Amerika’nın şimdi bu plan üzerinden Türkiye’yi uluslararası kamuoyuna taşıma yönünde bir siyaseti mevcut. Zaten hakimin ve savcının da sorularına bakarsanız ısrar ile siyasilerin adını dava tutanaklarına geçirmek derdinde ve ısrarla da Birleşmiş Milletlere atıflarda bulunmakta. Burada amaç tabi bu planı uluslararası bir platforma çekip hükümeti iktidarı hem içeride hem dışarıda zor duruma sokmak. C planı da İYİ Parti ile başlayan bana göre Meral Akşener Amerika’nın uyguladığı en büyük projelerden biri. Ve eski AK Partililer! Bunlar ile ilgili 2019’a yakın tarihlerde büyük hareketler planlıyor Amerika. Bunları eğer tutturur mevcut iktidarda bir değişiklik yapar ve Sayın Erdoğan’ı sistemin dışına alırsa şu an dondurduğu askeri operasyonlarına kaldığı yerden devam etme niyetinde. Amerika’nın bana göre niyet ve maksadı bu. Bu süreç içerisinde Türkiye ile ilişkileri germeden aksayarak da topallayarak da olsa suyu yolunda akıtmak isteyen bir Amerika var. Türkiye bu oyuna düşer mi? Veya bu oyunu görmüyor mu? Başta hükümet başta olmak üzere siyasiler görüyor ama gün ve saatini bekliyor. Ben Türkiye’nin Amerika ile olan ilişkileri dahil bölgede uyguladığı politikalarda şunu ifade edebilirim. Türkiye gerçekten kararlı adım adım ve bilinçli hareket ediyor. Aynı bilinç ve kararlılığı Amerika’da göremiyorsunuz. Daha çok devlet aklını yitirmiş panikle hareket eden ve ne yaptığını bilmez bir Amerika var. Zaten son zamanlardaki uyguladığı bölge politikalarında Irak’ta Suriye’de yaşadığı açmazlar şaşkınlıklar bunun eseri.